Türkiye, kapı komşusu Suriye’de yaşanan iç savaştan en fazla etkilenen ülkelerden biri. Suriye’den kaçanların yarısından fazlası Türkiye’ye sığındı. Ülkemizde 2 milyonun üzerinde kayıtlı Suriyeli mülteci yaşıyor. AFAD’a ait 25 barınma merkezinde 258 bin Suriyeli kalırken geriye kalan 1 milyon 880 bin mülteci, İstanbul başta olmak üzere birçok şehirde yaşam savaşı veriyor.
Ahmet’in ağlayan yüzü unutulmamışken
11 yaşındaki Suriyeli Ahmet’in İzmir’de bir kafenin bahçesinde mendil satmaya çalışırken esnafın saldırısına uğraması ve burnu kanayan Ahmet’in ağlayan görüntüleri gündemi uzun süre meşgul etmişti. Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun selamıyla Ahmet’i ziyaret eden AK Parti İzmir İl Başkanı Bülent Delican birçok müjde götürmüştü aileye. Teselli hediyesi olarak hayatlarının ilk tatillerini yapan Ahmet ve ailesi, mendil satan, ışıklarda bekleyen ya da dilendirilen Suriyeli çocukların bir süre gündemde kalmasını sağlayabilmişti.
Grafik ve illüstrasyon ustası Necmettin Asma’nın Suriyeli Ahmet çalışması
Çocuklar Mutlu Olsun!
Beşinci yılına giren savaş acımasızca sürerken mülteci çocuklara yönelik yeni bir sosyal sorumluluk projesi internette paylaşılan birkaç fotoğraf üzerinden yayılmaya başladı. Grafik ve illüstrasyon alanında eserler veren çizer Necmettin Asma’nın hazırladığı afişle bir kimlik ve hız kazanan kampanya, vicdan sahiplerinin ilgisini bekliyor.
Işıklarda bekleyen mülteci çocuklara vermek üzere araçlarının torpido gözlerine çeşitli hediyeler koyan gönüllüler bu fotoğrafları sosyal medya üzerinden #ÇocuklarMutluOlsun etiketi ile paylaşıyor.
Işıklarda bekleyen çocuklar için araçlarında küçük hediyeler bulunduran gönüllüler sosyal medyada yayılıyor
Necmettin Asma’nın hazırladığı kampanya afişi
Haylaz da olsalar…
‘Haylaz da olsalar’ ifadesinin kusur olduğu düşünülen bir davranışı sempatik ve şirin gösteren en iyi ifade olduğunu düşündüğü için kullandığını vurgulayan Necmettin Asma, “Trafik ışıklarında bekleyişlerini ve rahat tavırlarını gördükçe hayatlarının tehlikede olduğu düşüncesiyle hangimiz tedirgin olmuyoruz ki? Hangi çocuk haylazlık yapmaz ki? Hangimiz yaramazlık yapmadık” diye soruyor.
Aracı olduğu zamanlarda torpido gözünde şeker bulundurmaya gayret ettiğini ifade eden Asma, çocukların mutlu yüzünü gördükçe rahat bir nefes aldığını belirtiyor. ‘İyilik yapıp denize atmak’ değil de iyilik yapıp bunu yaygınlaştırmanın günümüz şartlarında daha makul bir yaklaşım olduğunun altını çizen Necmettin Asma, bu projenin yediden yetmişe herkesin katılması gereken samimi bir seferberlik olmasını istediği için afişte herhangi bir logo ya da kurum adı kullanmadığını ifade ediyor.