Beslenme ve Diyet Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Semahat Altuhul, bu yıl Ramazan ayının yaz mevsiminin sıcak günlerine denk gelmesi nedeni ile hem açlık süresi hem de oruç tutanların acıkma olasılığının arttığını, sağlıklı orucun sahur ve iftar vakitlerinde tok tutan besinleri tüketmekten geçtiğini kaydetti.
Ramazan ayında öğün sayısının ikiye düşmesi, sağlıklı ve dengeli beslenmeyi daha da önemli hale getirdiğini dile getiren Yrd. Doç. Dr. Altuhul, “Özellikle sahur ile iftar arasının önceki yıllara göre daha uzun olması, oruç tutan kişilerin açlık ve susuzluğu yoğun hissetmesine sebep oluyor. Bu nedenle kan şekerini hızla yükseltmeyen, glisemik indeksi düşük besinlerin tercih edilmesi büyük önem taşıyor.
İftar ve sahur sofralarını, 11 ay boyunca tüketilen besinlerin yerine, hem gün boyu tok tutacak hem desağlıklı beslenmeyi sağlayacak yiyeceklerle hazırlamak gerekiyor. Tokluğu uzun süre sürdürecek olan besin grupları, sindirimi ve emilimi uzun süren gıdalardır. Sebze, kuru baklagiller, tahıllar, esmer (ruşeym, kepek, çavdar, tam buğday unundan yapılmış) ekmek, esmer pirinç, kepekli makarna gibi besinlerdir” dedi.
“İFTAR VE SAHURDA SÜT İÇİN”
Yrd. Doç. Dr. Altuhul, iftar ve sahurda içilecek bir bardak sütün önemine değinerek, “Açlığın kaynağı kan şekerinin düşmesi ise meyve suyu yerine meyvenin kendisini tüketmek gibi beslenmemizde çeşitli değişiklikler yapmalıyız. Bu besinler kan şekerimizin gün boyu dengede kalmasını sağlayarak açlık hissinin oluşmasını engelleyecektir.
Ayrıca, iftar ve sahurda içilen bir bardak süt, içerdiği karbonhidrat, protein, yağ, kalsiyum, fosfor, magnezyum, potasyum ve B vitaminleri nedeniyle Ramazan’da sağlıklıbeslenmenin temelini oluşturuyor. Sıvı besinler mideyi çabuk terk ettiğinden kişiler çok daha çabuk açlık hissediyor. Bu yüzden çorba, ayran gibi besinler tek başlarına değil, protein içeriği yüksek ve posalı gıdalarla beraber tercih edilmelidir.
Yoğurt, ayran veya süt tüketimi ihmal edilmemeli, süt ürünleri tüketiminin günde 2 su bardağının altına düşmemesine özen gösterilmelidir. Ramazanda gün boyunca aç kalınacağı için yavaş sindirilen, mide bağırsak sisteminde uzun süre kalabilen lifli ve kana geçiş hızıdüşük olan esmer tahıl ürünleri, sebzeler, kuru baklagiller, salata gibi gıdaları iftarda tercih etmek, iftar sonrası yaşanabilecek rahatsızlıkları ve aşırı tatlı isteğini engeller” diye konuştu.
“İFTARA ÇORBA İLE BAŞLAYIN”
İftar yemeğine doyurucu ve sindirimi kolay çorba ile başlamayı tavsiye eden Beslenme ve Diyet Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Semahat Altuhul, “İftardan 30 dakika sonra tüketilen ana öğünde etli veya etsiz, az yağlı sebze yemeği ile az miktarda pilav, makarna veya börek yenebilir. İftarda kan şekerini hızlı yükseltmeyecek besinleri önerilen zaman aralıklarında tüketmek iftar sonrasındaki oluşabilecek tatlı krizlerini ortadan kaldıracaktır. Bu şekilde fazladan alınabilecek kalori miktarı sınırlamış olacaktır.
İftaryemeğinden 1.5-2 saat sonra meyve ara öğünü yapmak faydalı olacaktır. Yemeğin ardından şerbetli hamur tatlıları, kızartılan tatlılar yerine muhallebi, güllaç gibi sütlü tatlılar veya meyve tüketilmelidir. Ramazan ayının tatlısı olan güllaç oldukça keyifli ve sağlıklı bir seçim olacaktır” şeklinde konuştu.