Soma’daki maden faciasında ocaktan çıkarılırken çekilen fotoğrafıyla tanınan 8 yıllık madenci Ahmet Mutluer, yaşadığı dehşet anlarını bu sözlerle anlattı.
Anadolu Ajansı’na konuşan 29 yaşındaki Mutluer, facianın yaşandığı gün 16.00-24.00 vardiyasında görevli olduğunu, işyerine gittiğinde ocakta trafodan kaynaklı yangın çıktığını öğrendiğini belirtti. Kurtarma çalışmaları için madene girdiğini kaydeden Mutluer, yakın arkadaşlarını cansız halde gördüğünü belirterek, o anları şöyle anlattı:
“Kimisi secde ederek kalmış, kimisi birbirine sarılmış… Sonra fenalaştım. Apar topar hastaneye götürdüler. Fotoğraf anı, o artık benim acı halim. İçerideki acıyı hissederek çıktım. Dışarı çıktığımda kalabalığı, aileleri, çocuklarımı gördüm. Bunlar nasıl dayanacaktı? Başım dönüyordu. İçerideki arkadaşların çoğuna ulaşılamadığımı söyledim. Ben hasta yoğun bakımda kaldım iki gün. Televizyondan takip ettim. Gazeteleri eve geldiğimde gördüm.”
‘Çocuğumun rızkı için gideceğim’
Mutluer madende tekrar çalışmayı düşünüp düşünmediğinin sorulması üzerine de “İleriki zamanlarda istiyorum. Mecburum çünkü. Kredi borçlarım var. Çoluğumun çocuğumun rızkı için gideceğim. Kendime gelsem başlayacağım. Eşim devamlı ağlıyor, gitmemi istemiyor ama yapacak bir şey yok” diye konuştu.
‘İlk kazası değil’
Ahmet Mutluer son olayın başından geçen ilk maden kazası olmadığını vurgulayarak, daha önce birçok kaza gördüğünü, yanındaki arkadaşının göçük altında kalarak vefat ettiğini söyledi. Mutluer sözlerini şöyle tamamladı:
“Bu yaşadığım 10 tane… Yan madende bu tür kazalar oldu. 30-35 insan öldü. Hiçbir önlem alınmadı. Denetlemeler yapılabilirdi; niye bu insanların canı yanıyor, evlatlarımız yetim kalıyor. Kendi evimize girer gibi madene girsek olmuyor muydu? Onların dertleri kömür, insan hayatı önemli değil, biri gider biri gelir.”
Mutluer’in 3 ve 6 yaşındaki oğulları da babalarına sarılarak “Babamın bir daha madene gitmesini istemiyorum” diye konuştu.