‘Semaveri Al Gel, Zikir Yapalım’

Olaylar
Metro Turizm in sahibi Galip Öztürk geçen şubat ayında tutuklanarak Silivri Cezaevi ne konulmuştu. Ünlü uyuşturucu baronu Hurşit Yavaş, kaldığı Edirne F Tipi Cezaevi’nden Silivri Cezaevi’n...
EMOJİLE

Metro Turizm in sahibi Galip Öztürk geçen şubat ayında tutuklanarak Silivri Cezaevi ne konulmuştu.

Ünlü uyuşturucu baronu Hurşit Yavaş, kaldığı Edirne F Tipi Cezaevi’nden Silivri Cezaevi’nde kalan Metro Turizm’in sahibi Galip Öztürk’e mektup yazarak, eski alacaklarına karşılık 100 milyon dolar istedi. Mektubunda “Evinin önündeki havuzu düşün. Havuzdan sürahiyle su alsan ne eksilir? Servetini Allah arttırsın bana hakkımı vermen gerekir. Bana haraç vermeyeceksin ki hakkım olanı vereceksin. Evet sana kızdım ama hâlâ seni seviyorum” diyen Yavaş, her gün zikir çektiğini belirterek, Öztürk’e de Edirne F Tipi Cezaevi’ne gelmesini önerdi.
1990’larda Galip Öztürk’le Star Turizm’e ortak olan Hurşit Yavaş 1994’te İtalya’da uyuşturucu suçundan tutuklandığında, Star Turizm’in tüm malvarlıklarını Galip Öztürk’ün kendi üstüne geçirdiği iddia edilmişti. Yine iddialara göre Yavaş, eski ortağı Öztürk’ten parasını tahsil etmek için uğraştı. Almanya’da Samsunluların sık yaşadığı yerlere giderek Öztürk’ün izini aradı, Öztürk’ün otelinin bulunduğu Beykoz’da da sık sık keşif çalışmaları yaptı. Öztürk de yakınlarına kendisinin veya ailesinin başına bir şey gelmesi durumunda bunun sorumlusunun Hurşit Yavaş olduğunu söylüyordu. Ancak aralarındaki bu hesap kapanmadan Yavaş ‘uyuşturucu’, Öztürk de ‘borsa yolsuzluğu, adam öldürmeye azmettirmek ve suç örgütü kurmak’tan tutuklandı.
Galip Öztürk, geçen pazartesi günü İstanbul Adliyesi’ne gelerek ifade verdi. Savcının Galip Öztürk’e zanlı uyuşturucu baronu Yavaş’ın cezaevinden yazdığı mektubu ve aralarındaki husumeti sorduğu ortaya çıktı. Radikal, savcının sözünü ettiği mektuba ulaştı. Yavaş, Edirne F Tipi Cezaevi’nden Öztürk’e gönderdiği mektupta, 1990’lı yıllarda kurdukları Star Turizm firmasından kalma alacaklarını istiyor, 17–18 yıldır parasını geri alamadığını anlatıyor.

‘Semaver al da gel’
‘Besmele’ ile başlayan 2 Mart 2012 tarihli mektupta Yavaş, uzun bir girişten sonra, Öztürk’ü kendisinin ele vermediğini söyleyip, Silivri Cezaevi’nde kalan Öztürk’e birkaç tavsiyede bulunuyor: “En rahat F tipi Edirne. Tekirdağ çok kötü ve sıkı. Kandıra iyi, Silivri sıkı, burası çok iyi. Haftada bir kez sohbet programı var. Bir saat spor. Buraya gelmeni tavsiye ederim. Gel, hem vesile olup barışmış oluruz. Bir de Metris’ten kesin semaver alın çünkü çoğu cezaevinde yok semaver. Semaverde öyle güzel yemekler terbiye ediliyor ki mükemmel oluyor. Koğuşlar üçlü dubleks, bir de tekliler var, bir odaya bir semaver veriliyor. Rabbül Âlemin biliyor ki sana yazdıklarım dışında asla bir şey olması mümkün değil. Şerefim ve namusum üzerine yemin ederim.”

Havuzu düşün !
Yavaş mektubun devamında ‘asıl’ konuya geliyor ve alacaklarını istiyor: “Evinin önündeki havuzu düşün. Havuzdan sürahi ile su alsan noksanlaşır mı, sanmıyorum… Servetini Allah arttırsın, bana hakkımı vermen gerekir. 18 yıl oldu, kuruş alamadım, bana yazık değil mi? Beni bu kadar sıkıntı içinde bıraktın, mahşerde Allah’a ne diyeceksin? Bana haraç vermeyeceksin ki hakkım olanı vereceksin. Kalbini dinle. Sana yapılsaydı aynı şey ne düşünürdün ne yapardın. Ama ben sabırla bekliyorum. Birçok yeri hava parasıyla aldığımı biliyorsun. Biri yanında gerçekleşti. Sen Metro’ya ortak olacağımı sanıp benimle görüşmedin. Ben kimden zorla bir şey almışım hiç duydun mu Galip kardeşim.”
Öztürk’ün mektupla ilgili ifadesinde Yavaş’a yaptıkları anlaşma gereği zamanında parasını verdiğini ve aralarında alacak verecek durumunun olmadığını söylediği belirtildi. Yavaş’ın da ifadesinin alınacağı öğrenildi.

Zikir yapıyorum
Yavaş, mektubunu bitirirken dine yöneldiğini, zikir yaptığını anlatıyor: “Mal mülk de istemem ne yapacağım kardeşim ben. Tasavvuf ilmi hadis ilmi 15 – 16 saat zikir yapıyorum. Kalp gözlerim açık Allah’a şükürler olsun. Kırgınsın ama namus davası değil, kan davası değil hadi Galip tekrar yazıyorum buraya gel barışalım cezaevi vesile olsun. Allaha emanet olun.”

Niye böyle bir mektup yazdı?
Öztürk tutuklandığı zaman Hurşit Yavaş avukatı aracılığıyla Öztürk hakkında ifade vermek istediğini söyleyerek polisleri çağırdı. Polisler cezaevine gittiğinde Öztürk, ifade vermekten vazgeçtiğini söyledi. Edinilen bilgiye göre Yavaş bu taktikle Galip Öztürk’e “Paramı vermezsen konuşurum” mesajı gönderdi.