Paralel yapı Erdoğan ve Gül’ü TÜBİTAK ile dinliyor

Olaylar
İşte o yazı…  Paralel yapı; Erdoğan, Gül, Özel ve MİT’i halen dinliyor! 07 Şubat 2014 Cuma TUBİTAK’da çalışan ve bundan dört yıl önce bu derin yapılanmanın parçası olan kişi kadroya a...
EMOJİLE

İşte o yazı… 

Paralel yapı; Erdoğan, Gül, Özel ve MİT’i halen dinliyor!

07 Şubat 2014 Cuma TUBİTAK’da çalışan ve bundan dört yıl önce bu derin yapılanmanın parçası olan kişi kadroya alınma esnasından mülakat sorularının önceden kendilerine verilmesinden duyduğu rahatsızlık sebebi ile onlarla yollarını ayırmış. Adeta bu gün yaşanacakları hissetmiş. Bu paralel yapılanmanın özelikle civanmert abla ve ağabeylerle ilgili olmadığının altını çizmek gerekiyor. Hizmet hareketinden olup olmadıklarına karar verecek bağımsız Türkiye Cumhuriyeti mahkemeleridir. Her ne iddia ile olursa olsun mahkemeler sonuçlanmayıncaya kadar herkes masumiyet karinesine sahiptir, bu sebeple aşağıda ki vahim iddiaları öncelikle Kamu oyu ve Türkiye Cumhuriyeti savcılarının dikkatine sunuyorum.

Bu vahim iddialarının ivedilikle soruşturulması, kovuşturulması ve suçu sabit bulunacakların acilen hukuk önüne çıkarılması gerekmektedir. Hıyanet-i Vataniye sayılacak bu suçları işleyenlere gereken cezanın verilmesi elzemdir. Bu suçlar Türkiye Cumhuriyetinin bekasına yönelik, ciddi bir tehdittir. Cumhuriyet tarihinden bu yana yapılması arzulanan en büyük darbedir. Üretilen suçların hukuka uygunluğuna riayet edilerek “Darbe Yapılmak” istenmiştir. Rahmetli Adnan Menderes’te hukuk uygun bir biçimde idam edilmiştir, çünkü 27 Mayıs darbesinde de suç delileri üretilmiştir. Derin yapı Gladio bu işte uzmandır. Fakat bu sefer ki “Darbe Girişimi” dik duran Recep Tayyip Erdoğan ve derin uykudan uyanan millete çarpmıştır.

Millet bu oyuna gelmemiş ve üretilen suçlara itibar etmemiş, Erdoğan’ı siyaset sahnesinden silmek isteyenlere ağır bir “Halk Darbesi” yapmıştır. Asıl konumuza dönüp TÜBİTAK’da döndüğü iddia edilen oyunları, komploları sıralayalım:

İDDİA 1) Kurumda tasarlanan ve Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Genel kurmay başkanının kullandığı kriptolu cep telefonu projesi/yazılımı bu parelel grubun elinde. Hatta bu tasarım da yer alan paralel yapı elemanı, en büyük bilgem enstitüsünün de müdürü oldu. Ve halen bu görevde, hal böyle ise bu telefonları güvenli değil, sadece sözde güvenli ve bunu kullanan devlet büyükleri ciddi tehlike altında…

İDDİA 2) MİT ile yapılan çok gizli projeleri yine bu yapı kontrol etmekte. Dinleme sistemlerinden tutun da en kritik istihbarat cihazlarına kadar bu yapı kontrolünde, Başbakan dinleniyorsa bu yapıların kabiliyetleri de en azından sorgulanmalıdır…

İDDİA 3) Bu yapı her ne hikmetse sözde dindar bir ekip ama hiç cumaya giden yok. Meclise bile başörtüsü ile giriliyorken bu gizlilik ve sinsilik niye? Neden korktular 1-2 yıl içinde… Tamam eskiden böyle kurumlarda asker baskısı vardı ama son 4-5 senede hala aynı sözde tedbir neden uygulanıyor?

