MECLİS Darbeleri Araştırma Komisyonu’na gelen belgeler, devlet adamlarının öteden beri dinlendiğini ortaya koydu. Öyle ki 1960’tan önce TBMMdahil parti merkezleri,milletvekilleri ve bürokratların evleri sıkı takibe alınmış. Dinlenenler arasında CHP Genel Başkanı İsmet İnönü, Bülent Ecevit ve Demokrat Partili Sanayi Bakanı Sıtkı Yırcalı da var. Demokrat Parti’nin Sanayi Bakanı Sıtkı Yırcalı ile Gazeteci yazar Özcan Ergüder de dinlenen isimler arasında. 27 Mayıs darbesinden sonra Yassıada’da yargılanan Yırcalı ile Ergüder’in telefon konuşmaları tapelere şöyle yansımış.
Ergüder: Yarın sabah İstanbul’a gitmek istiyorum. Beş dakika için buraya gelebilir misiniz?
Yırcalı: Şimdi mi? Buyurun telefonda söyleyin.
E: Telefonda güç.
Y: Enver’in bahsettiğinden mi bahsedeceksiniz… Siz tekrar dönecek misiniz buraya?
E: Evet döneceğim 3-4 gün sonra… Ama başka bir şey görüşecektim.
Y:Misafirlerim var, radyodan duy muş su nuz dur. Yarın 11’de parti grubu toplantısı var.
AYNEN KAYDA GEÇTİLER
Yıl 1960. Tam tarihi bilinmiyor. CHP Milletvekilleri Turan Güneş ile Suphi Baykam telefonda konuşuyor. Birileri de bu konuşmayı aynen kayda alıyor.
Baykam: Ne var yok Güneş?
Güneş: Hiçbir şey yok Suphi yahu. Menderes’i bir çocuk tokatlamış diye bir şayia çıktı. Onu yakaladılar dediler.
B: Yakalamışlar, öyle dediler.
G: Rivayet büyüdü şimdi. DP il merkezine götürmüşler, dövmüşler koma halinde gelmiş. Fakat benim tahmin ettiğim gibi tokatlama hadisesi diye bir hadise yok.
B: Gözü ile görmüş diyordu avukat…
ECEVİT YAKIN TAKİPTE
Tarih 6 Mayıs 1960. Bu kez dinlenen daha sonra Başbakan olan Bülent Ecevit ile CHP Milletvekili Kemal Satır. İkili arasındaki telefon dinlemesinden önce notlardan anlaşıldığı kadarıyla ortam dinlemesi de yapılmış. Ortam dinlemesiyle ilgili de şu notlar düşülmüş. “Kara Kuvetleri Komutanı Cemal Gürsel istifa etmiş mi?” “İzinli olarak ayrılmış.”
Ecevit ile Satır arasındaki telefon görüşmesi şu şekilde yansımış tapelere…
Ecevit: Toplantıda mısınız orada? Ben evdeyim, Paşa ne zaman gelecek? Paşayı görmem lazım…
Satır: Öğleden sonra Meclis’e gelecekti. Meclis’e gitmiş olacak, oraya git. Oradan al buraya getir. Meclis’te konuşmasın…
İNÖNÜ’YÜ ARIYOR
Bülent Ecevit’in başka bir telefon konuşması. Ecevit, İsmet İnönü’nün evini arıyor. Ecevit: Bülent Ecevit, Ergin! Paşa kalktı mı? Ergin: Evet kalktı, giyindi Ecevit:Mebuslardan kimse var mı bizim. Ergin: Yok efendim, kimse yok. Ecevit: O halde hanımefendiyi rica edeyim. Hanım: Efendim. Ecevit: Ben Bülent Ecevit efendim. Hanım: Buyurunuz. Ecevit: Özcan Ergü der burada. BBC’ nin Londra radyosunun tanınmış bir muhabiri varmış. Paşa müsaade ederse öğleden sonra görüşmek istiyormuş… Acaba mümkün olur mu? Hanım: Sorayım efendim. Ecevit: Saat 3’te falan. Hanım: Olur diyor beyefendi. Ecevit: Ben 1’de oraya geleceğim Taymis’in muhabiri ile. Hanım: Peki efendim. Ecevit: Hürmetler efendim.
‘BİLİYORSUN TELEFONLAR DİNLENİYOR’
TELEFON konuşmalarını yapanlar, telefonlarının dinlendiğinin farkında. Hatta aralarında espriler yapan, bunu dalgaya alanlar bile var. Bir telefon konuşmasın da “Telefonumuzu dinliyorlar eşoleşekler” gibi dinleyenlere mesaj bile iletiyorlar. İş te Memiş ve Naciye isim li şahısların arasında geçen konuşma
Memiş: Telefonda konuşulacak şeyler değil bunlar Naciye. Şimdi söyleyemem
Naciye: Öy le mi?
Memiş: Söyleyemem tabii. Biliyorsun dinleniyor telefonlar. Alelade evler bile dinleniyor kaldı ki…
Haber Türk