Saylan’ın çocuklarının savcılığa verdiği dilekçede Aktaş’ın, ‘Halkı kin ve düşmanlığa tahrik, aşağılama ve kişinin hatırasına hakaret’ suçunu işlediği vurgulandı.
‘HALKI KİN VE DÜŞMANLIĞA TAHRİK SUÇU İŞLEDİ’
Sözcü’den Can Özçelik‘in haberine göre Türkan Saylan’ın oğulları Çınar ve Çağlayan Örge ile Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurarak Alinur Aktaş hakkında suç duyurusu yaptı. Avukat Hüseyin Karataş tarafından yapılan suç duyurusunda AKP’li belediye başkan adayının konuşmasında sarf ettiği sözlerle “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik, aşağılama ve kişinin hatırasına hakaret” suçunu işlediği belirtildi.
‘SAYLAN MEMLEKETİN DÖRT BİR YANINA EL ATAN BAŞARILI BİR BİLİM İNSANIYDI’
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na verilen dilekçede şu ifadelere yer verildi:
“Şüphelinin, merhume Türkan Saylan hakkında kullandığı ağza alınmayacak ifadeler, suç teşkil etmektedir ve cezalandırılması gerekir. Türkan Saylan, Türk toplumunun çağdaşlaşması, eşit ve ulaşılabilir bir eğitim sisteminin sağlanması, Türkiye Cumhuriyeti çatısı altında yaşayan her bireyin insanca ve eşit imkanlarda yaşayabilmesi için ‘önce insan’ düşüncesiyle, vatan ve millet sevgisiyle ömrü boyunca durmadan ve yorulmadan çalışmış bir hekim, bir eğitim gönüllüsüdür. Bu bilinçle memleketin dört bir yanına el uzatmış ve sayısız başarılara imza atmış bir bilim insanıdır. Vefatından yıllar sonra dahi, çevresinde kenetlenmiş ve onun çizdiği yoldan başarılar kazanmaya devam eden topluluklar, Türkan Saylan’ın kendine edindiği görevi nasıl bir ülke sevdasıyla yaptığının en açık kanıtıdır. Türkan Saylan’ın aziz hatırasına yöneltilen şikayet konusu ifadeler ile sürdürülmekte olan karalama politikası ise şüphelinin kendisini yansıtan zihniyetinin acizliğini ve çirkinliğini gözler önüne sermektedir.”
‘AYDINLARIN ADINI SİYASİ EMELLERİNE ALET ETMEYE ÇALIŞTI’
Alinur Aktaş’ın, siyasi emelleri için aydınların isimlerini kullandığını vurgulayan Avukat Karataş, dilekçesinde şu tespitleri yaptı: “Şüpheli aynı zamanda devlet ve bayrak gibi semboller üzerinden bir algı yaratmaya çalışarak, toplumda kutuplaşma yaratmaya, diğer bir ifade ile ömrü vatan sevgisine dayalı büyük bir adanmışlıkla verdiği hizmetlerle geçen aydınlar üzerinden yarattığı algı ile halkın bir kesiminin diğer bir kesimine karşı düşmanlığını kazanmaya çalışmıştır. Şüpheli ülkeye pek çok hizmeti dokunan Türkan Saylan, Uğur Mumcu, Bahriye Uçok, Nâzım Hikmet gibi aydınları siyaset emellerine alet etmeye çalışmıştır.”
31 Mart yerel seçimleri için AKP tarafından yeniden aday gösterilen Aktaş, konuşmasında CHP’li rakibi Mustafa Bozbey’i eleştirirken “Nerede devlete ve bayrağa savaş açmış, Türkan Saylan, Uğur Mumcu, Nâzım Hikmet, Bahriye Üçok’un, nerede dinle diyanetle problemi olan adam varsa hepsinin ismini belirli merkezlere verdin” demişti.
Saylan’ın çocuklarının savcılığa verdiği dilekçede Aktaş’ın, ‘Halkı kin ve düşmanlığa tahrik, aşağılama ve kişinin hatırasına hakaret’ suçunu işlediği vurgulandı.
‘HALKI KİN VE DÜŞMANLIĞA TAHRİK SUÇU İŞLEDİ’
Sözcü’den Can Özçelik‘in haberine göre Türkan Saylan’ın oğulları Çınar ve Çağlayan Örge ile Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurarak Alinur Aktaş hakkında suç duyurusu yaptı. Avukat Hüseyin Karataş tarafından yapılan suç duyurusunda AKP’li belediye başkan adayının konuşmasında sarf ettiği sözlerle “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik, aşağılama ve kişinin hatırasına hakaret” suçunu işlediği belirtildi.
‘SAYLAN MEMLEKETİN DÖRT BİR YANINA EL ATAN BAŞARILI BİR BİLİM İNSANIYDI’
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na verilen dilekçede şu ifadelere yer verildi:
“Şüphelinin, merhume Türkan Saylan hakkında kullandığı ağza alınmayacak ifadeler, suç teşkil etmektedir ve cezalandırılması gerekir. Türkan Saylan, Türk toplumunun çağdaşlaşması, eşit ve ulaşılabilir bir eğitim sisteminin sağlanması, Türkiye Cumhuriyeti çatısı altında yaşayan her bireyin insanca ve eşit imkanlarda yaşayabilmesi için ‘önce insan’ düşüncesiyle, vatan ve millet sevgisiyle ömrü boyunca durmadan ve yorulmadan çalışmış bir hekim, bir eğitim gönüllüsüdür. Bu bilinçle memleketin dört bir yanına el uzatmış ve sayısız başarılara imza atmış bir bilim insanıdır. Vefatından yıllar sonra dahi, çevresinde kenetlenmiş ve onun çizdiği yoldan başarılar kazanmaya devam eden topluluklar, Türkan Saylan’ın kendine edindiği görevi nasıl bir ülke sevdasıyla yaptığının en açık kanıtıdır. Türkan Saylan’ın aziz hatırasına yöneltilen şikayet konusu ifadeler ile sürdürülmekte olan karalama politikası ise şüphelinin kendisini yansıtan zihniyetinin acizliğini ve çirkinliğini gözler önüne sermektedir.”
‘AYDINLARIN ADINI SİYASİ EMELLERİNE ALET ETMEYE ÇALIŞTI’
Alinur Aktaş’ın, siyasi emelleri için aydınların isimlerini kullandığını vurgulayan Avukat Karataş, dilekçesinde şu tespitleri yaptı: “Şüpheli aynı zamanda devlet ve bayrak gibi semboller üzerinden bir algı yaratmaya çalışarak, toplumda kutuplaşma yaratmaya, diğer bir ifade ile ömrü vatan sevgisine dayalı büyük bir adanmışlıkla verdiği hizmetlerle geçen aydınlar üzerinden yarattığı algı ile halkın bir kesiminin diğer bir kesimine karşı düşmanlığını kazanmaya çalışmıştır. Şüpheli ülkeye pek çok hizmeti dokunan Türkan Saylan, Uğur Mumcu, Bahriye Uçok, Nâzım Hikmet gibi aydınları siyaset emellerine alet etmeye çalışmıştır.”
31 Mart yerel seçimleri için AKP tarafından yeniden aday gösterilen Aktaş, konuşmasında CHP’li rakibi Mustafa Bozbey’i eleştirirken “Nerede devlete ve bayrağa savaş açmış, Türkan Saylan, Uğur Mumcu, Nâzım Hikmet, Bahriye Üçok’un, nerede dinle diyanetle problemi olan adam varsa hepsinin ismini belirli merkezlere verdin” demişti.