“Osman” Üzerinden Masumiyet İhlali

Diziler
Yabancı bir kadına gönlünü kaptıran Ali Kaptan’ın ailesine çektirdiği eziyetler, Cemile’nin çocuklarını mağdur etmemek için gösterdiği gayret, hayırsız oğlu ile gelini ve torunları arasınd...
EMOJİLE

Yabancı bir kadına gönlünü kaptıran Ali Kaptan’ın ailesine çektirdiği eziyetler, Cemile’nin çocuklarını mağdur etmemek için gösterdiği gayret, hayırsız oğlu ile gelini ve torunları arasındaki dengeyi mükemmel şekilde gözeten Hasefe Hanım, kıskanç ve fitneci elti Neriman, samimi mahalle esnafı ve tabii ki çocuk safiyetiyle etrafında olup bitenleri kayda geçiren Osman… Dekor olarak kullanılan eşya ve çok iyi tahlil edilmiş dönem özellikleri, 1970’li yıllardaki hayatına götürüyor izleyiciyi.

Zamanla bu aile dizisinde sol ideolojinin dünyada modası kalmamış ifadelerinin, toplumumuzun ahlakıyla bağdaşmayacak anlayışların çok ustaca ve ilk anda anlaşılmayacak bir tarzda zihinlere yerleştirilmeye çalışıldığını fark ettik. Dizinin bu hafta ekrana gelen bölümünde Osman’ın incir çalmasında olduğu gibi. Mahallenin aksi ihtiyarı Lemi’nin bahçesinden incirleri toplayan Osman, annesine yaptığı işin doğruluğunu kendince mantıklı bir şekilde anlatıyor: "Ben Lemi’nin incirlerini çalmadım. Bu incirler ağaçta yetişiyor. Ağacın incirlerini aldım. Bu incirler Lemi’nin değil, Lemi’nin kafasından, kolundan çıkmıyor. Asıl Lemi hırsız, ağacın incirlerine el koyuyor." Ardından Osman, dış sesle bu olayı gelecek yıllarda yorumluyor, o yaşta kapitalist sistemi yerle bir ettiğini söylüyor. Ve biz farkına varsak da varmasak da ekran başındaki yaşıtları, Osman’ın şirin anlatımıyla hırsızlığın meşruiyetini şuuraltlarına yerleştiriyorlar.

Peki aynı bölümde Soner ile tekerlekli sandalyeye mahkûm kardeşinin karısı Aylin arasındaki aşka, Soner ve Aylin’in bu durumun sözümona masumiyetini kanıtlayan konuşmalarına ve salıncaktaki görüntülerine ne demeli? Bu konuşmalar, aile ilişkileri konusunda zihinlerde nasıl bir tahribata sebep oluyor? Lütfen! Aile toplumun temel taşı. O taşı yerinden oynatmayalım.

Zaman