İDDİA 4) TÜBİTAK bilgem başkanı görevden alınmadan önce 8 aylık primleri peşin yatırarak yeni yönetime kasası boş bir kurum bıraktı ve böylece:

a) Yönetim değişikliği sonrası paralel yönetim maddi kaybı azaltılacak,

b) Kurum çalışanlarına şirin gözükülecek,

c) Yatan toplu paralar paralel yapı çalışanları tarafında ivedilikle Bank Asya’ya eft yapıldı/yapılacak ve bankaya can simidi olması sağlandı/sağlanacak!

İDDİA 5) Kurum çalışanlarının bilgisayarlarına korsan yazılım yüklenerek özel hayatları izlenmiş, böylelikle kişiler şantaj ile susturulacak ya da kurumda gitmeye/istifaya ya da yargı yolları açılacak ve tasfiye edilmesi sağlanacak…

İDDİA 6) Bilgemin hemen hemen tüm üst kadroları, birim amirleri paralel yapının elemanları…

İDDİA 7) Kendi elemanlarının döner sermaye payları çok arttırıldı…

İDDİA 8) Ulusal markerden tutun da, siber güvenlik gibi devletin kalbi konumları hep bunların kontrolünde…

İDDİA 9) Balyoz ve Ergenekon dosyalarına bilirkişi olanlar her nedense hepsi de terfi etti, müdür ya da müdür yardımcısı oldu. İşin ilginç yanı bu yapılar devletin diğer kurumlarının siber güvenlik testlerini yapan grup!

İDDİA 10) Sadece paralel yapının elemanlarına kadro veriliyor. 10 yıllık bilim adamları, araştırmacılar hala sözleşmeli olarak çalışırken 1-2 senelik paralel yapı elemanları apar topar kadroya geçirildi. Aslında hükümet ile olacak kavgayı 1-2 yıldır biliyorlardı ve kışa hazırlık yapıyorlardı. Kadro alamayan elemanlara ise; “Artık Ankara’da ki Başkanlığı kadro vermiyor!” deniliyor.

İDDİA 11) Tüpraş maliye baskınını Koç’a ihbar eden yine bu yapı, ayrıca Paralel yapı ulusal marker ve ölçüm cihazı projelerini de elinde tutması çok manidar!

İDDİA 12) En son olay da bardağı taşırdı, bilgem başkanı giderayak kuruma mülakatı tam yapılmamış onlarca paralel yapının elemanını apar topar işe aldı. Hatta bu işe alımlar için insan kaynakları departmanı hafta sonu gizliden mesai yaparak işe giriş işlemlerini yaptı.

İDDİA 13) Yine bilgem başkanı gitmeden paralel yapının sadık elemanlarını yükseltti. Son haftalarda birimler oluşturulup, bu elemanlar birim amirliğine yükseltildi.

İDDİA 14) Paralel yapı akşam sohbetlerinde kurumu fişledi, yeni eleman girişlerinde kurumun içyapısın da hazırladığı teknik mülakat sorularını vererek yüzlerce gencin istikbali ile oynadı. Sözde diğer dünyaya çalışan bu yapı, ne hikmetse hep makam mevki ve para için çalışıyor ve bunu da bilim adı altında gizliyor.

Bu 14 iddia çok vahim, tek başına Paralel Yapıyı ortaya çıkaracak ölçekte, bu sebeple sonu nereye varacaksa varsın acilen gereken işlemler yapılmalıdır. Kurunun yanında yaş yakılmamalı, iyi niyetlilerle, uluslar arası şebekelere çalışanlar birbirine karıştırılmamalıdır. Memurluk kanunu 657’de köklü değişikliklere gidilmeli, devletin bekasına yönelen tehditler bertaraf edilmeli ve buna sebebiyet verenler, derhal bütün kamu kurumlarından atılmalıdır…