Türkiye IŞİD’e neden destek olmaz?

Olaylar
IŞİD Suriye sınırında Türkiye askerlerinin obüslerle konvoyunu vurduğu Türkiye’ye özel olarak kin besliyor. Bunun bir göstergesi olarak da kısa süre önce Türkiye’nin Suriye’deki topr...
EMOJİLE

IŞİD Suriye sınırında Türkiye askerlerinin obüslerle konvoyunu vurduğu Türkiye’ye özel olarak kin besliyor. Bunun bir göstergesi olarak da kısa süre önce Türkiye’nin Suriye’deki toprağı olan ve askeri bulunan Süleyman Şah türbesine saldırı düzenleyeceğini açıklamıştı.

Irak’taki hareketlenmenin başrol oyuncularının Sünni aşiretler olduğu biliniyordu. Ama Musul baskınıyla gündeme damgasını vuran ve konuşulan Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) oldu.

Aslında başrol oyuncusu olmasa da medyatik olması, IŞİD’i ön plana çıkardığı ölçüde, dertleri sadece Maliki’nin ağır silindirleri altında ezilmekten biran önce kurtulup cezaevlerine doldurulan yakınlarını kurtarmak olan geniş bir muhalefeti ikinci plana düşürdü.

Şimdi herkes ‘kim bu örgüt, neyin nesi, nereden çıktı?’ diye soruyor. Irak ordusunu darmadağın edebilecek gücü nereden buldukları tartışılıyor.

Açıkçası Türkiye medyası IŞİD’e hatta Irak meselesine hazırlıksız yakalandı. Tam bu sırada medyada ’10 soruda IŞİD’ uzmanları türedi. Ardından da Türkiye medyasının ‘kasıtlı kalemleri’ ‘Türkiye IŞİD’in destekçisi’ iddialarını sıralayıp bunu realiteden uzak vakıalarla desteklemeye çalıştı.

IŞİD’in yapısı ve Türkiye’ye bakışı göz önüne alındığında bu mümkün mü? Gelin, geleneğe uyup biz de ’10 soruda’ bunu sorgulayalım:

1 – Türkiye IŞİD’i kontrol altında tutabilir mi?

IŞİD, hiçbir şekilde doğrudan kontrol altına alınabilir, emir verilebilir bir örgüt değil. Katı bir ideolojiye inanıyor, bu ideoloji pazarlık kaldırmaz ve kesinlikle değişken değil.

2 – IŞİD’in Suriye stratejisi Türkiye’ye uyar mı?

IŞİD, Esed sonrası Suriye’den çekilmek değil, kalıcı olmak istiyor. Bu nedenle de silahlı operasyonlarını muhaliflerin kurtarılmış bölgelerini ele geçirmek için gerçekleştiriyor. Bu da başından beri Türkiye’yi son derece rahatsız eden bir durum.

3 – IŞİD, Suriye’de savaşın sona ermesini istiyor mu?

Türkiye, Suriye’de savaşın biran önce sona ermesini, yanı başındaki kaosun lehine sonuçlanmasını istiyor. Ancak IŞİD cepheyle var olabilen bir örgüt olduğu için savaşın kalıcı olmasını, kontrolü ele geçirene kadar kaos ortamının devam etmesini istiyor.

4 – IŞİD, Türkiye’ye nasıl bakıyor?

IŞİD küresel cihadın bir parçası olarak var oldu. Bu da sadece Suriye’yle sınırlı kalacağı ya da Irak’ı ele geçirdikten sonra duracağı anlamana gelmiyor. Etrafındaki laik ve demokratik sistemle yönetilen ya da adı Cumhuriyet olan ülkeler için tehdit oluşturuyor ve onları başlıca düşmanı olarak görüyor.

IŞİD ayrıca, Suriye sınırında Türkiye askerlerinin obüslerle konvoyunu vurduğu Türkiye’ye özel olarak kin besliyor. Bunun bir göstergesi olarak da kısa süre önce Türkiye’nin Suriye’deki toprağı olan ve askeri bulunan Süleyman Şah türbesine saldırı düzenleyeceğini açıklamıştı.

5 – IŞİD, Suriyeli muhalifleri neyle suçlamıştı?

