Ramazan boyunca değişen beslenme düzeniyle yavaşlayan metabolizma,
orucun hemen ardından başlayan Ramazan Bayramı’nda yapılan ikramlarla şoka girebilir! Birbirinden lezzetli tatlıların ve ikramların yapıldığı Ramazan Bayramı’nı ‘en az hasarla’ atlatmak istiyorsanız, bazı küçük ama etkili önlemler alabilirsiniz:
Özellikle bayramın ilk günü kahvaltıyı sakın atlamayın. Demleyeceğiniz çaya 1 çubuk tarçın atarak kan şekerini kontrol altına alın. Misafire revani-kadayıf yerine dondurmalı meyve ve süt tatlıları hazırlayın, şeker yerine hurma, kuru meyve ikram edin. Bayramda ara öğünlerinizi şeker ve çikolatayla geçiştirmeyin, meyveyi ihmal etmeyin.
Beslenme ve Diyet Gizem Keservuran; yıl içinde en çok kilo alınan zaman dilimi olan Ramazan Bayramı’nda nasıl beslenmek gerektiği konusunda bilgi verdi:
ORUÇTA METABOLİZMA YAVAŞLADI: Sağlıklı bir bireyin gün içinde 3 ana 2-3 ara öğün olmak koşuluyla 2.5 – 3 saat arayla 6 öğün beslenmesi en doğrusudur. Ancak Ramazan ayı boyunca, oruç nedeniyle sık aralıklarla beslenme düzenine mola verdik. Ramazan ayında öğün sayısı neredeyse 2’ye düştü. Sonuç olarak metabolizma hızı yavaşladı; kimileri kilo aldı kimileri ise doğru beslenemedi. Ramazan ayını ve oruç tutmayı sonlandıran, normal yemek yeme düzenine dönüşü başlatan Ramazan Bayramı ise yiyip içtiklerimiz sağlıklı başlangıcın anahtarı olmalı.
KÜÇÜK ÖNLEMLER ALIN: Ramazan ayından sonra amacımız metabolizmayı hızlandırmak ve vücudun biyoritmini yakalamasına destek olmaktır. Bu nedenle bazı küçük önlemler alıp, bilinçli bir şekilde beslenirsek; bayramı hem keyifli hem de sağlıklı bir şekilde geçirmiş oluruz.
BAYRAMA KAHVALTIYLA BAŞLAYIN: Bayram sabahı mutlaka kahvaltı edilmeli. Kahvaltı; az yağlı beyaz peynir, keçi peyniri vb gibi peynirler, tam tahıllı ekmek, yeşil çay veya siyah çay, mevsim yeşilliklerinden oluşmalı.
SALAM VE SOSİSİ UNUTUN: Gün içinde tüketilecek besinler ve ikram edilen tatlılar da düşünülerek bayram sabahı kahvaltıda sosis, salam, sucuk ve pastırma gibi yağlı gıdalar tüketilmemeli. Zeytin tüketimi ise kişinin kilo problemi, kardiyovasküler rahatsızlığı ve yüksek tansiyon gibi rahatsızlıkları değerlendirilerek sofraya eklenebilir. Sindirim sisteminin düzenli çalışmasına yardımcı olmak için kahvaltıya 5-6 adet yeşil zeytin veya 2-3 tatlı kaşığı erik marmelatı eklenebilir. Bu arada 5-6 adet zeytinin 1 tatlı kaşığı sıvı yağa eşdeğer enerjide olduğu unutulmamalı!
DEMLİĞE ÇUBUK TARÇIN ATIN: Kahvaltıda içeceğiniz ve misafirlerinize ikram edeceğiniz çayı demlerken; demliğe 1 adet çubuk tarçın ekleyin. Böylece hem çaya hem lezzet katmış, hem şeker kullanımını azaltmış, hem de kan şekerleri üzerinde olumlu etkiler yaratmış olacaksınız.
ŞEKERLE ÖĞÜN GEÇİŞTİRMEYİN: Ramazan Bayramı’nda; aile büyüklerine yapılan ev ziyaretleriyle başlayan misafirlikler, donatılmış sofraların da başlangıcı oluyor. İşte bu tür ziyaretlerde bazı küçük önlemler almakta fayda var. Ziyaretlerde özellikle tatlı ve şekerleme, draje ve çikolata tüketimine dikkat edilmeli; zira bu tür gıdalar hacmi küçük fakat enerjisi yüksek gıdalardır. Özellikle bayramda bu tür gıdalarla öğün geçiştirmek, yapılacak en büyük hatalardan biridir.
