Ama o yaşıtları gibi koşup oynayamıyor. Daha da kötüsü çok sevdiği anne-babasına bile sarılamıyor. Çünkü o, cam kemiği hastası. Vücudunda oluşan kırıklar nedeniyle 7 defa ameliyat geçiren Esra’yı ailesi ‘bir yeri kırılır’ diye tepside taşıyorlar.
Kızlarını kucaklayamamanın üzüntüsünü yaşadıklarını anlatan baba Uğur Ata, "Kızımızın kemikleri cam gibi. ‘Bir yeri kırılır’ korkusuyla 12 yıldır hiç kucağımıza alıp sevemedik. Bağrımıza basamadık." diyerek duygularını dile getiriyor.
Sezaryenle dünyaya gelen minik Esra’nın dünyaya gözünü açtığı ilk anda doğum sırasında kaburga kemiği kırılmış. Kaburga kemiği kendiliğinden yerine kaynayan minik Esra’nın, Akdeniz Üniversitesi’nde tedavi süreci başlamış. Kemik hücrelerini geliştirmek amacıyla İsviçre’den getirilen bir ilacı kullanan Esra, babasına doğru ilk adımlarını atarken de ayağı kırılmış. Bu yaşına kadar vücudunun çeşitli yerlerinde kırıklar oluşan küçük Esra, kırıklar nedeniyle Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’nde 7 defa ameliyat geçirmiş. Basit düşme veya çarpmalarda bile oluşan kırıklar nedeniyle yürüyemeyen minik Esra’nın vücut yapısında da bozulmalar meydana gelmiş. Hastalığı nedeniyle okula gidemeyen Esra, eğitimini evde alıyor.
İlköğretim 5’inci sınıf öğrencisi Esra, derslerinde gösterdiği üstün başarı nedeniyle her yıl takdir ve onur belgesi alıyor. Kızına yeni doğmuş bir bebek gibi baktığını kaydeden anne Saadet Ata da, "Kızımın yemeğini elimle yediriyorum. Kemikleri çok hassas olduğu için ona yeni doğmuş bir bebek gibi davranıyoruz.” diyor. Yaşadığı hastalığa rağmen çevresindekilere sürekli gülümseyen minik Esra ise insanlara yardım etmek amacıyla doktor olmak istiyor.