“Sünni-Şii gerilimini aşmak için temastayız”

Olaylar
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda bakanlığının 2014 yılı bütçesinin görüşmeleri öncesinde uluslararası konjonktürdeki değişim ve Türk dış politikasında ana prens...
EMOJİLE

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda bakanlığının 2014 yılı bütçesinin görüşmeleri öncesinde uluslararası konjonktürdeki değişim ve Türk dış politikasında ana prensipler çerçevesinde son bir yılda yaşananlar hakkında sunum yaptı. 

Uluslararası duruma ilişkin genel bir değerlendirme yapan Davutoğlu, Türkiye’nin son 10 yılda üç ayaklı bir restorasyonu başarıyla sürdürdüğünü söyledi. Bunları demokrasi temelli siyasi restorasyon, ekonomik restorasyon ve dış politika restorasyonu olarak tanımlayan Davutoğlu, siyasi ve ekonomik restorasyon ile dış politika restorasyonunun iç içe geçtiğini kaydetti.

Türkiye’nin komşularıyla ilişkilerini ele alan ve bu kapsamda Irak’a yaptığı son ziyareti değerlendiren Davutoğlu, sadece ikili ilişkiler bağlamında değil, bölgede tırmandırılmaya çalışılan Sünni-Şii geriliminin aşılabilmesi için temaslar yaptığını aktardı. 

Davutoğlu, “Bütün bunlar açık bir şekilde ortaya koyuyor ki komşu ülkelerle ilişkilerde son dönemde yaşanan paradigmatik değişim en olumlu çizgide devam edecektir” diye konuştu.

Kıbrıs

Suriye, Güney Kıbrıs ve Ermenistan ile sıkıntıların bulunduğunu kaydeden Davutoğlu, Kıbrıs konusunda iki ayaklı bir politika izlediklerini, bir taraftan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni güçlendirirken, diğer taraftan adadaki barış görüşmelerini teşvik ettiklerini söyledi. 

Davutoğlu, Rum seçimleri sonrası bir fırsat doğduğunu ifade ederek, “Kıbrıs’ta liderler arasında görüşmeler başlar başlamaz KKKTC temsilcisi Atina’ya, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi temsilcisi Ankara’ya ziyarette bulunarak bu ilişkileri daha da artırıcı faaliyetleri yürüteceğiz. Önümüzdeki aylarda müzakere sürecine ivme katmak istiyoruz” dedi.

Bunlar sürerken KKTC’yi güçlendirdiklerini dile getiren Davutoğlu, KKTC’nin dış temsilcilik sayısının 20’ye çıktığını, kişi başı gelirin 2002 yılındaki 4 bin 409 dolar seviyesinden 16 bin dolara yükseldiğini belirtti.

Ermenistan

Ermenistan-Azerbaycan ihtilafının Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in geçen hafta Türkiye’yi ziyareti sırasında detaylı şekilde ele alındığını belirten Davutoğlu, son Washington ziyaretinde konuyu ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ile de görüştüğünü söyledi. Davutoğlu, ABD’de bu görüşmeleri yaptığı saatlerde Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Ermenistan Devlet Başkanı Serj Sarkisyan’ın görüştüklerini ve Karabağ sorununun çözümü için süreci en üst düzeyde tekrar başlatma kararı aldıklarını hatırlattı. 

Davutoğlu, “Tabii buna paralel olarak Türkiye-Ermenistan ilişkilerinde normalleşme ve protokoller çerçevesinde paralel adımların atılması ve Türk-Ermeni ilişkilerinde bütün dünyada bir normalleşme ve karşılıklı anlayış geliştirilmesi konusundaki, ortak tarih komisyonu da dahil olmak üzere, yürüteceğimiz çalışmalar devam edecek” ifadesini kullandı.

“Büyük bir dönüşüm yaşanıyor”

Ortadoğu ve Kuzey Afrika’nın, son dönemde önemli değişimler yaşayan bir komşu havza olduğunu belirten Davutoğlu, “Büyük bir dönüşüm yaşanıyor, tabiri caizse yüzyılın dönüşümü son üç yıldır bütün Ortadoğu toplumlarını hareketlendirdi. Aynen 90’lı yıllarda Balkanlar’da olduğu gibi. Onun için bu gelişmeleri sabırla takip etmek lazım” dedi.

“Türkiye olarak her zaman Ortadoğu halklarının haklı taleplerinin yanında yer aldık” ifadesini kullanan Davutoğlu, Türkiye’nin önem verdiği temel hususları; ulusal çıkarlar ve güvenlik, insani boyut, halkların kendi iradeleri doğrultusunda geleceği belirleme hakkına saygı ve bölgesel barışın temini olarak sıraladı.

Suriye’deki gelişmeler

Suriye’nin bu değişim rüzgarından belki de en olumsuz etkilenen ülke olduğunu ifade eden Davutoğlu, Suriye halkının daha fazla özgürlük için barışçıl gösterilere başladığını, ancak Beşşar Esed yönetiminin saldırılarla karşılık vererek, kendi halkına karşı kıyım yaptığını söyledi.

Türkiye’nin Suriye politikasına değinen Bakan Davutoğlu, ilk dönemde Suriye yönetimiyle yürütülen angajmanın yanı sıra, bölgesel ve küresel angajmanlar kapsamında gösterilen çabaları anlattı. Cenevre süreçleri için de katkıda bulunduklarını aktaran Davutoğlu, “Cenevre-2 toplantısının gerçekleşebilmesi için bütün taraflarla görüşerek, bunun mümkünse Aralık ayında, değilse en geç Ocak ayında gerçekleşmesi için çalışmalarımızı sürdürüyoruz” dedi.

Ülkedeki insani duruma da dikkati çeken Davutoğlu, “İnsani boyut bağlamında Türkiye, Suriye’ye herhangi bir dönemde, herhangi bir ülkenin, herhangi bir krizde yapabileceği katkıyı çok çok aşan büyük bir insani tepki gösterdi. Suriye halkının insani dramını bir anlamda hafifletebilmek için 2 milyar dolara ulaşan yardımlar yaptık” diye konuştu.

“Türkiye yalnızlaştı mı?”

Türkiye’nin uluslararası platformlardaki etkinliğinin  arttığını da vurgulayan Davutoğlu, 2015-2016 dönemi BM Güvenlik Konseyi üyeliği için yoğun bir kampanya yürütüldüğüne, öte yandan, İstanbul’un bir BM merkezi olması için anlaşma imzalandığına işaret etti.

Türkiye’nin, 2015’te G-20 Zirvesi, 2016’da Dünya Enerji Kongresi, 2017’de ise Dünya Petrol Zirvesi’nde ev sahipliği yapacağını, 2016’da İslami İşbirliği Teşkilatı (İİT) dönem başkanlığını ilk defa üstleneceğini kaydeden Davutoğlu, “Bölgesel ve küresel örgütlere üyelik bağlamında, Türkiye’nin üye, gözlemci, diyalog ortağı olmadığı hiçbir bölgesel ve uluslararası örgüt kalmayacak” diye konuştu.

AA