Tüketime karşı paylaşım düzeni

Toplum
Tatile evinizi değiş tokuş edip, seyahate otomobil paylaşarak çıkabilir; işe yaramayan eşyalarınızı ihtiyaç duyduklarınızla takas edebilirsiniz. Yapmanız gereken para kullanımını en aza indirip ‘...
EMOJİLE

Tatile evinizi değiş tokuş edip, seyahate otomobil paylaşarak çıkabilir; işe yaramayan eşyalarınızı ihtiyaç duyduklarınızla takas edebilirsiniz. Yapmanız gereken para kullanımını en aza indirip ‘paylaşım ekonomisiyle’ tanışmak.

Tüm dünyada yeni bir ‘alışveriş sistemi’ doğmuş durumda: Paylaşmak! Dünyanın büyük çoğunluğunun kazandığı para, yapmak istediklerine ve hayallerine yetmeyince paylaşım ekonomisinin gelişmesi de kaçınılmaz oldu. Ev paylaşım sitelerini kullanarak tatile çıkanlardan, otomobil paylaşım siteleri aracılığıyla ortak seyahat edenlere ve eşya değiş tokuşuna artık her türlü ‘ihtiyaç’ paylaşım yoluyla karşılanabiliyor. Durum paranın kullanılmadığı dönemlerin ‘takas usulüne’ ulaşmış değil henüz ama internetteki faal paylaşım sitelerinde yok yok! İşte ‘kapitalin’ tek tanrı olduğu günümüz düzenine kafa tutan yeni usul ‘takas sistemine’ güncel örnekler:

Kitap gezdirme (Book crossing)

Kitap gezdirme olarak tercüme edilen sistem ilk olarak Ron Hornbaker isimli bir Amerikalının 2001’de kitap gezdirme uygulamasını düşünmesi ve ardından ‘bookcrossing.com’u açmasıyla başladı. Sitenin 2003’te 113 binin üzerinde kullanıcısı vardı. Siteye üye olduktan sonra eklenecek kitaba gezmesi için bir pasaport oluşturmak gerekiyor. Siteden indirilen etiketler kitaplara yapıştırılıyor. Daha sonra kitap kamusal bir yere bırakılıyor ve yeni okuyucularını bekliyor. Kitabı bulan kişi, içindeki etiket sayesinde siteye girip nerede olduğuna dair bilgileri girebiliyor. Bu sayede kitabınızın dünyada nereleri seyahat ettiğini de görebiliyorsunuz. ‘Bookcrossing’ sitesinde yaklaşık sekiz milyon kitap ve 900 bin kullanıcı var. Kitaplar 132 ülke arasında gezinmekte. Sitenin istatistiklerine göre Amerika yüzde 29’la en çok kitap gezdiren ülke. Türkiye ’de bu sistem birtakım projelerle sınırlı kalmış. 2009’da Hareketli Kitaplar projesi ve 2010’da Manavgat’ta gezdirilmeye açılan 100 kitap dışında kitap dolaşımı Türkiye’de yaygın değil.
 
Evdeğişimi (Couchsurfing)

Son dönemlerin en popüler paylaşım sistemi olan ‘Couchsurfing’ ile dünyanın herhangi bir yerine seyahat ettiğinizde, otelde kalmak yerine siteden bulduğunuz birinin evinde kalabiliyor veya gittiğiniz şehri tanımak için yerel birinden rehberlik isteyebiliyorsunuz. 2003’te kurulan ‘couchsurfing.com’ bu sistemi başlatan site. Türkçesi ‘kanepe sörfü’ olan site sayesinde dünyanın her yerinde geceyi geçirebileceğiniz bir kanepeniz var. Sisteme katılmak için bir couchsurfing sitesinde profil açıp ne tür bir ağırlama yapmak istediğinizi yazmanız yeterli. Evinizin fotoğraflarını da paylaşabilirsiniz. Bu şekilde dünyanın öteki ucundaki birinin evinde tatilinizi geçirebiliyorsunuz. Sistem filmlere bile konu oldu. 2006’da çekilen ‘Holiday’ (Tatil) isimli romantik komedide Cameron Diaz ile Kate Winslet evlerini değiştirmişti. Türkiye’de de bu sistem ‘evdegistogusu.com’ sitesiyle kullanılıyor. Siteye ödenilen aylık 15.95 ücretin ardından ev sahibiyle yazışıp anlaşarak 152 ülkede 41 binden fazla evden birinde kalabiliyorsunuz.

Bu arabayı benimle paylaşır mısınız?

