Memorial Şişli Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bingür Sönmez, sağlıklı bireylerde orucun tıbbi açıdan yararlı etkilerinin olduğunu, oruç tutmanın kan yağlarını düzenlerken iyi huylu olarak bilinen kolesterol düzeyini de olumlu etkilediğini ifade etti.
Koroner kalp hastalığı belirtileri bulunan, ancak doktor kontrolünden geçmemiş, teşhis konulmuş ve tedavi edilmemiş koroner kalp hastalarının, oruç tutmaları sırasında sorunlar yaşanabildiğine dikkati çeken Sönmez, “Böyle kişilerin doktor kontrolü altında oruç tutmaları gerekir” dedi.
Ramazan ayında öğle uykusu uyuyanların, uyamayanlara göre kalp krizi geçirme riskinin yarı yarıya düştüğünü dile getiren Sönmez, şunları kaydetti:
“Sağlıklı kişilerin oruç tutarken günde en az iki saat uyumaları gerekiyor. Sıcak ve uzun günlerde vücudun sıvı ve tuz kaybı nedeniyle sağlıklı kişilerde bile tansiyon ve kalp ritminde bozukluk, baygınlık ve kan şekerinde düşme gibi sorunlar ortaya çıkabiliyor. Bunun için bu uzun günlerde gündüz en az bir saat uyumak gerekiyor. Ramazan boyunca bu uyku, vücudun su ve elektrolit kaybını önlemek bakımından büyük önem taşıyarak orucu kolaylaştırıyor. Elbette bunu ancak emekliler ve izinde olanlar yapabilir.”
“İFTARDA FAZLA YEMEK KALBE BASKI YAPAR”
Prof. Dr. Sönmez, iftarda fazla yemek yemenin mide ve kalbe baskı yaptığına dikkati çekerek, ramazanda öğünlerin azalmasının metabolizmayı da olumsuz etkilediğini kaydetti.
Bu riski ortadan kaldırmak için iftarda yemeğe bir kase çorbayla başlanılması gerektiğini ifade eden Sönmez, daha sonra da hafif bir yemek tercih edilmesi gerektiğine vurgu yaparak, “Bunu ampirik olarak bilen yaşlılar hafif bir iftar yapıp akşam namazını kılmaya gider ve geri dönüp iftarı tamamlarlar. Ayrıca her iki öğünde de hemen yemeğe saldırmamak gerekir. İftarda çok çay içebilirsiniz ama sahurda çok çay içmek idrar söktürücü olduğu için ertesi gün susuz kalmanıza neden olabilir” diye konuştu. Sönmez, konuşmasını şöyle tamamladı:
“İftar ve sahur arasının birbirlerine çok yakın olması da pratikte ayrı bir zorluk nedenidir. Susuzluğu artıracağı için sahurda ağır tatlılar ve tuzlular yememeye özen gösterilmeli. Sigara tiryakilerinin hemen iftardan sonra arka arkaya sigara içmeleri veya sahurda ertesi gün eksiklik çekmemek için duman depolamaya çalışmaları açıkça kalp krizini davet etmektir. Oruç tutacak kişinin ramazan ayını dinlenerek mi, az çalışarak mı geçireceği, nerede ne şartlarda çalıştığı, sıvı ve elektrolit kayıpları için önemli bir etkendir. Artık pek çok ilaç günümüzde günde tek doz almakla etkili hale getirilmiş olmakla birlikte yine de sıcak havalarda 15-16 saati bulan oruç süresinde ilaç alınmaması, bazı hastalar için sakıncalı olabilmektedir. Kişilerin çalışma ortamları da önemlidir. Klimalı bir ortamda masa başı çalışan bir kimse veya ramazan ayını yaylada tatil gibi geçirmeyi planlayan bir koroner kalp hastası oruç tutabilirken, yaz aylarında güneş altında efor sarf ederek çalışan sağlıklı bir genç oruç tutamayabiliyor.”