Türkiye’de hem geleneksel hem de modern üretim teknolojileri kullanılarak üretilen şekerli ve çikolatalı mamullerin tüketimi her geçen yıl artıyor.
Ramazan Bayramının yaklaşmasıyla şekerleme sektöründe istihdam ve üretim kapasitesinin ortalama yüzde 50 civarında artması ile haksız kazanç peşinde olan merdiven altı şeker üreticileri de en fazla bu dönemde ortaya çıkıyor.
Kalite Birliği Derneği Genel Başkanı Mustafa Karaman, yaptığı açıklamada, gıda denetimsizliğinin Türkiye’nin en önemli sorunlarından birisi olduğunu söyledi.
Bu tablonun şekerleme sektörü için de geçerli olduğunu ifade eden Karaman, ”Bayram döneminde artan hacim, merdiven altı üretim yapanların iştahını kabartıyor. Vatandaşlar, kendilerinin ve yakınlarının sağlıkları için şeker alışverişinde son derece dikkatli davranmalı” diye konuştu.
Kalitesiz ve mat bir görünüme sahip olan merdiven altı şekerlerin kilosunun piyasada 5 liraya kadar satılabildiğini vurgulayan Karaman, şöyle devam etti:
”Bu gibi ürünlerin satışı semt pazarları ve yollarda kurulan tezgahlarda oldukça yaygın. Büyük alışveriş merkezleri gıda mühendisleri kontrolünde ürün alımı yaptığı için, bu tür ürünler böyle yerlere giremez. Şeker ve şeker türevi ürünlerin üretiminde maliyeti düşürmek için insan sağlığına zararlı maddeler kullanılıyor. Vatandaşların sağlığı, merdiven altı diye tabir edilen firmaların umurunda değil. Bu konuda alınacak ilk önlem, açıkta satılan ürünlerden uzak durmak olmalı.”
TSE BELGESİ VE SON KULLANMA TARİHİNE DİKKAT
Üzerinde Türk Standartları Enstitüsü’nün (TSE) logosu bulunmayan ürünlerin satın alınmaması gerektiğini ifade eden Karaman, şunları kaydetti:
”Özellikle yığınlar halinde teşhir edilen ve üzerinde büyük oranda indirim yapıldığı belirtilen ürünlerin son kullanma tarihi ya dolmuş, ya da dolmak üzere oluyor. Bu tür yerlerden şekerleme ürünleri alırken buna dikkat edilmeli. Ülkemizde maalesef denetim mekanizması sağlıklı işlemiyor.
Denetimsizliğin getirdiği yanlış uygulamaları, alacağımız ürünleri dikkatli seçerek önleyebiliriz. Örneğin, şekerleme ambalajındaki ‘içindekiler’ kısmı dikkatle okunarak Sağlık Bakanlığı’nın internet sitesinde yayınlanan katkı maddeleri listesi ile karşılaştırılabilir. Tüketiciler, TSE belgesi olmayan, iyi ambalajlanmamış ve son kullanma tarihi bulunmayan şekerlerden uzak durmalı.”
UCUZ ŞEKERİN FİYATINA ALDANMAYIN
Mersin’de yaklaşık 50 yıldır şekerleme sektöründe üretim yapan ve ürünlerini yurt içinde çok sayıda noktaya gönderen firmanın sahibi Hasan Yozgat da, kayıt dışı üretim yapanların halkın sağlığını tehlikeye atmakla kalmayıp, piyasaya ucuz fiyatta şeker ve çikolata sürerek haksız rekabete yol açtıklarını ifade etti.
Bu gibi sıkıntıların önüne geçebilmenin denetimlerin arttırılması ile mümkün olabileceğini belirten Yozgat, şöyle konuştu:
”Eğer denetimler sıklaşır ve merdiven altı üretimin önüne geçilirse, hem bu sektöre yıllarını veren üreticiler emeklerinin karşılığını alır, hem de vatandaş hijyen kurallarına uygun, modern tesislerde paketlenmiş ürünleri tüketir. Bayramın hemen öncesinde önüne gelen tezgah kurup, şeker satıyor. Vatandaşlar ucuz şekerin fiyatına aldanmasın.”
Bu bayramda şeker fiyatlarında fazla artış olmayacağına işaret eden Yozgat, ”Şekerlerin kilosu ortalama 10 ile 16 lira arasında. Lokumların kilosunu ise 6 ile 20 lira arasında bulabilmek mümkün. Bayram dönemlerinde en çok tercih edilen yaprak çikolataların kilosu ise 15 ile 30 lira arasında değişiyor” diye konuştu.
AA