Burundi Cumhuriyeti hakkında kısaca bilgiler… Burundi Cumhuriyeti’nde hangi dinler yaygındır? Burundi Cumhuriyeti’nin başkenti neresidir? Burundi Cumhuriyeti’nin nüfusu kaçtır? Burundi Cumhuriyeti’nin para birimi nedir?
ÜLKE ADI: | Burundi Cumhuriyeti |
BAŞKENT: | Bujumbura |
YÜZ ÖLÇÜMÜ: | 27.834 km² |
NÜFUS: | 8.998.091 |
PARA BİRİMİ: | Burundi Frangı |
DİL: | Fransızca ve Kurundi |
YÖNETİM BİÇİMİ: | Cumhuriyet |
KURULUŞ TARİHİ: | 1 Temmuz 1962 |
Burundi Cumhuriyeti, Orta Afrika’da yer almaktadır. Ülkede Ekvatoral İklim yaygındır. Burundi Cumhuriyeti tepelik ve dağlık araziye sahiptir. Ülkenin doğusuna gidildikçe dağların yerini yaylalara bıraktığı görülmektedir. En yüksek nokta Heha Dağı 2.670 metredir. Burundi Cumhuriyeti’nde nikel, uranyum, nadir oksitler, bataklık kömürü, kobalt, bakır, platin, vanadyum gibi doğal kaynaklar bulunmaktadır.
Burundi anayasası çok kazuistik bir yöntemle hazırlanmıştır. Burundi de mevcut kabile savaşları nedeniyle kamu yönetimi ve siyasi yapıda kabilelerin ne kadar yer alacağı anayasada belirtilmiştir. Buna göre Burundi’de Cumhurbaşkanı Yardımcılarından biri Hutu kabilesinden, diğer yardımcı ise Tutsi kabilesinden olmak zorundadır. Kamu Yönetimininde ise %60’lık kısmı Hutular, %40’lık kısmı ise Tutsilerin yer alacağı anayasada belirlenmiştir.
Burundi Cumhuriyeti, sömürge yönetimlerinden önce, 17. yüzyıldan itibaren Afrika Kıtası’nın Göller Bölgesi’nde krallıkla yönetilen, kendisine ait gelenek ve yönetim yapısı olan bir ülkedir. Sömürge yönetimlerinden önce Nil Nehri’ni takip ederek Uganda, Tanzanya gibi ülkelerden gelen Müslüman tüccarlarla temasları olmuştur. Sömürgeci devletlerin Burundi ülkesine gelmeleri diğer Afrika ülkelerine nazaran daha geç olmuştur. Bunun nedeni ise bölgeye karayolu ile ulaşmanın zor olmasıdır.
1870 yılında Alman bir gezgin Tanganyika Gölü’nü takip ederek ilk defa Burundi’ye ulaşmıştır. Bu gezgin o zamanlar Burundi’de bir krallığın olduğu söylemiştir. Bu keşiften sonra sömürgecilik yarışında geç kalan Almanlar 1890 yıllarda yine Tanganyika gölünü izleyerek Burundi’ye ulaşmışlardır. İlk başlarda Almanlara karşı direnen Burundi Kralı Mwami Mvezi Gisabo, 6 Haziran 1903 yılında Almanlarla anlaşma imzalayarak Almanya’nın sömürgesi olmayı kabul etmiştir.
Birinci Dünya Savaşı’ndan Almanların yenik çıkmış, bunun üzerine 1919 yılında düzenlenen Versay Antlaşması’nda Milletler Cemiyeti’nin onayıyla Burundi, Belçika’nıın sömürgesi olmuştur. O yıllarda Burundi’nin doğusunda yer alan Zaire de Belçika sömürgesiydi. Belçika bu iki ülkeyi Ruanda,Urindi adıyla tek bir yönetim altında birleştirmiştir.
Burundi’de son olarak 2008 yılında gerçekleştirilen resmi sayım sonuçlarına göre 8,053,574 nüfus tespit edilmiştir. Bu güncel olarak son resmi sayım konumunda olup, 2018 tahmini sayım sonuçlarına göre 11,844,520 nüfus belirlenmiştir. Ülke içerisinde 379 kişi/km² nüfus yoğunluğu ile Burundi, Afrika kıtasının nüfus yoğunluğu en fazla ülkelerinden biri konumuna taşımaktadır. Ülke nüfusunun çoğunluğu eski başkent Bujumbura’da yaşamaktadır.
Burundi Cumhuriyeti’nde en yaygın din Hristiyanlıktır. Buna göre nüfusun %84’ü Hristiyan inancına göre yaşamını sürdürmektedir. Bu oran içerisinde katolik mezhebine mensup Hristiyanların oranı %62,1, protestan mezhebine mensup %21,6 ve diğer Hristiyan mezheplerine mensupların oranı da %2,3 düzeyindedir. İslamiyet ülke içerisinde en yaygın ikinci din konumunda olmasına rağmen nüfusun sadece %2,5’i islami inancına göre yaşamlarını sürdürmektedir. Bu iki dini haricinde diğer dinlere inanların oranı %3,6, herhangi bir din bildirimi bulunmayan nüfusun da oranı %7,9 seviyesindedir.
Burundi Cumhuriyeti, dünya açlık endeksine göre son 25 yılın verilerine göre dünyanın en fakir ülkesidir. Dünya açlık endeksinin 2014 verilerine göre Burundi tüm ülkeler içerisinde sahip olduğu 35,6 endeks oranı ile son sırada yer almaktadır.
Ülke ekonomisinin en önemli parçasını tarımsal faaliyetler oluşturmaktadır. Ülke nüfusunun yaklaşık olarak %85’i direkt ya da dolaylı olarak tarımsal faaliyetler içerisinde yer almaktadır. Burundi’de gerçekleştirilen tarımsal faaliyetlerin büyük çoğunluğunu kişisel tüketimi karşılamak için gerçekleştirilen faaliyetler kapsamaktadır. Kahve, manyok, muz, mısır, tatlı patates ve sebze ekilen ve yetiştirilen en önemli tarım ürünlerini oluşturmaktadır.
Tarımsal faaliyetlerin yanı sıra hayvancılıkta toplum arasında yaygın olarak gerçekleştirilmektedir. Ülke genelinde hayvan sayısı yüksek olsa da, buradan elde edilen verim ve kullanım düşük düzeyde kalmaktadır. Bu alanda büyükbaş hayvanların sütünden ve etinden faydalanılmaktadır.