Beyin Gücünden Beyin Göçüne…

Kişisel Gelişim
Hazırlayan: Pınar Yıldız Yıllardır az gelişmiş ülkedeki gençlerin kapağı yurtdışına atma istekleri vardır. Yaşadıkları dönemin koşullarına göre bu isteğe sebep olan nedenler de değişir. Ancak genelde ...
EMOJİLE

Hazırlayan: Pınar Yıldız

Yıllardır az gelişmiş ülkedeki gençlerin kapağı yurtdışına atma istekleri vardır. Yaşadıkları dönemin koşullarına göre bu isteğe sebep olan nedenler de değişir. Ancak genelde buna neden olan başlıca sebep, ABD ya da Avrupa ülkelerinde yaşam koşullarının kendi ülkelerine göre daha iyi olmasıdır. Ancak en acısı; işsizlik, daha iyi eğitim, okudukları alanla ilgili iş bulamama, teknolojik yetersizlik gibi nedenlerle kapağı yurtdışına atan ve orada eğitim alan verimli gençlerin tekrar ülkelerine dönmek istememeleri…

Peki nedir bu beyin göçü, ne zaman başlamıştır? Hangi ülkelerde daha fazla beyin göçü yaşanmaktadır? Yurtdışına giden verimli gençler neden tekrar dönmek istememektedir? Beyin göçünün durdurulabilmesi için hangi politik önlemler alınabilir?İşte tüm bu soruların cevabını sizler için araştırdık…

Beyin göçü nedir?

Beyin göçü iyi eğitim görmüş, kalifiye ve yetenekli işgücünün yetiştiği az gelişmiş/gelişmekte olan bir ülkeden gelişmiş bir ülkeye akışı/göçü olarak tanımlanabilir. Kıt ve sınırlı kaynakları ile yetiştirdiği değerli beyinleri kaybeden az gelişmiş/gelişmekte olan ülkelerin beyin göçü nedeni ile gelişmeleri daha da yavaşlarken, gelişmiş ülkelerin yetişmiş beyinlere daha yüksek ücret ve daha iyi olanaklar sağlaması ile gelişmeleri daha da hızlanmaktadır. Beyin göçü ülkeler arasındaki gelişmişlik farkının daha da artmasına neden olmaktadır.

Bbetin göçüeyin göçü ve dış beyin göçü olarak ikiye ayrılabilir. Ülke içindeki beyin göçüne iç ve ülke dışına olan beyin göçüne ise dış beyin göçü adı verilir. Ülkemizde iç beyin göçü çoğunlukla devlet sektöründen özel sektöre olmaktadır. Örneğin Devlet Üniversitelerinden Vakıf Üniversitelerine Öğretim Üyesi erozyonu veya devlet dairelerinden yetişen elemanların özel sektöre geçiş iç beyin göçü olarak adlandırılabilir. Dış beyin göçü ise iyi yetişmiş yetenekli işgücünün gelişmiş ülkelere akışı şeklinde algılanabilir.

Türkiye beyin göçü en fazla olan 34 ülke içinde 24. sırada yer almakta olup, maalesef iyi eğitim gören yüz kişiden 59’unu elinden kaybetmektedir. Beyin göçü Dünyada’ da önemli bir sorundur. Beyin göçünün fazla verildiği ülkeler arasında Hindistan, Pakistan, Birleşik Devletler Topluluğu, Çin, Filipinler, Cezayir, Fas, Tunus, İran, Nijerya, Türkî Cumhuriyeti vs. de vardır. Önemli ölçüde beyin göçü alan ülkeler arasında ABD, Kanada, Avusturalya, G. Afrika, Almanya, Fransa vs gibi ülkelerdir.

beyin göçüGeçmişten Günümüze Beyin Göçü

1940 -1945 yılları arasında 2. Dünya savaşı ve Nazi baskıları sebebiyle Yahudi bilim adamlarının çoğu Avrupa’dan kaçmış.Dünya savaşı ve Nazi baskıları sebebiyle Yahudi bilim adamlarının çoğu Avrupa’dan kaçmış.

1960 -1970 yıllarının başlarındaysa gelişmiş ülkelerin ekonomik seviyelerinin yükselmesiyle profesyonellere olan talep artmış ve bu talebi karşılayabilmek için de gelişmiş ülkeler; seçerek profesyonel göçmen alımı yapmış. Yaklaşık 300.000 profesyonel (doktor ve mühendis), 3. Dünya ülkelerinden endüstrileşmiş (ABD, İngiltere, Kanada, Avustralya vs.) ülkelere göç etmiş. Böylece gelişmemiş ve gelişmekte olan ülkelerde göç oranı da iyice yükselmiş. Göçün 2/3’ü ABD, İngiltere, Kanada, Avustralya vs. gibi ülkelere olmuş. Bunların neredeyse yarısı Asya ülkelerinden göç etmiş.

