Osman Yüksel Serdengeçti’yi rahmetle anıyoruz

Toplum
Asıl adı Osman Zeki Yüksel olan Serdengeçti, 15 Mayıs 1917’de Antalya’nın Akseki ilçesinde dünyaya geldi. Öğrencisi olduğu Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nd...
EMOJİLE

Asıl adı Osman Zeki Yüksel olan Serdengeçti, 15 Mayıs 1917’de Antalya’nın Akseki ilçesinde dünyaya geldi.

Öğrencisi olduğu Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nde 1944 Mayısında yaşanan milliyetçilik olaylarına karıştığı için, yazar, şair ve düşünür Hüseyin Nihal Atsız ile birlikte bir süre hapis yattı. Hapisten çıktıktan sonra öğrenimi için yeniden fakülteye başvuran yazar, bu isteği reddedilince dönemin Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel’e hitaben yazdığı ve “Yüksek makamın alçak vekiline” diye başlayan yazısı nedeniyle yeniden hapse girdi.

“Milliyetçilik bizim için vasıta değil bizatihi gayedir”

Osman Yüksel Serdengeçti, hapisten çıktıktan sonra 1947’de “Serdengeçti” dergisini kurdu. Derginin ilk sayısında “Serdengeçtiler” imzasıyla yayımlanan başyazıda, “Serdengeçtiler kelimenin tam manasıyla milliyetçidirler. Milliyetçilik bizim için bir vasıta değil, bizatihi gayedir.” ifadeleriyle manifestosunu ortaya koydu. Yazar, bu dergideki yazılarında kullandığı Serdengeçti mahlasını, daha sonra soyad olarak aldı. Dönemin siyasi iradesi tarafından sürekli kapatılan, toplatılan dergi 33 sayı çıktı.

Türk-İslam düşüncesine önemli katkılar sağlayan Serdengeçti dergisi, döneminde keskin bir biçimde Türk ırkını savunan dergilerin aksine, İslamcılık ve milliyetçiliği ilk defa bir arada dillendirebilen, Said Nursi ve Risaleler hakkında yazıların da çıktığı bir dergi olarak tarihteki yerini aldı.

“8 defa mahpus, bir defa mebus”

Serdengeçti, mütevazı kişiliği, mücadeleci ruhu ile Cumhuriyetten sonraki 50 yılın fikir ve siyaset hayatında en çok gündem oluşturan şahsiyetlerden biri olmanın yanı sıra nüktedanlığı ile de tanındı. Bir yazısında kendisini “8 defa mahpus, bir defa mebus” olarak tanımlayan yazarın, bir duruşma sırasında kendisine, “Evladım sen burada Allah demenin yasak olduğunu bilmiyor musun?” diye soran hakime, yutkunmadan “Allah Allah!” diye cevap verdiği bilinir.

Yeni İstanbul gazetesinde “Selam” başlığı altında yazılar kaleme alan, TRT Radyosu’nda konuşmalar yaptığı da bilinen yazar, “Mabedsiz Şehir”, “Bu Millet Neden Ağlar?”, “Bir Nesli Nasıl Mahvettiler?”, “Ayasofya Davası”, “Mevlana ve Mehmet Akif”, “Türklüğün Perişan Hali”, “Gülünç Hakikatlar”, “Kara Kitap”, “Müslüman Çocuğunun Şiir Kitabı”, “Radyo Konuşmaları”, “Akdeniz Hilalindir” eserlerini okuyucuyla buluşturdu.

Serdengeçti, parkinson hastalığına yakalanmasının ardından 10 Kasım 1983’te Ankara’da hayatını kaybetti. 

Osman

Eserleri:

“Mabedsiz Şehir”, “Bu Millet Neden Ağlar?”, “Bir Nesli Nasıl Mahvettiler?”, “Ayasofya Davası”, “Mevlana ve Mehmet Akif”, “Türklüğün Perişan Hali”, “Gülünç Hakikatlar”, “Kara Kitap”, “Müslüman Çocuğunun Şiir Kitabı”, “Radyo Konuşmaları” ve “Akdeniz Hilalindir”.

MECLİSTEKİ İKİ HATIRASI: KRAVATI BELİNE TAKTI

Mecliste 1965–69 döneminde mebusluk yapan Serdengeçti, aynı yıllarda beline kravat takmakla da meşhurdu. Kravat takmaktan hoşlanmazdı. Milletvekilleri için Meclis’e kravatla gelme mecburiyeti konulunca, ne yapacağını düşündü ve ertesi gün kravatı beline bağlayarak gitti. Kapıda yapılan kontrol esnasında kravat takmadığı görülünce, durdurulur ve içeri alınmak istenmez. O da, bu durum karşısında belinde kuşak gibi bağladığı kravatı gösterir ve şu açıklamada bulunur: “Evet, kravatsız gelinmesin denildi. Bundan haberim var. Fakat kravatın mutlaka yular gibi takılması gerektiği yönünde bir ifade kullanılmadı. Sadece takılsın denildi; eh, biz de böyle taktık işte…”

<img src=”https://www.on5yirmi5.com/resimler/2016/11/10/470141.jpg” alt=”Osman” yüksel=”” serdengeçti’yi=”” rahmetle=”” anıyoruz=””>

“MECLİSİN YARISI HIYARDIR”

Osman Yüksel milletvekili olduğu dönemlerde bir mesele ile alakalı meclis kürsüsünde konuşurken CHP milletvekilleri sıra kapaklarına vurarak protesto eder ve konuşmasını engellemeye çalışırlar. Bunun üzerine Osman Yüksel Serdengeçti; “Bu meclisin yarısı hıyar” deyip kürsüden iner. Bunun üzerine CHP’li vekiller, “Meclisin şahs-ı manevisine hakaret söz konusudur. Lütfen sözünü geri al” diye itirazda bulunurlar. Bunun üzerine Serdengeçti yeniden kürsüye gelip şöyle der: “Tamam sözümü geri alıyorum. Bu meclisin yarısı hıyar değil!”- Kaynak: aa,risale haber