Sağlıklı kişilerde yapılan çalışmalar doğru şekilde tutulan orucun yararlı olabileceğini gösteriyor. Amerikan Kardiyoloji Cemiyeti’nin araştırma sonuçları da bunun kanıtı niteliğinde. Central Hospital’den Kardiyoloji Uzmanı Dr. Sinan Coşkun Turan,”Araştırma, oruç tutanlarda damar sertliğinin daha az olduğunu, insülin duyarlılığının arttığını, oruç sayesinde kalp damar sistemindeki pıhtılaşma mekanizmaları, kolesterol ve koroner kalp hastalığı için bir risk faktörü olan homosistein gibi maddeler üzerinde olumlu değişimler olduğunu ve strese dayanmanın kolaylaştığını ortaya koymuştur” diyor.
YETERSİZ BESLENME RİSK YARATIYOR
Bu sonuçlarla, orucun koroner kalp hastalığından koruduğunun, koroner kalp hastalarında ise hastalığın ilerlemesini önlediğinin veya azalttığının görüldüğünü vurgulayan Dr. Turan, yetersiz ve dengesiz beslenmenin ise kalp krizi ve felç riskini arttırdığına dikkat çekerek şöyle konuşuyor:
“İftarda alınan gıdalara özellikle dikkat edilmesi gerekir. Yeterli ve dengeli beslenmeyi sağlamak için süt ve süt ürünleri, et- yumurta, kuru baklagiller, sebze-meyve ile ekmek ve tahıl grupları tercih edilmelidir. Ağır yemeklere dayanan bir oruç, sağlığa yararlı olmak bir yana, kalp krizi ve felç riskini arttırmaktadır. Hava sıcaklığı nedeniyle kaybolan su ve mineral kaybını telafi için iftardan itibaren sahur sonuna kadar bol su ve ayran, taze sıkılmış meyve-sebze suları alımına özen gösterilmelidir. Oruç sırasında hiçbir sıkıntı yaşamayan, ancak yemeklere aşırı yüklenmelerinden dolayı acil ünitelerine kalp krizi, felç, tansiyon veya şeker koması belirtileriyle başvuran hastalar olmaktadır.”
HASTALIĞIN TÜRÜ VE KİŞİNİN DURUMU ÖNEMLİ
Kalp hastalıklarını belirli kategorilere ayırarak incelemek gerektiğini söyleyen Turan, “Kalp hastalarının oruç tutması hastalığın türüne, derecesine, kişinin durumuna, kişinin oruçtan ve iftarda beslenmeden ne anladığına göre değişir. Hiçbir yakınması olmayan, oturduğu yerde bile nefesi tıkanan, tansiyonu yükselen/çok düşen veya odasındaki klimanın altında masa başında görev yapan, işi gereği güneşin altında tarlada ya da inşaatta çalışmak zorunda olan bir kalp hastası için oruç değişkenlik gösterir. Ramazanda oruç tutabilecek kalp hastaları olduğu gibi, kesinlikle tutmaması gerekenler hastalar da vardır” uyarısında bulunuyor. Oruç tutmaması gereken kalp hastaları hakkında bilgi veren Kardiyoloji Uzmanı Dr. Sinan Coşkun Turan,oruç tutabilecek kalp hastalarının dikkat etmesi gereken noktaları ise şöyle sıralıyor:
ORUÇ TUTMASI SAKINCALI KALP HASTALARI
• Durduğu yerde veya günlük sıradan işlerde bile göğüs ağrısı, nefes daralması, çarpıntı, baş dönmesi-göz kararması yaşayan, tansiyonda aşırı düşme veya yükselmelerin sık yaşandığı ve bundan dolayı gün içinde çok sayıda ilaç kullanması gereken hastalar.
• Son birkaç ay içinde kalp sorunu nedeniyle acil ünitesine başvurmuş veya hastaneye yatırılarak tedavi görmüş olanlar.
• Son 3 ay içinde kalp ameliyatı geçirmiş olanlar.
• Yakın zamanda iki veya daha fazla bayılma atağı veya buna yakın tablo yaşamış olan hastalar. • Tansiyon düşürücü ve idrar söktürücü etkili çok sayıda ilaç kullanmak zorunda olan, düzenli tedaviye rağmen hastalık belirtilerinin sık nüksettiği, tansiyondaki aşırı düşme veya yükselmelerin henüz kontrol altına alınamamış hastalar.
• Kalp hastalığına ciddi böbrek yetersizliği veya insülin gerektiren şeker hastalığının eşlik ettiği hastalar.
Bu durumlar söz konusu değilse, hastayı takip eden doktorun da onay vermesi kaydıyla kalp hastaları oruç tutabilir.
KALP HASTALARININ DİKKAT ETMESİ GEREKEN NOKTALAR
• İftarda tokluk oluşana kadar yemek önemli hatalardan biridir. Doymaya meydan vermeden, yavaş yiyerek ve sadece açlığı yatıştırıp sofradan kalkılmalıdır. İstenen şeyler daha sonra mideyi doldurmadan ve 2 saat aralıklarla yenebilir.
• İftardan sonra en azından her saat başı bir bardak su içilmelidir.
• Aşırı yağlı yemekler ve tatlılar yerine daha hafif gıdalar tercih edilmelidir.
• Sahura kalkmadan oruç tutmak önemli bir hatadır. Uyku bölünse bile sahura kesinlikle kalkılmalı ve az da olsa bir şeyler yenilmelidir. Sahur yemeği kahvaltı gibi hazırlanmalı ve sahurda çok yemek uzun süre tok tutar inancından vazgeçilmelidir. Çünkü sahurda ne kadar çok yenirse ve kan şekerini yükselten tatlılar ne kadar fazla tüketilirse, gün içinde o kadar çabuk acıkılır.
• Öğlen saatlerindeki uyku, son derece dinlendiricidir ve vücuttaki bütün stresi alır. Öğle uykusu uyuyanların, uyumayanlara göre kalp krizi geçirme riski önemli ölçüde düşmektedir.
• Gündüz içilemeyen sigaraların iftar sonrası ardı ardına içilmesi diğer büyük yanlışlardan biridir. Sigara içmemek en iyisi olmakla beraber, içilecekse de sigara adedini mümkün olduğunca az tutmak gerekmektedir.
Ntvmsnbc