“Hollywood İçin Kısa Bizim İçin Büyük Bir Adım”

Diziler
Boston, Roma, Nürnberg… Değişik başlıklarla Türk filmleri festivaline her yıl ev sahipliği yapan şehirler. Fakat Hollywood’un ‘göbeğinde’ ilk kez olacak. 1-4 Mart tarihlerinde...
EMOJİLE

Boston, Roma, Nürnberg… Değişik başlıklarla Türk filmleri festivaline her yıl ev sahipliği yapan şehirler. Fakat Hollywood’un ‘göbeğinde’ ilk kez olacak. 1-4 Mart tarihlerinde düzenlenecek Los Angeles Türk Film Festivali (LATFF) gün sayıyor. Başvurular alındı, finalistler belirlendi, salon ayarlandı, davetli listeleri hazırlandı, konsolosluk, vize, uçak bileti… Festival başkanı Cenk Ertürk, kısa film camiasında bilinen bir isim. Senaryosunu yazıp yönettiği altı kısa filmi Boston, Saraybosna, İtalya Ozu, Türk-Alman Filmleri gibi festivallerde ödüller kazandı. Boğaziçi Üniversitesi İktisat Bölümü’nde lisans, Univercity California of Los Angeles’ta (UCLA) yüksek lisansını tamamlayan Ertürk ile festivalin Türkiye ayağında son hazırlıkları tamamlarken buluştuk.

Kısa filmci olarak yurtdışında katıldığı festivallerde yaşadığı deneyimler, Cenk Ertürk’ün LATFF için çıkış noktası olmuş. “Ticari ve bağımsız sinemanın merkezi konumundaki Los Angeles’ta Türk filmlerinin yarışacağı bir festival neden olmasın?” sorusu Cenk ve arkadaşlarını bugüne taşımış: “İlk başta sadece yarışma yaparız, ödül alanları bir duyuruyla açıklarız diye düşünmüştük. Fakat özel bir şirket sponsor olunca, ardından Los Angeles’taki başkonsolosluk, Kültür Bakanlığı, Eğitim ve Kültür Ataşeliği, THY derken şimdi kısa filmcilerin eserleriyle birlikte bizzat katılabileceği, beş uzun metraj filmin gösterileceği, panellerin, workshopların yapıldığı bir festival olacak.”

Türk kısa filmlerinin yarışacağı LATFF’de gösterilecek beş uzun metraj filmden dördü belli: Gölgeler ve Suretler, Çoğunluk, Bal ve Pandora’nın Kutusu. Beşinci film için görüşmeler sürüyor. Festivalin kısa film yarışması başvuruları 31 Aralık’ta sona erdi. 210 başvuru arasından finale kalan 10 kısa film belirlendi. Kendisi de ‘kısacı’ olan Ertürk, “Başından beri yarışmanın finalistlerinin festivale katılması için uğraştık. THY’den finalistlerimiz için özel bir indirim talep edeceğiz. Ayrıca biz de 400 dolar yol ücreti ve konaklamanın tamamını karşılayacağız. Jüri başkanımız Derviş Zaim ile Semih Kaplanoğlu, Seren Yüce gibi isimler ve programını ayarlayabilirse Yeşim Ustaoğlu da bizzat katılarak bize destek olacaklar.” diyor.

Sohbet ilerledikçe Cenk Ertürk’ün Boğaziçi İktisat’tan yönetmenliğe geçişinin usta bir yönetmenin teşvikiyle olduğunu öğreniyoruz. Üniversitede Derviş Zaim’den senaryo gelişimi ve film yapımı derslerini seçmeli olarak alan Ertürk, hayatının ondan sonra değiştiğini söylüyor: “Üniversiteyi yüksek notla bitirip doktora yapmayı düşünüyordum. Derviş hocadan ders alırken bir gün kantinde benimle konuştu; bana neden senaryo yazmam ve film çekmem gerektiğini anlatmaya başladı. O an ne dediğini çok anlamamıştım. Anladığım şuydu: ‘Sanırım benim biraz kabiliyetim var, bunların üzerine gidip bu yolda devam etmemi söylüyordu.’ Arkadaşlarıma senaryo yazıyordum. Sonra kendim çektim. İlk filmim ‘Babamın Cennetinde’yi fotoğraf makinesiyle çekip Derviş hocaya gösterdim. O da ‘Bunu kamerayla çeksen güzel olur.’ dedi. Kamerayla çektim ve İstanbul ve Altın Portakal’a kabul edilince o yola girdim; sonra UCLA’ya gittim vs.” Derviş Zaim ile ‘hoca-talebe’ ilişkisi sadece Boğaziçi’nde kalmamış Cenk Ertürk’ün. ‘Nokta’ ile ‘Gölgeler ve Suretler’ filminde yönetmen asistanı olarak çalışmış. Ayrıca Erden Kıral’ın ‘Vicdan’ filminde de usta yönetmenin yardımcılığını yapmış.

Son olarak Cenk Ertürk’e, iş hayatındaki klasik sorularından birini soruyoruz: ‘Festivali beş yıl sonra nerede görüyorsunuz?’ Ertürk, kendinden ve arkadaşlarından emin: “Heyecanlı ve genç bir ekiple çalışıyoruz. O yüzden ‘bildiğimiz sular’ olan kısa filmler ile başladık. İlk yılımızda beş önemli yönetmenin uzun metraj filmlerini göstermek ve uluslararası bir jüriye sahip olmak da büyük avantaj. Japonya’daki ‘Short Shorts Film Festivali’yle işbirliği içindeyiz. Oradaki son birkaç yılın en iyi kısalarını festivalde göstereceğiz. Avrupa’daki önemli bir kısa film festivaliyle de gelecek sene için şimdiden görüşmelere başladık. Beş yıla kadar uzun metrajların yarıştığı bir festivali hedefliyoruz.”

Üç yıldır Los Angeles’ta bulunan Cenk Ertürk’ten bir de Oscar tahmini alıyoruz: “En iyi film The Artist ile Hugo’ya gider gibi görünse de hiç olmadık kişilerden ‘Aşırı Gürültülü ve İnanılmaz Yakın’ın (Extremely Loud and Incredibly Close) da sürpriz yapabileceğini duydum. Benden söylemesi!”

Gösterimler Tarihi Mısır Sineması’nda

Los Angeles Türk Film Festivali (LATFF), Hollywood’daki tarihi Grauman’s Egyptian Theater’da (Mısır Sineması) gerçekleştirilecek. Derviş Zaim başkanlığındaki kısa film yarışma jürisinde sinema yazarı Alin Taşçıyan ile birlikte USC Animasyon ve Dijital Sanatlar Bölümü Başkanı Kathy Evelyn Smith, Los Angeles Sanat Müzesi (LACMA) film küratörü Elvis Mitchell ve ‘Sol Ayağım’, ‘Cennet Sineması’ gibi filmlerin dağıtımcısı, Akademi üyesi Barbara Boyle yer alıyor.