Ortadoğu Ralli Şampiyonası’nın son ayağı olan ve geçtiğimiz hafta koşulan Dubai Uluslararası Rallisi’nde Türkiye’den iki takım vardı. Bu yarışa tek kadın ekibi olarak üçüncü kez katılan Pilot Burcu Çetinkaya için yarışın bir özel anlamı daha vardı; ilk kez başörtüsüyle çıktı yarışa. Üç gün süren yarışlar sırasında birlikte olan Mustafa Doğan Burcu Çetinkaya ile konuştu.
Başörtüsü kararınız medyada geniş yer buldu. Bu kararı ne zaman ve nasıl aldınız?
Bu bir anda aldığım bir karar değil. Çok uzun yıllar sonunda alınmış bir karar. Dediğim gibi yıllar öncesinden gelen ama yapamadığım cesaret edemediğim bir karardı.
Başörtüsü kullanmanızın olumlu ya da olumsuz etkileri oldu mu hayatınızda?
Bu cevap verilebilir bir soru değil. Vicdanımla baş başa, gönül rahatlığıyla aldım bu kararı. Şu sıralar çok mutluyum. Yaşamın nasıl daha kolay olacağı, kişinin hayat şartlarına göre değişebiliyor. Neye, nasıl cesaret edeceği de… Daha önce nefsimle böyle bir mücadeleye hazır değildim, o yüzden açıkken yaşam daha kolaydı. Şu an hazırım ve tam da bu nedenle kapalıyken yaşam daha kolay.
Yaşadığınız tepkiler nasıl, paylaşır mısınız bizimle?
Her tür tepkiye mümkün olduğunca kendimi kapatmaya çalıştım. Olumlu tepkilerden tabii ki çok mutlu oldum. Olumsuz tepkilerin beni üzdüğü yerler de oldu. Aslında nefsimle mücadele edip kendi kabuğuma çekilmem gereken bir yolculuk, bu konunun konuşuluyor olması verdiğim mücadeleye ters şeyler.
Size ilk kim destek oldu?
Hiç kimse. Kuveytli bir İslâm âlimi “Tabii ki kapanmak önemli ama kapanmazsan cehenneme gidersin diye bir şey söyleyemem. Herkes neyi yapabiliyorsa, neye hazırsa onu yapmalı” demişti… Gönülden gelerek yaşanmış bir kapanma bu; elbette daha küçük yaşta farkına varıp böyle yaşamış olmayı isterdim ama çocukluğumda öğrenmedim bunları… Başörtüsü kararı için bekledim çünkü çocukluğumdan beri, ne olursa olsun dış görünüşümle dikkat çekmeye alışmışım. Bir şekilde bu ilgiden beslenmişim ve bunu bir anda kesip atmak cidden zor bir şey.
SPONSOR KAYBETTİM
Başınızı örtmenizin işinizde olumsuz etkisi oldu mu peki?
Rızkı veren Allah’tır. Oldu ya da olmadı diyebileceğim bir şey yok. 2010 yılında ciddi sponsorluklarla yarışıyordum; yaşadığım manevi yolculuk paralelinde belli sponsor kayıpları oldu. O yüzden artık çok da fazla fark etmez. Ne kadar fark ederse de etsin; tekrar söylüyorum, rızkı veren Allah’tır. Hayırlısı neyse o olur zaten.
Hacca gitmeyi düşünüyor musunuz?
2012 ve 2013 yılında iki kez umreye gittim. İmkânım olsa yine gitmek isterim. Hacca gitmeyi tabii ki çok istiyorum. Allah nasip eder de güzel bir ailem olursa, ailece gitmeyi tabii ki çok daha fazla isterim.
ARAPÇA BASIN TOPLANTISI
Buradaki yarışlar başlamadan önce yapılan basın toplantısında Arapça ve İngilizce konuştun. Manevi yolculuğunuz sırasında mı öğrendiniz Arapçayı?
Arapça öğrenmek çocukluk hayalimdi. Kuran-ı Kerim’i kendi dilinde anlayabilmek ve öğrenebilmek istiyorsun. Çocuk yaşta bu fırsatım olmamıştı ama yıllar sonra nasip oldu. Bundan 2,5 sene önce SEDAV’da, Ömer Faruk Korkmaz Hoca’nın tavsiyesiyle Büşra isminde çok tatlı bir hanımdan ders almaya başladım. Allah razı olsun bir miktar da olsa yol kat ettik.
Ama bu çok uzun bir yolculuk, kolay değil. Birkaç basın toplantısında Arapça konuştum ama tabii çalışılmış konulardı.
İşlerinize kaldığınız yerden devam mı edeceksiniz?
Tabii ki işlerime devam edeceğim. Ben bir yarışçıyım ve bu yolda çok emek verdim. Aynı zamanda gazetecilik yapıyorum. Herkesin dışarıdan görüp iç yüzünü çok anlayamadığı hikâyelere önem veriyorum. Artık farklı önceliklerim olduğu için ralliye geri plana attım ama ralliden de vazgeçmem çünkü hiçbir kadının gelemeyeceği yerlere geldim.
Katıldığınız televizyon programında kendi hayatınızı anlattığınız bir kitap yazdığınızı söylediniz; ne zaman basılacak?
Sadece ufak tefek düzenlemeleri eksik kaldı. Bununla ilgili çok fazla konuşmak istemiyorum. Kitapta geçmişte çevremin bana yaptığı yanlışlar ve üzüntülerimin hikâyesi var.
Siyasete girmeyi düşünüyor musunuz?
Böyle bir düşüncem yok; ama hayatta hiçbir şey için asla dememeyi öğrendim. Dediğim gibi şu an böyle bir düşüncem yok.
MANEVİYAT BOŞLUĞU YANLIŞLA DOLUYOR
“Maneviyat eksikliği yaşadığımız bir dönem bu… Maddi olgular, her yerde burnumuzun dibine sokuluyor. Akıp giden bir hayat var ve buna uyum sağlamak zorundayız. Herkesin kendince farklı rolü var ama maneviyat yoksunluğu çok tehlikeli; bunu yaşadığım için söylüyorum. Manevi boşluklar yanlışlarla birleşince üzücü sonuçlar çıkıyor ortaya.”
YARIŞMAK İÇİN BORÇ ALDIM ARABAMI SATTIM
“Robert Kolej ve ardından Koç Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nden mezunum. Üniversiteden sonra aile şirketimizde çalışmaya başladım ama ben hazır bulduğuyla iş yapan biri değilim. Bu nedenle ralliye başladım. 2004-2005 yıllarıydı… Erkeklerin bile çoğu zaman zorlandığı, vazgeçtiği noktalarda ayakta kaldım. Yeri geldi bankadan, yeri geldi arkadaşlarımdan borç aldım; evimi, arabamı sattım ve dünya çapında pilot olmayı başardım. Artık öyle bir noktaya geldim ki bu yolculuk benim için anlamını doldurdu gibi… Tabii ki vazgeçmek istemiyorum. İmkânım olursa bugüne kadar edindiğim tecrübeyle ve geliştirdiğim yeteneklerle, ülkemizin bayrağını başka ülkelerde gururla dalgalandırmaya devam ettirmek istiyorum.”
Akşam