IŞİD Suriyeli muhalifleri Türkiye ve ABD’yle işbirliği içinde olmakla suçladı. Muhaliflere gerçekleştirdiği saldırıların önemli bir gerekçesi de buydu. Bu durumda Esed’in devrilmesini isteyen Türkiye hükümetinden yardım aldığı iddiası izaha muhtaç büyük bir çelişki olarak karşımıza çıkıyor.

6 – IŞİD, Türkiye hükümetini nasıl görüyor?

Türkiye’nin Afganistan’da fiili olarak savaşa katılmasa da geri hizmet için NATO’ya asker göndermesi IŞİD’in Türkiye hükümetini düşman olarak görmesi için yeterli bir sebep. Birçok savaşçısı daha önce Afganistan’da savaşan IŞİD, bu algıyla birlikte Türkiye hükümetini ‘Müslümanlara ihanet’ etmekle suçluyor.

7 – IŞİD, Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ı nasıl buluyor?

IŞİD, medyada gösterildiğinin ve zannedildiğinin aksine Tayyip Erdoğan’la ‘din kardeşi’ olduğunu düşünmüyor, tam aksine yönetim şekli doğu halkları tarafından beğenilen Tayyip Erdoğan’ı kendi ideolojilerinin önündeki büyük bir engel olarak görüyor. Çünkü İŞİD kendi ideolojisine uygun hale getirmeye çalıştığı bölge insanına, katı selefi, modern dünyanın sunduğu pek çok şeyi reddeden sanata iyi bakmayan, nargileyi bile yasaklayan bir ‘İslam devleti’ alternatifi sunuyor.

8 – IŞİD Türkiye halkını nasıl görüyor?

IŞİD sadece Türkiye halkını değil, laik ve demokratik sistemlerde yaşamaya devam eden ve bundan rahatsızlık duymayan insanları din dışında görüyor. Tövbe edip kendilerine katılmadıkları müddetçe onları düşman görüyor. Zaten daha çok bu nedenle ayrı düştükleri Nusra Cephesi lideri Muhammed Culani verdiği bir mülakatta, kendilerinin bölge halklarını Müslüman olarak gördüklerini, IŞİD gibi ‘tekfirci’ bir sapkınlık içerisinde olmadıklarını söylemişti. Ama ‘Müslüman,’ ‘dinci,’ ‘islami’ veya ‘İslamcı’yı bir gören ve birbirine karıştıracak bir bilgisizlikle malul olanlar açısından, birbirine taban tabana zıt olan bu düşünce ve oluşumlar, aynı kümenin içine alınabiliyor.

9 – IŞİD, Türkiye vatandaşlarını neden kaçırıyor?

IŞİD’in Türkiye ile bir ilişki içerisinde olduğu iddialarını boşa düşüren bir diğer mesele de Suriye’de kaçırdığı Türkiyeli gazeteci ve son olarak Musul’da alıkoyduğu yetkililer. İddia doğrultusunda düşünüldüğünde IŞİD’in destek aldığı iddia edilen ülkenin vatandaşlarının Musul’u terk etmesine müsaade etmemesindeki çelişki göz ardı ediliyor.

Sanırım şu ana kadar dokuz soru sorduk ve ortaya çıkan tabloda Türkiye’nin IŞİD’le işbirliği içerisinde olduğu sözlerinin altının boş olduğunu göstermek için bir onuncu soruya gerek kalmamış olmalı. Ama sorunumuz sadece mantıkla ilgili değil. Galiba asıl sorun, bu iddiaların sadece ona inanmaktan gelmeyip, Türkiye’nin iç siyasetinde bir yere oturmasıyla da ilgili olması.

Bu anlamda, birbirinden keskin çizgilerle ayrılan biri katı bir örgüt, diğeri ciddi müttefikleri olan bir devletin iş birliği içinde olduğunu elinde geçerli hiçbir delil bulunmadan savunan gazetecilerin bu çabaları, vakıalardan ne kadar uzak olduklarını ya da kasıtlı bir çaba içerisinde olduklarını gösteriyor.

Not: Bu arada küçük, ufacık bir ek bilgi daha verelim, Türkiye 30 Eylül 2013 günü IŞİD’i terör örgütü listesine aldı. Ama kesin inançlılar için bunun da bir önemi olduğunu sanmıyorum.