Öğrencilerden Cündioğlu Konferansını Protesto

Olaylar
İlahiyat Fakültesi önünde yapılan basın açıklamasının sunumunu Ümit Kudbay yaptı. Kutbay konuşmasında, protestonun amacının Gezici, müfsid yazar Dücane Cündioğlu’nun İlahiyat Fakültesinde konuşma yapm...
EMOJİLE

İlahiyat Fakültesi önünde yapılan basın açıklamasının sunumunu Ümit Kudbay yaptı. Kutbay konuşmasında, protestonun amacının Gezici, müfsid yazar Dücane Cündioğlu’nun İlahiyat Fakültesinde konuşma yapmasını kınamak olduğunu belirtti.

“ODTÜ İle Kıyaslamak Akıl Tutulmasıdır!”

Önce usulünce programı düzenleyen arkadaşlarla konuştuklarını, Dekanlıkla iletişime geçtiklerini ve kardeşlik hukuku çerçevesinde uyarılar yaptıklarını belirten Kudbay, konuyla ilgili ifade özgürlüğü hakkı içeren afişleme çabalarının da engellendiğini söyledi. Bugün de hak bildiğimiz sözü söylemek için fakülte önünde toplandıklarını söyleyen Kudbay, bu protestoyu ODTÜ’deki sol çetelerin yaptığı vandalizmle kıyaslamayı akıl tutulması olarak niteledi.

Erkam Kuşçu tarafından okunan basın açıklamasında “Bizim sol-sosyalist grupların yaptığı gibi saldırmak, konuşturmamak gibi bir amacımız yok. Bizler Stalinistler, sosyal faşistler gibi zorba kimseler değiliz. Kendilerinden başka hiçbir siyasal gruba tahammül etmeyen, özellikle İslam’a ve Müslümanlara düşmanlık eden, bulduğu her fırsatta alçakça saldıran çetelerle müslümanların birileri tarafından kıyaslanması asla kabul edilemez.” denildi ve basın açıklamasının okunmasının ardından protesto eylemi sona erdi.

Özgür-Der mensubu öğrenciler eylemde “ODTÜ’de Sosyal Faşistler Müslümanlara Saldırdı; Biz Sadece Söz Söyleme Hakkımızı Kullanıyoruz!” “Gezi Parkı Vandalizmine Methiyeler Düzen Dücane’nin İlahiyatta İşi Ne?” “Dücane Cündioğlu Sen 28 Şubat’ta Değil, Gezi Kalkışmasında Konuştun!” yazılı dövizler taşıdılar.

Yapılan basın açıklamasının tam metni:

Dücane Cündioğlu’nun İlahiyat Fakültesi’nde İşi Ne?

İstanbul İlahiyat Fakültesi’nde faaliyet gösteren bir kulübün Dücane Cündioğlu’nu konferans vermek üzere davet etmesi ve yetkililerin buna müsaade etmesi kabul edilemez.

Bildiğimiz gibi Gezi Parkı olaylarında Dücane Cündioğlu İslam düşmanlarının yanında saf tutmuş ve bu vandallar hakkında “Tanrı’nın çocukları” diyerek methiyeler düzmüştü. Gezi kalkışmasını direniş adı altında selamlayarak müminleri bu İslam düşmanları için dua etmeye çağıran Dücane Cündioğlu Suriye, Mısır ve İslam coğrafyasının diğer beldelerinde zulüm altındaki Müslümanlar hakkında bugüne kadar ne söylemiştir? Bu şahsın daha önceki İslam’la bağdaştırılamayacak söz, tutum ve davranışlarını biliyoruz. Malum şahsın ilahiyat fakülteleriyle ilgili görüşleriyse zaten bellidir.

Öncelikle bu konferansı düzenleyen arkadaşların kardeşlik hukuku çerçevesinde uyarıldığını, sonuç alınamayınca okul yönetimine durumun arz edildiğini belirtmek isteriz. Daha sonra iki gün boyunca bu konferans hakkında görüşümüzü belirten afişlerimizi asma çabamız okul yönetimince engellendi. İfade özgürlüğünden bahsedenler mesele hakkında hakaret, yalan, iftira içermeyen beyanımızı söyleme hakkımıza engel olmaya çalıştı. Şunu açıkça belirtmek isteriz ki, bizim bu protestomuz İlahiyat Fakültesi öğrencilerine değil, Dücane Cündioğlu’na yöneliktir. Biz biliyoruz ki İlahiyat Fakültesi’nde Dücane Cündioğlu’nun fakültelerine gelmesinden rahatsız olan basiret sahibi mümin ve mümine kardeşlerimiz var ve inanıyoruz ki bu etkinliği düzenleyen arkadaşlarımız, buna müsaade eden yetkililer er ya da geç yanlış yaptıklarını anlayacaklardır.

Ayrıca bu protestoyu ODTÜ’deki sol çetelerin yaptığı vandalizmle kıyaslamak yaşanan akıl tutulmasını göstermektedir. Bizim sol-sosyalist grupların yaptığı gibi saldırmak, konuşturmamak gibi bir amacımız yok. Bizler Stalinistler, sosyal faşistler gibi zorba kimseler değiliz. Kendilerinden başka hiçbir siyasal gruba tahammül etmeyen, özellikle İslam’a ve Müslümanlara düşmanlık eden, bulduğu her fırsatta alçakça saldıran çetelerle müslümanların birileri tarafından kıyaslanması asla kabul edilemez. Bu eylemi yapma amacımız kardeşlik bilinciyle hakkı ve sabrı tavsiye etme sorumluluğundan ibarettir. Sosyal medyada münferiden de olsa hakkımızda tekfir iftirasında bulunanlara cevap verme ihtiyacı hissediyoruz çünkü birilerini tekfir etmenin bir Müslümanın üzerine nasıl bir mükellefiyet yükleyeceğini bilen kimseleriz ama hatırlatmak isteriz ki bu iftira da aynı şekilde Allah indinde hesap vermeyi gerektirir. 

Son olarak şunu ifade etmek istiyoruz: Amacımız, İslami camiada söylem ve eylemlerinden dolayı hiçbir itibarı kalmamış Dücane Cündioğlu’nu gündemleştirmek değil, onu ifşa etmektir. Biliyoruz ki Dücane Cündioğlu’nun ahlakı bu protestodan memnun olacak düzeydedir. Onun gibiler için esas mesele her ne olursa olsun “gündeme” gelmektir. Bizim içinse esas mesele bu imtihan yurdunda Hakkıyla şahitlik eden muslih kullardan olabilmektir.

Özgür- Der Üniversite Gençliği