BOL POSALI VE LİFLİ BESLENİN: Ramazan ayı boyunca karşılaşılan, metabolizma hızının yavaşlamasıyla doğru orantılı ortaya çıkan kabızlık şikayetlerini hafifletmek için posalı – lifli besin tüketimi; yani mevsim meyve-sebzelerinin, sebze yemeklerinin ve kurubaklagillerin tüketimi arttırılmalı.
KOMPOSTOYU ŞEKERSİZ YAPIN: Sıvı tüketimine özen gösterilmeli, oruçtan çıktığımız bu ilk günlerde artmış sıvı ihtiyacımızı karşılamalı ve su tüketimini arttırmalıyız. İçecek olarak şekersiz komposto, taze sıkılmış meyve suları (kilo problemi ve diyabet yoksa), ayran ve mineral suyu tercih edilmeli.
ARA ÖĞÜNLERİ ATLAMAYIN: Metabolizma hızını arttırmak adına “az az sık sık“ diye adlandırdığımız 2.5-3 saat aralıklı ana ve ara öğünlerden oluşan beslenme düzenine geri dönülmeli. İkramları dikkatli tüketmeli, tatlı ve ikramlarla öğün geçiştirmemeli, ara öğünlerde ise meyve ikramlarını değerlendirmelisiniz.
EV SAHİBİNE AYIP OLUR DEMEYİN: Tatlı tüketiminden mümkün olduğu kadar sakınmamız gerektiğini bilsek de, karşı koyamadığımız, geri çeviremediğimiz anlar olabilir. Özellikle şerbetli tatlı (şöbiyet, şekerpare, kadayıf vb) ikramlarında, bir çatal alıp tadına bakmış olmakla yetinilmeli. Ev sahibine ayıp olacak gibi kaygılarla tüketilen tatlılar, gün sonunda sizi oldukça rahatsız edecektir.
TATLININ YANINDA SÜTLÜ KAHVE İÇİN: Şerbetli tatlıya karşı koyamıyorsanız yanında mutlaka 1 bardak süt / sütlü kahve veya tercihe bağlı olarak yoğurt tüketin veya 2 top sade dondurma ile süsleyin.
MEYVE TATLILARI HAZIRLAYIN: Misafirlerinize meyve ikram edebilirsiniz. Meyve tatlıları hazırlayabilir (dondurmalı elma,armut tatlısı gibi) veya sütlü tatlı (tavuk göğsü, kazandibi, sütlaç, dondurma ) servis edebilirsiniz. Doğru tatlı tercihleri yaparak; hem fazla kilolardan, hem sindirim problemlerinden sakınmış, hem de bir çeşit ara öğün yapmış olursunuz.
ŞEKER YERİNE HURMA İKRAM EDİN: Drajeler, şekerlemeler yerine ise misafirlerinize hurma ve kuru meyve ikram edebilirsiniz. Ayrıca, miktarları ölçülü olmak koşuluyla fındık, ceviz, badem ve kuru meyvelerden oluşan mini tabaklara yer verebilirsiniz. Böylece hem mineral ve vitamin içeriği zengin hem de lezzetli sunumlar yapmış olursunuz.
KENDİNİZİ KONTROL EDİN: Bayramda, kendimizi besin tüketiminin kısıtlandığı bir dönemden çıkmış gibi hissetsek de kontrolsüz besin tüketimini engellemeli, masaya oturup bir anda fazla yemek yeme alışkanlığından vazgeçmeliyiz. Yediğimiz-içtiğimiz tüm gıdalar bedenimize yaptığımız yatırımdır. Doğru seçimlerle vücudumuzu sağlıklı geleceğe hazırladığımızı unutmamalıyız.
KAYISILI – HURMALI SU MUHALLEBİSİ:
MALZEMELER:
200 g taze kayısı veya günkurusu
100 g hurma
1 bardak taze sıkılmış portakal suyu
2 tatlı kaşığı toz tarçın
100 g kavrulmamış badem
1 litre süt
8 çay bardağı ılık su
3 yemek kaşığı toz tatlandırıcı
2 çay bardağı nişasta
1 paket vanilya
Kayısı ve hurmaları iri parçalar halinde doğrayıp, 2 bardak su + 1 bardak taze sıkılmış portakal suyu ve tarçın ile blenderdan geçirin.
Soğuk süt + su + nişasta ve vanilyayı kısık ateşte muhallebi kıvamına gelinceye kadar karıştırın. Ilıdıktan sonra tatlandırıcınızı ekleyin.
Elde ettiğiniz meyveli karışımı tepsinize veya borcama yayın, üzerine iri kırılmış kavrulmamış bademleri serpiştirin, üzerine muhallebiyi ekleyin. Buzdolabında bir gece boyunca dinlendirin. Ertesi gün muhallebiyi kare kare keserek, dilerseniz üzerine kavrulmamış badem ve toz tarçın serperek servis edebilirsiniz.
Haber Türk