1974 -1975 yılları arasında gelişmiş ülkelerde durgunluk yaşanırken, gelişmekte olan ülkelerin beyin gücü üretimi plansız bir şekilde artmış. Bu ülkeler eğitim sistemlerini dış isteklere göre uyarlamış. Ayrıca petrol üreten ülkelerde uzman ihtiyacında büyük bir artış olmuş. Gelişmiş ülkelerde de yüksek nitelikli iş gücü artmış. Bütün bunların sonucunda ise nitelikli profesyonellere olan talep azalmış ve sıkı göçmenlik politikaları başlatılmış.

seyahat1975 -1980 yıllarında yıllık kalifiye iş gücü göçü 100.000 kişiye ulaşmış ve bu yıllardaki göçlerin çoğu Avrupa’dan ABD’ye doğru gerçekleşmiş.

1980 yılından sonra dünyada 50.5 milyon üniversiteye kayıtlının 19 milyonu 3. Dünya ülkelerine göç etmiş , 3. Dünya ülkelerinde üniversiteye kayıtlı sayısı artmış ve bu sayı, 7 yılda iki katına çıkmış. Bunun sonucunda göçlerin çoğu, 3. Dünya ülkelerinden ABD ve Avrupa’ya doğru olmuş.

1990 yılından sonra Rusya’nın ve Doğu Blok’ununu parçalanması sonucu iç savaşlar başlamış ve ABD dünya üniversite öğrencilerinin ¼’üne sahip hâle gelmiş. Bu olaylardan sonra Rusya’nın ve Doğu Blok’unun bilim adamları ülkelerini terk etmiş.

2000 yılından beri ABD en çok göç alan ülke durumunda. Beyin göçünün % 54’ünü alıyor. Hintli ve Çinli kolej mezunlarının yaklaşık % 3’ü ABD’ye gidiyor. Şu anda ABD’de bilim insanı ve mühendislerin % 12’si, doktorların % 23’ü ve bilgisayarcıların % 43’ten fazlası; yabancı ülke doğumlu. ABD’de en fazla eğitimli etnik grup Nijeryalı ve Afrikalılar. Afrika üniversitelerinde eğitim gören her üç kişiden biri dünyaya ihraç ediliyor. Fakat eğitim ücreti çok da düşük değil. İyi bir eğitimin yıllık ortalama maliyeti 15-20 bin $ civarında. Bunların sonucunda ABD’nin Asya’dan aldığı son 1.5 milyon göçmenin hemen hemen tamamı yüksekokul veya en iyi kolej mezunları. ABD’deki 300 bin Hintli ve Koreli, 730 bin Filipinli ve 400 bin Çinli’nin % 65-70’i yüksekokul ve kolej mezunu. Sadece İran, K.Kore Ve Tayvan’dan aldıklarının % 15’i kolej mezunu.

Kolombiya’nın beyin göçünden yıllık kaybı 2.37, Hindistan’ın 2 milyar dolar civarında. Meksika’dan yurt dışına gönderilenlerin % 79’u geri dönmüyor. Nijerya’dan ABD’ye 100 bin kişi göç ediyor. Her yıl 100 bin Hintli, ABD’ye gidiyor. ABD Silikon Vadisi’nde de yaklaşık 30 bin Hintli profesyonel var.

BEYİN GÖÇÜNÜN NEDENLERİ

Beyin göçünün nedenleri 6 grupta toplanabilir.

I)Ekonomik Nedenler

•Düşük ücret politikası varlığı,
•Vergi oranlarının yüksek olması,
•Ekonomik istikrarsızlık varlığı,
•Gelecek endişesi olması.

II)Politik/Siyasal

•Etnik köken farklılığı/ayrılığı oluşumu,
•Siyasal istikrarsızlık oluşumu,
•Siyasetin iş hayatına girip, onu kontrol etmesi.

III)Bilim ve Teknoloji Politikalarındaki Yanlışlıklar

•Ar-Ge’ye önem vermeme,
•Bilim ve teknolojiye değer vermeme,
•Fikir üretiminin ve buluşun para etmemesi ve desteklenmemesi,
•Ar-Ge alt yapı eksikliği,
•Ar-Ge yatırım teşvik azlığı,
•Ar-Ge yatırım yardımı azlığı,
•Ar-Ge vergi indirimlerinin yetersizliği.

IV)Eğitim Sistemindeki Çarpıklıklar

•Kişibaşına (142 $) en az eğitim harcaması yapan 5. ülke olmamız,
•Eğitim harcamasında 109 ülke içinde 105. sırada yer almamız,
•Ulusal gelirden eğitime ayrılan pay Dünya ortalaması %5.2 iken bizde %2.2 olması,
•Kalıcı milli eğitim politikası yokluğu,
•Eğitimde fırsat eşitsizliği oluşu.

V)İşsizlik

•Üniversite mezunlarının %70’inin meslekleriyle ilgisiz işlerde çalışması,
•En fazla işsizliğin Üniversite mezunları arasında olması,
•İş bulamama.

VI)Yabancı Dilde Eğitim

•Yabancı dilde eğitim beyin göçünde katalizör görevi görmesi,
•Yabancı dilde eğitim batıya bedavaya insan kaynağı üretmeye yardımcı oluyor.