‘Leyla ile Mecnun’u gülmekten çekemiyoruz’

Diziler
Parmaklıklar Ardında dizisinin hain gardiyanı Ekrem rolüyle tanınan Cengiz Bozkurt, Leyla ile Mecnun dizisindeki Erdal Bakkal karakteriyle de son dönemlerin en çok konuşulan isimlerinden biri oldu. Şu...
EMOJİLE

Parmaklıklar Ardında dizisinin hain gardiyanı Ekrem rolüyle tanınan Cengiz Bozkurt, Leyla ile Mecnun dizisindeki Erdal Bakkal karakteriyle de son dönemlerin en çok konuşulan isimlerinden biri oldu. Şu sıralar çakma karakol komiserini canlandırdığı Öz Hakiki Karakol filmiyle de beyaz perdede izleyenleriyle buluşuyor. Aslında sahnelerde oynamadığım karakter kalmadı diyen nam-ı diğer Erdal Bakkal  medya-magazin dergisi Kehkeşan Dergiye özel açıklamalarda bulundu…

İşte o keyifli röportaj;

Sizi kısaca tanıyabilir miyiz? Kendinizi hangi cümlelerle tanımlarsınız?

Gezmeyi, yemeyi, içmeyi seven. Yardımlaşmayı, paylaşmayı hayatında her zaman en öne koyan. Adalet duygusu gelişmiş, vicdan sahibi, eğlenceli bir aile adam… Hayatta her zaman kendi istediği gibi yaşayan, ne iş yaparsa yapsın mükemmel yapmaya çalıştığı için takıntılı bir tarafı da olabilen insan. Yanında kesinlikle bunalmazsınız…

Sizi genellikle yüzbaşı, gardiyan ve polis rollerinde gördük. Bunun özel bir nedeni var mı? Yoksa proje tekliflerinde tesadüfen mi bu tip karakterler önünüze geliyor?

Tiyatro sahnelerinde oynamadığım karakter kalmadı diyebilirim. Parmaklıklar Ardında dizisinden sonra oldu bu aslında. Öncesinde yine eşkıya başı, Antepli şoför-yardımcı, esnaf, kahveci, turizmci gibi karakterler oynamıştım. Ama Sinop’taki gardiyanı iki yıl oynayınca benim çıkış karakterim oldu ve çok akılda kaldı. Ardından benzeri roller gelmeye başladı. Bende reddettim ve senaryosunu seveceğim bir iş gelene kadar beklemeye karar verdim. Bu süre 4 ay kadar sürdü. O sıralar bazı projelerde konuk oyuncu olarak yer aldım. Ta ki Leyla ile Mecnun ile tanışana kadar. Okur okumaz kabul ettim. Gerisini biliyorsunuz zaten.

Leyla ile Mecnun’u büyük keyifle izliyoruz. Set ortamınız nasıl peki?

Birçok sahneyi gülme krizleri nedeniyle defalarca çektiğimiz oluyor, gerçekten çok eğleniyoruz, seyirci de bunu hissediyor sanırım. Bizi özetleyecek şey samimiyet ve mizah konusundaki kimya tutmasıdır. İnanılmaz bir şey oldu ve her şey birbirini tamamladı diyebilirim.

Leyla ile Mecnun’da Onur Ünlü ile birlikte çalışıyorsunuz. Onunla çalışmak nasıl bir deneyim?

Çölde vahaya ulaşmak gibi. Abartmıyorum. Onur’un sette süper bir enerjisi, vizyonu, analitik kafası ve mizah anlayışı vardır. Olayları, durumları, karakterleri başka hiç kimsenin göremeyeceği şekilde görür ve yorumlar. Ayrıca çok iyi bir arkadaştır, samimi, dürüst bir insandır. Daha ne olsun…

Uzun yıllardır Londra’da yaşıyorsunuz. Londra sizin için ne ifade ediyor? İngiltere ve Türkiye arasında mekik dokuyorsunuz. Zor olmuyor mu?

Londra benim için dünyaya açılan bir pencere. Hiç bitmeyen tiyatro sezonu, yüzlerce tiyatro salonu ve kumpanyası, konserleri, parkları, siyasi aktivizmi, çok kültürlü hayatıyla hiç bir zaman kopmak istemeyeceğim, bir sürü kader arkadaşımın yaşadığı bir şehir. Bir dünya başkenti. Çok sayıda uçak olduğu için zor olmuyor aslında. Oradaki evimi de kapatmadım. Artık kışları burada yazları orada geçiriyorum. Dinleniyorum ve tam tersi iki taraflı besleniyorum.

Şimdiye kadar oynadığınız tüm dizi karakterleri arasında en beğendiğiniz tipleme hangisi oldu?

Hepsinin yeri ayrı. Çocuklarınız gibi pek ayırt edemiyorsunuz galiba. Ama Erdal Bakkal’ın durumu daha bir farklı sanki.

Özellikle birlikte çalışmak istediğiniz isimler var mı?

Elbette benimde usta olarak örnek aldığım, takdir ettiğim abilerim, ablalarım, kardeşlerim var. Ama bir süre sonra sanırım uluslararası projelerde yer almayı ve dünyada isim yapmış oyuncularla çalışmayı önüme hedef olarak koyabilirim. O zamana kadar oyunculuktan sıkılmazsam tabi ki.

Dizi ve sinema sektöründe son yıllarda kimleri beğeniyorsunuz?

Öylesine yoğun bir tempoda yaz tatili bile yapmadan çalışıyorum ki kendi dizimiz dışında hiç bir şey seyredemiyorum. Oyunlara bile zar zor gidiyorum. Maalesef son 5 yıldır böyle. Bu yaz hiç bir işte çalışmayacağım ve sadece ruhumu dinlendirip, eşimle tatil yapmayı planlıyorum.

Biraz da yeni filminiz Öz Hakiki Karakol’dan bahsedelim. Erdal Bakkal rolünden sonra şimdi de çakma karakol komiseri oldunuz. Projeye nasıl dahil oldunuz? Çekimler ne kadar sürdü?

Sinop’ta Parmaklıklar Ardında’nın setinde filmin yönetmeni İbrahim Güler’le tanıştık. Bana filmden bahsetti. Bir karakterin tam bana göre olduğunu ve çalışmak istediğini söyledi. O yaz iki film daha çekecektim, bu üçüncüsü olacaktı yani. Tabi ki tarihler çakıştı. Tam olamayacak derken İbrahim tarihleri benim için değiştirdi. Bana da böylesine genç bir yönetmen arkadaşımı ve ekibini desteklemek düştü. Çok yoğun bir tempoda, 16 gün gibi inanılmaz bir zamanda bitirdik filmi. Ekipteki tüm arkadaşlar cefakarca çalıştı.

Son olarak yeni projeler var mı takipçilerinizi bekleyen?

Daha önce çektiğim ama vizyona girmemiş filmlerim var. İşte bir tanesi Öz Hakiki Karakol. Vücut ve Kıbrıs’ta İngilizce çekilen Kod Adı Venüs ve en son Osman Abi’nin (Sınav) çektiği Uzun Hikaye filmi. Onda da küçük bir rol aldım.

Star