Kimsesiz çocuklara mesleki eğitim

Toplum
Murat Akdoğan Vakfı Kurucu Başkanı Murat Akdoğan, 18 yaşına kadar yurtlarda kalan, daha sonra hayat mücadelesine tek başlarına devam etmek zorunda kalan gençlere mesleki eğitim verdikle...
EMOJİLE

Murat Akdoğan Vakfı Kurucu Başkanı Murat Akdoğan, 18 yaşına kadar yurtlarda kalan, daha sonra hayat mücadelesine tek başlarına devam etmek zorunda kalan gençlere mesleki eğitim verdiklerini belirtti.

Vakfın amaçlarını ve kimsesiz çocuklarla tanışma hikayesini AA muhabirine anlatan Akdoğan, yetiştirme yurtlarında kalan kimsesiz çocukların sevgiye muhtaç ve geleceklerinin garanti altına alınmasını istediklerini, kurdukları vakıfla bu gençlere yardımcı olmaya çalıştıklarını söyledi.

Babasının daha önce Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu’nda öğretmenlik yaptığını aktaran Akdoğan, bu nedenle hayatının kimsesiz çocuklar içinde geçtiğini ifade etti.

İdealist bir öğretmen olan babasının yurtlardaki “Beni kurtar, elimden tut” diyen istekli çocukları tek tek tespit ederek, onlara özel ders verip, meslek sahibi olmalarına katkıda bulunduğunu dile getiren Akdoğan, şöyle devam etti: 

“İşte biz de vakıfta bunu yapmaya çalışıyoruz. Kimsesiz çocuklar Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumunda 18 yaşına kadar korunuyor. Sonra kendilerine ‘sen artık yetişkinsin’ denip hayata bırakılıyor. Gençler, 18 yılın sonunda hayatın acı gerçekleriyle karşı karşıya kalıyor. Eğer iyi bir eğitimi de yoksa ki bu yaşta en fazla lise mezunu olabiliyorlar. Bir iş edinme, ayakta kalmak adına zor bir dönem yaşıyorlar. Biz de bu noktada devreye giriyoruz, İstanbul’daki yurtlarla iş birliği yaparak, oradaki öğrencilerin eğitim programlarımıza katılmasını sağlıyoruz. Babamın görev yaptığı yurtlarda gördüğüm, 18 yaşından sonra bu çocukların yaşadığı sorunları daha yakından görme fırsatım oldu. Kendi kendime, ‘Bir gün bu çocukların 18 yaşından sonra sokağa bırakılmadan önce iyi bir eğitim alıp, bir meslek sahibi olmaları için elimden geleni yapacağım’ dedim. İş hayatında belli bir noktaya geldikten sonra bu hayalimi gerçekleştirme imkanı buldum.” 

Bu çerçevede yüksek eğitime devam edemeyen çocuklara estetisyenlik, el ve ayak “bakım elemanlığı ile hasta danışmanlığı” gibi alanlarda mesleki eğitim verdiklerini, gençlere ayrıca davranış bilimleri, teknik ve sosyal bilgiler, İngilizce gibi alanlarda da eğitim imkanı sunduklarını kaydetti. 

Gençlere, 6 ay sonunda Milli Eğitim Bakanlığı onaylı eğitim sertifikası verdiklerini bildiren Akdoğan, “O belgelerle Türkiye’nin her yerinde kolayca iş bulabiliyor. Sosyal yaşama daha sancısız bir şekilde entegre oluyorlar. Eğitim alan çocuklarımızın bir bölümünü kendi sağlık grubumuzda ve diğer kuruluşlarda istihdam ediyoruz. Bugüne kadar yüzlerce çocuğumuza meslek eğitimleri verdik” dedi.

“Devlet bu çocuklara gerçekten çok iyi bakıyor”

Vakfın kimsesiz gençleri nitelikli bir şekilde yetiştirmeyi amaçladığının altını çizen Akdoğan, “Hakkını vermek gerekir devlet bu çocuklara gerçekten çok iyi bakıyor. Babamın görevli olduğu yıllarda devlet 18 yaşından sonra, ‘sen reşitsin’ diyerek, sokağa salsa da şimdi artık okumak isteyenleri daha çok destekliyor, burs veriyor. Kamu kurumlarına sokmaya çalışıyor. Ama yine de bu yeterli değil. İşte bu noktada yardımcı olup, gereken sevgi, ilgi ve şefkati gösterirseniz bu çocukları kazanırsınız, yoksa kaybedersiniz” diye konuştu.

Çocukların büyük dramlar sonunda yurtlara geldiğini, bu nedenle sevgi, ilgi ve şefkate ihtiyaç duyduklarını vurgulayan ve herkesin bir şeyler yapmasını tavsiye eden Akdoğan, “Hiçbir şey yapamıyorsanız gidin çocuklara kitap okuyun. İyi bir birey olabilmesi için duygusal bağ kurun, kişisel gelişimine katkıda bulunun. Devletin verdiği kıyafet, oyuncak ve yiyecek gibi şeyler değil, onlara ihtiyaçları olan sevgiyi verin” şeklinde konuştu.

Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumlarındaki çocuklara pozitif ayrımcılık yapılarak, üniversite sınavında ekstra puan verilmesi ya da sınavsız üniversiteye alınması gerektiği görüşünü paylaşan Akdoğan, bu katkının birçok çocuğa okuma imkanı vereceğini ve onları topluma kazandıracağını söyledi.

Akdoğan, bundan sonraki hedeflerin, 18 yaşına kadar devletin sorumluluğunda olan ancak bu yaştan sonra yeterli desteği bulamadığı için üniversitede okuyamayan gençlerin burslu yüksek öğrenim görmelerini sağlayacak üniversiteyi kurmak olduğunu sözlerine ekledi.