Yakınlarını Kaybetmiş Aileler Derneği, yaz aylarında alzheimer hastası yaşlıların, özürlülerin ve özellikle küçük yaştaki çocukların kaybolma riskine karşı aileleri uyarıyor.
Yakınlarını Kaybetmiş Aileler Derneği Başkanı Zafer Özbilici, yaz aylarında alzheimer hastası yaşlıların, özürlülerin ve çocukların kaybolma riski taşıdığını ifade etti.
ÇOCUKLARA YABANCI MESAFESİ ÖĞRETİLMELİ
Özbilici, Kayseri’de 2009 yılında Ramazan Bayramı’nda şeker toplamak için dolaşan üç çocuğun, pedafoli hastası tarafından tecavüz edildikten sonra öldürülmesinin, Türkiye’de çocukların kaybolabileceğini ve bu konudaki çalışmaların yetersiz olduğunu gündeme getirdiğini ifade ederek, ”Ailelerin çocuklarıyla ilgili tedbir almaları gerekiyor. Evden kaçan veya kaybolan çocukların aileleriyle görüştüğümüzde genelde aile ile çocuk arasında diyalog eksikliği olduğunu görüyoruz. Bu nedenle ailelere, çocuklarıyla olan diyaloğu gözden geçirmelerini öneriyoruz. Aileler ve çocuklarla ilgili bilinçlendirme çalışmaları yapılmalı. Yaz aylarında çocuklar sokakta oynarken, bir ‘sapığın’ eline düşebiliyor. Çünkü çocuk sokakta durduğu müddetçe, kaybolma riski taşır her zaman. Eğer ailesi de biraz ilgisizse, o ‘sapık’ çocuğu kaçırmanın yollarını arayacaktır. Çocuklarımıza yabancı mesafesini öğretmeliyiz” dedi.
ÇOCUK KAYBOLMADAN ÖNCE…
Özbilici, ayrıca ailelerin, çocuklarının saç tellerini, parmak izlerini ve kan örneklerini saklamalarının aramalar sırasında yol gösterici olacağına işaret ederek, ”DNA çözümlemesi açısından saç teli önemli. Yanak içinden pamuklu bir çubuk ile tükürük örneği alınabilir. Saç teli ve tükürük örnekleri iyi muhafaza edilirse, DNA çözümlemesi açısından ileride faydalanabileceğimiz birer materyal haline gelebilir” şeklinde konuştu.
Çocuğun sokakta veya internet ortamında yabancı biriyle kurduğu iletişimi ailesiyle paylaşması gerektiğini vurgulayan Özbilici, ”Aileler de çocuklarının arkadaşlık ettiği kişilerin adres ve telefonlarını bilmeli. Çocuğu bir yere yollarken, güzergahı onunla birlikte belirleyebiliriz. Kayıp vakalarında ilk 24 saat çok önemlidir. Çocuk bir ‘sapığın’ eline düşmüş olsa dahi o güzergah üzerinde yapacağınız araştırmalar size ışık tutabilir” ifadelerini kullandı.
AĞABEYİ KAYBOLDU
Ağabeyinin kaybolduğu 1992 yılında emniyete yaptıkları başvuruda, kayıp şahıslarla ilgili bir birimin olmadığını gördüklerinde üzüldüklerini belirten Özbilici, ancak bugün kayıp yakınlarının başvuracakları birçok birim olduğunu dile getirdi.
Özbilici, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün, ülke genelinde kayıp kişinin resmini teşhir ederek bulunmasına katkı sağladığını ifade ederek, buradan istatistiksel anlamda verilere ulaşılabildiğini söyledi.
6 BİN KAYIP VAR, 1800’Ü ÇOCUK
Özbilici, emniyet birimlerinin kayıtlarına göre ülke genelinde 6 bine yakın kayıp bildirisi bulunduğunu, bunların 1800’ünün çocuk olduğunu aktararak, ”Bu rakamların daha fazla olduğuna inanıyoruz. 4 yaşındayken kaybolan ve bugün 24 yaşında olan bir kişi, şu an reşit olduğu için kayıp 1800 çocuk arasında yer almıyor. Bu da yanlış. Eğer siz kayıp konusunu masaya yatırmak ve olayın önemini ortaya koymak istiyorsanız, çocuk yaşta kaybolan kişilerin bütün verileri bir araya getirilmelidir” diye konuştu.
DünyaBülteni