Bartın Sağlık Müdürü Dr.Osman Nacaroğlu, Ramazan ayında yemeklerin az tuz kullanılarak pişirilmesi gerektiğini belirtti.
Yemeklerin tadına bakmadan tuz kullanma alışkanlığından vazgeçilmesi gerektiğini anlatan Dr. Nacaroğlu, "Tuz, ana maddesi sodyum klorür olan ham tuzdan insan tüketimine uygun nitelikte üretilen tuzlardır. Sofra tuzu ise doğrudan tüketiciye sunulan, ince toz haline getirilmiş, iyotla zenginleştirilmiş, rafine edilmiş veya edilmemiş yemeklik tuzlardır.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ)’ne göre günlük maksimum tuz alımı 5 gram olarak belirlenmiştir. Ülkemizde bir kişinin günlük tuz tüketimi oranının DSÖ’nün önerisinden 3 kattan daha fazla (kadınlarda 16 gram, erkeklerde 19 gram) olduğu bilinmektedir. Günde bir gram daha az tuz tüketimi kalp krizi riskini yüzde 3, felç riskini yüzde 5 azaltmaktadır."
Türkiye’de 1978 yılında yıllık 936 bin ton olan tuz tüketiminin 2002 yılında 2 milyon 188 bine çıktığını anlatan Nacaroğlu, şunları söyledi: "Tuz en çok ekmek, salamura besinler ve işlem görmemiş besinler aracılığıyla alınmaktadır. Tuz kullanımını sınırlandırın. Yiyeceklerinizi az tuzlu hazırlayın.
Ayrıca, yemeklerinize sofrada tuz eklemeyin. Yemeklerin tadına bakmadan tuz kullanma alışkanlığından vazgeçin. Sofrada tuzluk kullanmamakla tuz alımı yüzde 15 azaltılabilir."
Diyette tuz içeriği yüksek besinleri dikkatli tüketmek gerektiğini anlatan Nacaroğlu, şöyle konuştu: "Salamura yaprak, salamura balık, konserveler, peynir, zeytin, tuzlu kuruyemiş ve tuzlu bisküvi tüketimini sınırlandırın. Daima taze ve tuz eklenmemiş besinleri tercih edin. Diyetinizde C vitamini, potasyum ve kalsiyum içeriği yüksek besinleri artırın.
Yüksek tuz tüketimine bağlı olarak gelişen hipertansiyon ve kalp damar hastalıklarından korunmak için süt ve süt ürünleri, koyu yeşil yapraklı sebzeler, kuru ve taze meyveler, kuru baklagiller, fındık, badem gibi C vitamini, potasyum ve kalsiyumdan zengin gıdaların tüketimini artırın. Sofranıza hoş kokulu tat ilave ediniz. Baharat ve maydanoz, nane, kekik, dere otu, rezene, fesleğen gibi hoş koku sağlayan bitkileri tuz yerine tercih edin."
Bartın Sağlık Müdürü Dr. Osman Nacaroğlu, tuzun önerilen miktar kadar tüketilmesinin yanında tüketilen tuzun iyot içeriğinin de son derece önemli olduğunu belirtti.
Dr. Nacaroğlu, iyot yetersizliğinin, bebek ve çocuklarda büyüme ve gelişme geriliği ile cüceliğe, gebelerde ölü doğum düşük yapma riskinin artmasına, her yaşta guatr hastalığının görülmesine neden olduğunu anlattı. Pişirme sırasında oluşacak iyot kaybının en aza indirilmesi için, tuz yemeklere pişirme sonrası eklenmesi gerektiğini anlatan Nacaroğlu, sözlerine şöyle devam etti:
"Saklama sırasında oluşacak iyot kaybını önlemek için iyotlu tuz, serin, kuru, ışıksız ortamda ve koyu renkli cam kaplarda saklanmalıdır. Koyu renkli ambalajlarda satılan iyotlu tuzları almaya dikkat edin. Sağlık Bakanlığı’nın toplumda aşırı tuz tüketiminin azaltılması ve bu sayede oluşabilecek hipertansiyon, kalp damar hastalıkları, böbrek hastalıkları ve felç gibi önemli sağlık sorunlarının önlenmesine yönelik kampanya başlamış olup, ilimizde de önümüzdeki günlerde konuya ilişkin çalışmalar yoğun olarak devam edecektir."
Bartın Sağlık Müdürü Dr. Osman Nacaroğlu, sofralardan tuzlukların kaldırılmasını da istedi.
İHA