Ölüm listesinin detayları nasıl ortaya çıktı?

Olaylar
Aliye Çetinkaya’nın haberi  Faili meçhul soruşturmasında, Savcı Mustafa Bilgili 40 kişilik ölüm listesi ve kayıp silahlara ne olduğu sorularına cevap aradı. Sanık İbrahim Şahin, “Ölüm liste...
EMOJİLE

Aliye Çetinkaya’nın haberi 

Faili meçhul soruşturmasında, Savcı Mustafa Bilgili 40 kişilik ölüm listesi ve kayıp silahlara ne olduğu sorularına cevap aradı. Sanık İbrahim Şahin, “Ölüm listesi yok, bahsedilen Kürt Ulusal Meclisi listesidir” dedi. Haspros isimli firma tarafından hibe edilen ancak kayıp olan silahlar Korkut Eken’e soruldu. Eken, “PKK elebaşının yakalanması için silahları yurt dışına gönderdim” diyerek kendini savundu. Kayıp silahlarla işlenen cinayetler, öldürülen bir şüphelinin acılı annesinin itiraflarıyla soruşturma savcısı Bilgili cinayetlerin bağlantılarını bir bir ortaya çıkarttı. İşte o detaylar: 

METİN VURAL’IN ÖLDÜRÜLMESİ 

09.01.1995 tarihinde ANAP Keskin ilçe Başkanı Metin Vural, Kırıkkale’den Keskin ilçesine seyir halinde iken aracının içerisinde başından vurularak öldürülmüş olarak bulundu. Olay öncesinde aynı araçta bulunan İdris Diri, “Seyir halinde iken sivil bir araç bizi durdurdu. Ellerinde polis telsizi bulunan kişiler, Vural’ı indirerek üzerinde silahını istediler. Daha sonra benim arabayı götürmemi, Vural’ı merkeze götüreceklerini ifade ettiler. Daha sonra öldürüldüğünü duydum” diyerek, yaşadıklarını anlattı. 

YORULMAZ’IN ANNESİNDEN İTİRAF 

Vural dosyasında acılı bir annenin itirafları gerçekleri ortaya koydu. Şüpheliler arasında yer alan ancak Bursa’da öldürülen özel hareket polisi Oğuz Yorulmaz’ın annesi Nurhan Yorulmaz, şu ifadeyi verdi: “Bir gün oğlumla televizyon izlerken Pehlivanlı’nın katilinin öldürülmesiyle ilgili televizyonda bir haber geçti. Oğlum bana Pehlivanlı’yı öldüren Vural’ın kendisi ve arkadaşları tarafından öldürdüğünü söyledi. Oğlum Pehlivanlı’yı, Mesut Yılmaz’ın öldürttüğünü söyledi. Öldüren kişinin de konuşmaması için Abdullah Çatlı’ya talimat verilmiş. Çatlı da öldürme talimatını oğluma ve arkadaşlarına verdiğini anlattı. Oğlum devlet için yaptıkları ve bildikleri için bir gün öldürüleceğini söylüyordu ve öldürüldü.” Hikmet Babataş’ın, 28.04.1996 tabancayla ateş edilerek öldürülmesine ilişkin bu güne kadar herhangi bir bilgiye ulaşılamadı. 

“UYUŞTURUCU” SUÇLAMASI…

Yeşil kod isimli Mahmut Yıldırım’ın yaşadığını belirten Korkut Eken, “Ben bugüne kadar devletim için elimden gelen her şeyi yaptım. Yeşil Kod isimli Mahmut Yıldırım beni öldürmek için dürbünlü Kanas keskin nişancı tüfeği aradığını istihbarı bilgi olarak bana geldi. Beni öldürmek isteyenler buna muvaffak olamadılar. İstihbarat birimlerinin oyuncağı durumuna düştük” diyerek Yeşil’in ortaya çıkarak olaylara ilişkin tüm gerçekleri anlatmasını istedi. 