Birkaç yolu var. Ya siz arabanıza sizinle aynı yöne giden birini davet ediyorsunuz ya da arabası olan birine eşlik ediyorsunuz. ‘Zimcar’, ‘Liftshare’, ‘Carpoolworld’ gibi web siteleriyle aynı yöne giden araç sahipleri ve yayalar birbirlerini bularak yolculuk yapıyor. İkinci yolu ise bir şirkete ait bir otomobili başkalarıyla ortak kiralamak. Bu yolla hem tasarruf sağlıyor, hem de otomobillerin atmosfere salgıladığı sera gazını azaltmış oluyorsunuz. İkinci yola en iyi örnek; araç paylaşım sitelerinin en büyüğü olup ABD ’de ve İngiltere’de faaliyet gösteren ‘Zipcar’ var. Siteye üye olduktan sonra seçtiğiniz otomobili rezerve ediyorsunuz. Daha sonra sitede seçtiğiniz otomobilin bulunduğu noktaya gidip, Zipcar’ın size verdiği kartınızı gösteriyorsunuz. Sonuçta aracı kısa süreliğine kiralamış oluyorsunuz. Her rezervasyonla 280 km yolculuk yapılabiliyor, benzin de karta dahil. Zipcar, sadece ihtiyaç duyulduğunda kısa süreli araç kiralanması için düşünülmüş pratik bir sistem. Üçüncü bir yol daha var: Geçici olarak bulunduğunuz yerde yaşayan bir kişinin ya da komşunuzun kullanmadığı otomobilini kiralamak. ‘Whipcar’ adlı web sitesi de bu şekilde bir otomobil paylaşımına ev sahipliği yapıyor.
Türkiye’de Zipcar’ın oluşturduğu sistemi ‘atlagit.com’ sitesi oluşturmuş. Aynı mantıkla çalışan sitede otomobillerin saatlik kirası 6.80 liradan başlıyor. Şimdilik sadece İstanbul ’da hizmet veren site Zipcar’a kıyasla henüz çok amatör. 2007’de kurulan ‘Ortakaraba.com’ ise maddi çıkar gütmeyen bir site. Otomobil sahibi kişilerin arabasız kişilerle internet üzerinden anlaşıp ortak seyahat anlayışını yerleştirmek isteyen site ile şayet o tarafa giden araba bulursanız Türkiye’nin her yerine gidilebiliyor. Site aynı zamanda maçlara ve konserlere gidişlerde de ortak otomobil kullanıcılarını buluşturuyor. Siteye göre ortak araba sisteminin yayılması ile ekonomik olarak 1 yılda 1,5 milyon litre benzin tasarrufu sağlanabiliyor. Bu da litresi 3 TL’den 4,5 milyon TL’ye denk geliyor.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi de 2009’da bir proje oluşturarak araç paylaşımını İstanbul trafiğine bir çözüm olarak sundu. İnternette bir anket oluşturan belediye, araç doluluğunun arttırılmasıyla trafikteki araç sayısının düşürülmesini, yakıt kullanımının ve egzoz emisyonunun düşürülmesini hedefledi. Projeyi beklenen olumlu tepkiyi alamayınca projeyi rafa kaldırdı.

Eşya değiştokuşu, takas

Freeconomy sitesi 2007’de, Mark Boyle tarafından kuruldu. 119 ülkeden 15 bin üyesi olan ‘Freeconomy’ye Türkiye’den de üye olmak mümkün. Sitenin adresinde ‘freeconomy’ kelimesi yerine ‘just for the love of it’ yani ‘sadece sevgisi için’ yazıyor. Çünkü site pay-it-forward (daha sonra öde) prensibiyle çalışıyor. Site bir nevi, “İyilik yap denize at” diyor. Sitede herkesin bir profili var. Bu profillere neleri verebileceğinizi ve nelere ihtiyaç duyduğunuzu yazıyorsunuz. Ardından sayfada bulunduğunuz bölgenin yakın çevre haritası oluşuyor. Bu haritaya göre çevrenizde hangi üyelerle değiş tokuş yapabileceği listeleniyor. ‘Freeconomy’ye üyelik bedava ve sitede para geçmiyor. Site reklam almıyor ve herhangi bir geliri yok. Türkiye’de ise aynı mantıkla ‘alseninolsun.com’ adlı site var. Ücretsiz ilan verilen sitede tokadan yastığa, çantadan fotoğraf makinesine pek çok ürünü paylaşabiliyorsunuz.

‘Paylaşarak’ yaşayınca

Heidemarie Schwermer: 1942 doğumlu Heidemarie Schwermer 20 yıl öğretmenlik yaptıktan sonra emekli olmuş, üç torunu olan bir kadın. 1994’te Almanya’nın ilk değiş tokuş çemberi Give and Take Central’ı oluşturan Schwermer takas sistemini benimsedi ve tam 15 yıl takas usulü ile yaşamayı başardı. Elindeki fazla olan herşeyi paylaşıma açan Schwermer böyle daha mutlu yaşadığını söylüyor. Kira ödemeyip takas sayesinde evden eve taşınan Schwermer “Günün birinde hepimiz parasız yaşayacağız çünkü  ona ihtiyaç duymayacağız.  Çünkü o sadece bir yük” diyor. Schwermer yaşam tarzı üzerine ‘My Life without Money’ (Parasız Yaşamım) isminde bir de kitap yazdı. Mark Boyle: 2007’de ‘Freeconomy’ isimli değiş tokuş sitesinin  kurucusu Mark Boyle, 2008 yılından beri parasız yaşıyor. Parasız yaşamındaki anılarını ‘Parasız adam’ ismindeki kitabında anlatan Boyle, takas sitesi sayesinde edindiği karavanını haftanın üç günü yardım etmesi karşılığında bir çiftliğe park etmiş. Boyle, bu yaşama geçmeden önce yalnızca güneş paneline para ödemiş. Bu sayede güneş enerjisiyle çalışan bilgisayar ve telefon kullanıyor. Kendi yiyeceklerini yetiştirip, odun sobası ile ısınıyor.

radikal.com