Mükemmeliyetçilik ile ilgili söylenen çok şey var. Kimine göre psikolojik bir rahatsızlık ve hatta mutsuzluğa mahkumiyet, kimine göreyse kusursuz olabilmek için olmazsa olmazlardan ve belki de kişiyi geliştiren bir özellik. Bazılarımıza göre ‘bir başak burcu özelliği’ sadece… Bilimsel olarak açıklaması dahi biraz zor olan mükemmeliyetçilik, genel anlamda kişinin kendine yüksek beklentiler belirlemesi ve bu beklentilere ulaşmak için yapıcı bir endişe duyması ve kendine fazlasıyla eleştirel yaklaşması durumu olarak da ifade edilebilir. Kısaca ‘kusursuzluğu arama’ olarak da özetleyebiliriz, fazla mükemmeliyetçi olmaya gerek yok…
Mükemmeliyetçilik belirtileri
Tatmin duygusundan çok, yetersizlik duygusunu mu yaşıyorsunuz? Yaptığınız hatalar karşısında kendinizi acımasızca eleştiriyor, en ufak bir başarısızlık halinde kendinize olan saygınızda ani azalmalar mı hissediyorsunuz? Başardığınız işlerden çok başaramadıklarınızı mı görmeye meyillisiniz? Her şeyin doğrusunu en iyi şekilde yapmak için yanıp tutuşuyor musunuz? Detaylara haddinden fazla önem verip işleri zamanında teslim edemiyor musunuz? Tatmin duygusundan çok, yetersizlik duygusunu mu yaşıyorsunuz? Bunların hepsi ‘mükemmeliyetçilik belirtileri’… Peki mükemmeliyetçiliğinizi nasıl kontrolünüz altına alabilirsiniz?
Eksikleriniz, yetersizlikleriniz için kendinizi suçlamayın
Hiç kimse mükemmel değil! Herkesin kendine göre güçlü ve zayıf yönleri var. Gelişebilmeniz için sürekli yeni şeyleri denemek ve hatta bazen de hata yapmak durumundasınız. Bisikletten hiç düşmeden bisiklete binmeyi öğrenebilen birini tanıyor musunuz? Zamanınızı ‘yapamayacaklarınızı’ düşünerek geçirmeyin. Sizden çok daha başarılı kişiler olabilir çevrenizde, ama inanın onlardan çok daha fazlasından da daha başarılı olan da yine sizsiniz! Anne-babalar ın çocuk yetiştirmesinde bile mükemmeliyetçiliğin çocuklar üzerindeki zararlarını görebiliyoruz…
Gerçekten neye ihtiyacınız varsa, ona odaklanın!
Amacınız mükemmel olmak mı? Yoksa mükemmel bir iş mi çıkarmak? Sizin için önemli olan ne? Sizden istenenin tam olarak ne olduğunu bilirseniz ve bunu ‘aklınızda tutabilirseniz’ fazlasını vermeye çalışarak oyalanmayacaksınız. En iyi iş, çoğunlukla zamanında teslim edilendir. Unutmayın…
Kendinize bir zaman sınırı belirleyin
Örneğin, ev temizliği hiçbir zaman bitmez. Siz yerleri ne kadar iyi temizlerseniz temizleyin, ertesi gün tekrardan pislenecek ve yeniden temizlemek zorunda kalacaksınız. Belli bir bölgeyi saatlerce ovalamak yerine mantıklı hareket edin ve işin başında kendinize bir zaman sınırı verin. İşyerindeki daha detaylı ve uzun zamanlı projelerde ise yaptığınız işlerle ilgili ilerlemenizi günlük ya da haftalık olarak hedefler dahilinde gerçekleştirmeye çalışın, tıpkı bir üniversite öğrencisinin tezini hazırlarken izlemesi gereken yol gibi.
Kabullenin, rahatlayın
Karşılaşacağınız başarısızlıklar karşısında ne gibi olumsuzluklar yaşayabileceğinizi düşünün. Bu olumsuzlukları, sanki gerçekten yaşıyor olduğunuzu hayal edin. Şimdi bu durumu tüm benliğinizle ‘kabullenin’. Adeta zamanı geri döndürürmüşcesine elinizdeki işe yeniden koyulduğunuzda göreceksiniz ki aslında kaybedeceğiniz o kadar da çok şey yok! Endişeleriniz, sadece işinizi daha iyi yapmanızı engelliyor. Yoksa bu durumla karşılaşabilirsiniz de!
Resmin tamamını görmeye çalışın
Üzerinde hararetle çalıştığınız bir işte bir an durun ve zihninizde bir iki adım geri gidin. Her şeyi bırakın ve düşünün, üzerinde emek harcadığınız ve zamanınızı alan bu detay gerçekten de önemli mi? İşin tamamını ne kadar etkileyebilir ki? Yoğun tempoda çalışırken ara ara ‘ne yaptığınızı’ ve hangi detaylara ne kadar ‘önem vermeniz gerektiğini’ sorgulamanız, yani resmin tamamını görmeye gayret etmeniz, oldukça faydalı olacaktır.
Gülmeyi öğrenin
Hayatınızdaki bazı şeyleri biraz daha ‘az ciddiye almanız’ da işe yarayabilir. Gevşemeyi öğrenin, espirilere karşılık verin. Size pozitif yaklaşan çalışma arkadaşlarınıza gülümseyin, tebessümde bulunun. En iyi işi siz çıkartmasanız, en iyi makaleyi siz yazmasanız, müşterileri en çok mutlu eden siz olmasanız ne olur? Başınıza gelebilecek en kötü şey nedir ki? Kendinizi fazla boğmamaya çalışın, rahat olun… Gülün, gülün, gülün… Vücudunuzun mükemmel olmadığını mı düşünüyorsunuz örneğin? Vücudunuzla ilgili de hemen, şu andan itibaren daha iyi hissetmeye başlayın! İlk adım; bu satırları okuyor olmanız..
Womanist