Burun Tıkanıklığını Hafife Almayın!

Hastalıklar
Burun tıkanıklığı şikayeti bazen yeterince ciddiye alınmıyor, bazen de ameliyat korkusu nedeniyle geri plana itilebiliyor. Oysaki burun tıkanıklığı hayat kalitesini düşürmekten, sağlığı tehdit eden bi...
EMOJİLE

Burun tıkanıklığı şikayeti bazen yeterince ciddiye alınmıyor, bazen de ameliyat korkusu nedeniyle geri plana itilebiliyor. Oysaki burun tıkanıklığı hayat kalitesini düşürmekten, sağlığı tehdit eden bir dizi sorunların sebebi. Geceleri ağızdan nefes almak horlamaya neden olur, uykuda solunumun durması (uyku apnesi), uyku problemleri, yorgunluk, gün içerisinde uyuklama, konsantrasyon bozuklukları bunlardan sadece birkaçıdır.

Burun tıkanıklığı sonucu ağızdan nefes alındığında dışarıdan gelen hava süzülmeden direkt içerisindeki yabancı maddelerle birlikte akciğere gitmektedir. Bu hava soğuk olursa akciğerleri üşütür. Tozlu hava boğazı tahriş eder. Kuru hava ise akciğeri ve solunum yollarını kurutabilir. Burun tıkanıklığı sonucunda ağızdan alınan nefes, dudakların kurumasına ve çatlamasına, dişetlerinde gerilmelere, dilde kuruluğa neden olur. Bunun sonucunda kronik faranjit ortaya çıkabilir. Burun tıkanıklığı tedavi edilmediği durumda zamanla bronşit ve akciğerlerde başka sorunlara yol açabilir.

Burun kıkırdak ve kemiğindeki eğrilikler, burun eti büyümeleri, alerji, kronik sinüzit hastalığı ameliyat ile düzeltilebilir ve hastaların korktuğu gibi tampon sorunu yaşanmaz. Duruma göre ya tampon konulmaz ya da gerektiğinde, son yıllarda çokça üretilen özel, konforlu tamponlar kullanılır.

Gelişen teknoloji ve geliştirilen yeni yöntemler ile hastaların konforu artmaktadır, bu yüzden hastaların şikayetlerini ciddiye alıp, tedaviden kaçmamalarında fayda vardır.

Kronik sinüzit ameliyatları, endoskopik olarak veya balon yöntemiyle yapılabilir ve tedavi sonrasında ise hastalar çok çabuk toparlanııp gündelik hayatlarına dönebilir.

Hiloterapi yöntemiyle şişliklere son

Burun ve yüz estetiği ameliyatları sonrasında uygulanmaya başlanan hiloterapi yöntemi giderek klasik buz uygulamasının yerini almaya başladı.

Yüz ve burun estetik ameliyatlarından sonra özellikle gözler çevresinde oluşan şişme ve morarmayı önlemek amacıyla klasik bir yöntem olarak 24-48 saat süre ile belirli aralıklarla yüze buz uygulanması yapılır. Buzun gerekenden fazla soğuk olması ise hem hastaya rahatsızlık verir hem de dokulardaki lenf ve kan dolaşımını olumsuz etkileyerek iyileşmeyi geciktirebilir. Yakın zamanda geliştirilen hiloterapi tekniği sayesinde artık hastalar buz uygulamasının olumsuz etkilerine maruz kalmadan, ısı 15 -20 derece arasında sabit tutulmakta ve şiş ve morluklar önemli ölçüde azaltılırken hastalara rahatsızlık verilmemektedir.

Zaman