“ÇARKIN PKK’DAN PARA ALDI ” 

Faili meçhul cinayetlerin tamamının ekibi tarafından işlenildiği iddialarını yalanlayan İbrahim Şahin, cinayetlerin uyuşturucu rantı olduğuna işaret etti. Şahin, olaylara ilişkin şu ifadeyi verdi: “Özel Harekat Daire Başkanlığı’nı bizzat kendim kurdum. Çarkın’ın suçlamalarını kabul etmiyorum. Çarkın bu ifadelerinden sonra yaptığım araştırmada PKK’dan 3 milyon dolar para aldığını öğrendim. 40 kişilik ölüm listesi şeklinde bahsedilen Kürt Ulusal Meclisi (KUM) listesidir. Öldürülen 16 isim ya uyuşturucu kaçakçısı ya da gayri meşru işlerle uğraşan kişilerdi. Bu kişiler eğer güvenlik güçlerince durdurularak alındılarsa bu kişiler para karşılığında kullanılan kişilerdir. Türkiye’de uyuşturucu büyük bir ranttır. Neredeyse Türkiye bütçesine yakın bir gelir getirmektedir. En üst düzeyden altına kadar bir çok kişi bu işin içindedir. Uluslar arası istihbarat kuruluşları CIA ve MOSSAD da vardı. Özellikle CIA işin içinde olduğunu kesinlikle biliyorum.” 

SUSURLUK DAVASI DA DOSYAYA KONDU

Susurluk dosyasının tamamını dosyaya koyan Savcı Bilgili, dosyanın içeriğini faili meçhul cinayetlere delil olarak değerlendirdi. Özellikle Ağar, Şahin, Eken, Bandırmalıoğlu ve Akça arasındaki telefon trafiğine dikkat çekilirken ifadeler sırasında aralarında geçen konuşmalar da sorgulandı. 

6 CİNAYET AYNI SİLAHTAN 

İşlenen Faili meçhul cinayetler sonrasında olay yerinde bulunan çekirdekler üzerinde yapılan kriminal incelemede ilginç bir detay ortaya çıktı. 6 cinayette kullanılan silahlarının birbiriyle eşleşmesi işlenen seri cinayetlerin aynı ellerle yapıldığının göstergesi oldu. İstanbul Bölge Kriminal Polis Laboratuarları yaptığı incelemede 15.01.1994 tarihinde öldürülen Behçet Cantürk ve Recep Kuzucu olayında ele geçirilen 13 adet 9 mm çaplı boş kovanlar, 28.03.1994 tarihinde Fevzi Aslan ve Salih Aslan’ın öldürülmesi olayında ele geçirilen 2 adet boş kovanın aynı silahtan atıldığı tespit edildi. Medet Serhat cinayetinde ele geçirilen çekirdekler ile Yusuf Ekinci’nin olay yerinde bulunan 9 mm çapındaki parabellum tipi mermilerin aynı silahtan çıktığı kriminal raporlarla ortayı çıktı. 

ÖLÜM LİSTESİNDEN ÇIKMAK İÇİN RÜŞVET İDDİASI

İtiraflarıyla faili meçhul cinayetlerin soruşturmasını yeniden başlatan Özel Harekat Polisi Ayhan Çarkın, sorgusunda bahsettiği 40 kişilik ölüm listesinde yer alan Kürt iş adamlarının listeden çıkmak için Ağar’a yüklü miktarda para verdiklerini duyduğunu ifade etti. Çarkın, “Duyumlarım daire içerisinde geçen duyumlardır. Listeden çıkartılmak için Şehmuz Tatlıcı, Ağa Ceylan, İbrahim Tatlıses, Nurettin Güven, Mehmet Ali Yaprak, Urfi Çetinkaya’nın da, Ağar’a haraç verdiklerini duyardım” diyerek ölüm listesinin varlığından bahsetti.

Sabah