Meclis’e çağırılmayı bekleyen yapımcılardan Aksoy ve Güven ise bu tespitlere karşı, ‘Senaryo toplumu yansıtır’ diyor
Milyonları ekran başına kilitleyen yerli diziler, ‘kadın-erkek eşitliği’ konusunda Meclis tarafından mercek altına alındı. TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu bünyesindeki Toplumsal Cinsiyet Eşitliğinde Medyanın Rolü Alt Komisyonu, raporunu hazırlamadan önce son olarak dizi yapımcılarını ağırlayacak. Milletvekilleri, popüler dizilere imza atan dizi yapım firmalarının temsilcilerinden veya senaristlerden, ‘Diziler neden erkek egemen?’ sorusunun yanıtını öğrenmeye çalışacak. Aralarında ‘Fatmagül’ün Suçu Ne?’, ‘Al Yazmalım’ dizilerinin yapımcısı Ay Yapım, ‘Suskunlar’ ve ‘Muhteşem Yüzyıl’ın yapımcısı TİMS Productions, ‘Çocuklar Duymasın’ dizisinin yapımcısı MinT (Made in Turkey), ‘Arka Sokaklar’ın yapımcısı Erler Film, ‘Öyle Bir Geçer Zaman Ki’nin yapımcısı D Productions gibi dizi şirketlerinin bulunduğu yapımcılar, Meclis’te başkanlığını AKP’li Zeynep Karahan Uslu’nun yaptığı alt komisyonda üye milletvekillerinin sorularını yanıtlayacaklar. Dizi yapımcılarının TBMM’ye bu hafta davet edileceği öğrenildi.
EN MASKÜLEN KANAL TRT
TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu uzmanlarının yaptığı bir inceleme de oldukça dikkat çekiyor: TV kanalları arasında en maskülen kanal TRT. Sadece TRT’de yayınlanan dizilere bakıldığında bile erkek merkezli dizi furyası göze çarpıyor. TRT’de en çok izlenen 9 diziyi inceleyen Meclis uzmanları, 39 erkek karaktere karşın 24 kadın karakter bulunduğu ve hemen her fotoğrafta merkezde erkeklerin görüldüğünü tespit etti. TRT’de yayınlanan dizilerin hikayelerine bakıldığında bu dizilerin erkek merkezli olduğu, konuların daha ağırlıklı olarak erkek karakterler etrafında döndüğü görüldü. Bu diziler, ‘Sakarya Fırat’, ‘Seksenler’, ‘Elde Var Hayat’, ‘Avrupa Avrupa’, ‘Kurt Kanunu’, ‘Leyla ile Mecnun’, ‘Başrolde Aşk’, ‘Mor Menekşeler’ ve ‘Yerden Yüksek’.
‘DİĞERLERİ’ TUTMAMIŞTI
Geçen sezon bir TV kanalında art arda gösterime giren kadın ağırlıklı iki dizi de reyting açısından çok geride kalınca yayından kalkmıştı. Aile içi şiddete maruz kalan iki kadının hikayesini anlatan ‘Tek Başımıza’ ve iki annenin kızlarıyla verdiği mücadeleyi anlatan ‘Anneler ve Kızları’ dizilerine, izlenme oranlarında ‘erkek egemen’ dizilere yenik düşünce son verilmişti.
‘Toplumsal değişimin gerisindeler’
TBMM Meclis Toplumsal Cinsiyet Eşitliğinde Medyanın Rolü Alt Komisyonu Başkanı AKP Şanlıurfa Milletvekili Zeynep Karahan Uslu, yapımcı ve senaristleri dinlemek istemelerinin nedenini şöyle anlattı: Toplumda cinsiyet eşitliğinde medyanın rolünden bahsedeceksek TV’de haberlerin bile önüne geçen diziler, büyük önem taşıyor. Dizilerin içerik analizlerine baktığımızda en fazla ayrımcı bakış açısının bulunduğu TV programları olduğunu görüyoruz. Tanıtım fotoğraflarında bile erkekler ön planda. Rol modelleri ve içerik açısından erkek egemenler. Bu çerçevede, dizilerin toplumsal değişimi yakalayamadığını görüyoruz. Konunun paydaşlarıyla bir araya gelerek görüşlerini almak, tespitlerimizi paylaşmak istiyoruz.
‘Genç yaşta evliliği özendiriyor’
TÜRK Üniversiteli Kadınlar Derneği Başkanı Nazan Moroğlu, yerli dizilere ilişkin şunları söyledi: Bu diziler, özellikle okuma alışkanlığı olmayan, sadece duyarak, görerek öğrenen Türk toplumu açısından çoğu kez yanlış yönlendirmelere yol açıyor. Özellikle ‘şiddet yoğun’ diziler, olağan gibi gösterdiği şiddet olaylarının sokaklara taşınmasına yol açıyor. Kadınlar açısından baktığımızda kumayı, genç yaşta evlilikleri özendiren diziler, kadın hakları açısından da sakınca yaratıyor.
Yapımcılar: Rapordan henüz haberimiz yok
KONUYLA ilgili görüşlerine başvurduğumuz Gold Film’in sahibi Faruk Turgut ve Mint Yapım’ın sahibi Birol Güven ise böyle bir rapordan haberdar olmadıklarını ve herhangi bir nedenle Meclis’e davet edilmediklerini söylediler.
Senaryodaki sayıya dikkat etmem
Böyle bir durumun söz konusu olduğunu düşünmediğini ifade eden Fatih Aksoy şunları söyledi: Beni böyle bir toplantıya çağırmadılar. Dizilerde kadın karakterlerin ikinci planda tutulduğuna inanmıyorum. Senaryoda dramatik bir yapı vardır. Kadın ya da erkek, bu yapıya göre, ne kadar gerektiriyorsa o kadar kullanılır. Zaten böyle bir kıstas yapılarak yola çıkılmaz. Senaryoda hayatın içinden öyküler olur ve karakterler de buna göre yazılır. Kadın ya da erkek karakterin ne kadar yer aldığına da dikkat etmem.
Sorunun tedavisi dizilerde değil
Birol Güven de konuyla ilgili herhangi bir bilgisi olmadığını söyledi: Benim henüz rapordan haberim yok. Yaptığım dizilerde tam tersi bir durum var. Hatta ‘Çocuklar Duymasın’da hep Meltem’in dedikleri oluyor’ diye eleştiriliyoruz. Senaryoda kaç kadın ya da erkek olduğuna dikkat etmem. Televizyona senaryo yazan kişi toplumdan etkilenir. Toplumda kadın ikinci planda olduğu için dizilerde de ikinci plandadır. Bunun tedavisi, dizileri tedavi etmekten geçmez. Kadın toplumda yerini aldıkça dizilerde de alır.
AKŞAM