Engin Dinç’in haberi
Bugün paralel yapıya yakınlığıyla bilinen bir holdinge kara para aklama ve vergi kaçakçılığı yaptığı iddiasıyla bir operasyon düzenlendi. Yapılan operasyon, 30 Mart sonrası yapılması beklenen büyük operasyonun öncüsü olarak değerlendirildi. Yapılan operasyonu ve yerel seçimlerden sonra neler olabileceğini Araştırmacı Yazar Zihni Çakır’la konuştuk.
Dün akşam paralel yapıya yakınlığıyla bilinen bir holdinge yönelik kara para operasyonu yapıldı. Bu operasyon yerel seçimler sonrası yapılacak yeni operasyonların habercisi mi?
Türkiye’de bilhassa siyasetin dizaynı noktasında hukuk dışı yollarla hükümeti devirmeye çalışan bir yapının finans kaynaklarının hangileri olduğu da muhtemeldir ki istihbarata birimlerin elinde var. Şimdi bu sözünü etmiş olduğunuz kuruma yönelik olarak baskının ya da incelemenin içine baktığınızda kara para aklamadan, vergi kaçakçılığına dair her şey mevcut. Hukuk dışı yapılanmalar yani terör örgütlerinin finansal kaynakları kara para değil midir? Kara parayı meşru yollarla aklamayı göstererek örgütün faaliyetlerini finansa etmezler mi? Bugün Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı nokta şu; bu faaliyetleri bu kurumla sınırlandırmak doğru değil. Bu kadar devasa hal almış bir holdingi bir tek kaynak üzerinden finanse ettiklerini söylemek mümkün değil. 28 Şubat’ı finanse eden finans kuruluşları da bu örgütü bu dönem kendi emelleri doğrultusunda finanse etmişlerdir. Haliyle bu incelemelerin, bu örgüte yönelik mali operasyonların 28 Şubat’ı finanse eden finans kuruluşlarına kadar sıçrayacağından hiç endişe duymuyorum. Türkiye hakikaten Ergenekon’da bile olmayan bir süreci yaşarken o dönem söylediğimizde altı doldurulamayan bağırsaklarını temizliyor lafını şimdi çok rahatlıkla söyleyebiliriz. Çok rahat hiç çekinmeden söyleyebiliriz.
Bu cemaat içinde yapılanmış olan küresel casusluk örgütü Türkiye’nin bağırsaklarında ciddi bir parazitti. Türkiye öyle zannediyorum bugün sizin örneğini verdiğiniz süreçle başlayan, seçimden sonra ki en kısa dönemde şuana kadar tespit edildiğini duyduğum paralel yapının bürokrasideki 500 kişiye yakın militanına yönelecek olan operasyonlarla daha büyüyerek devam edecektir. Asıl bağırsak temizleme bu olacaktır. Çünkü biz Ergenekon’da artık o yapının içinde laçkalaşmış olan bir çete örgütlenmesiyle tanımlanabilecek birimleri tasfiye ettik. Orada ne zaman sivil ayaklara uzanmaya başlandı, orada ne zaman kontrol mekanizmalarına, operasyonel planların oluştuğu ve uygulamaya konulduğu mekanizmalara ulaşılmaya çalışıldı, savcılar da, adli kolluk kuvvetleri de geri adım attı. Demek ki ileri adım atmış olsaydılar, bugün hükümeti devirmeye yönelik eylemlerin odağında olan bu örgütle karşı karşıya kalacaklardı. Operasyonları yönetenlere baktığınız zaman bu örgütün militanları olduğuna göre bugün o sözünü etmiş olduğunuz kuruma yönelik mali operasyon da, bundan sonra beklediğimiz operasyonlar da Türkiye’nin bağırsaklarındaki parazitleri temizleyeme yönelik bir eylemdir diye değerlendirmek mümkün. Bakın o kurumun kendi başına sadece kara para aklama ya da vergi kaçakçılığı da söz konusu değil. Türkiye’yi uzun zamandır hukuk dışı yollarla dinlemekteler. Türkiye’nin en stratejik kurumlarının, data verilerinin yurt dışındaki belli merkezlere servis edildiği söylentileri var. Bu firmaya bakıyorsunuz birçok kurumun bilişim altyapısının oluşturmasında önemli rol oynamış. Haliyle şu anda operasyonları yapan birimlerin ne kadar doğru bir adreste olduğunu herhalde çok fazla düşünmeye gerek yok diye düşünüyorum.
500 kişilik bir listeden bahsettiniz. Bu listeyle ilgili çalışmalar seçimden sonra mı acaba?
Şimdi operasyon bunların yaptığı gibi bir yerlerde tezgahlanan bir operasyon olmadığı için Balyoz ve Ergenekon’dan söz ediyorum. Operasyon mevcut suç işleyenlerin tespiti ve bu işledikleri suçun derinleşmesi sonrası başlayacak bir operasyon. Şu anda En azından toplumda meşruiyet tartışması açmayacak bir yöntem izleniyor. O 500 kişiyi de o anlamda söyledim.