İşte Erdoğan’ın konuşmasından satır başları…
-Yarın 25 Mayıs’ta vefatının 31’inci yıldönümünü anacağımız üstat Necil Fazıl ne güzel ifade etmiş:
‘Dağda dolaşırken yakma kandili,
Fersiz gözlerimi dağlama gurbet
Ne söylemez akan suların dili,
Sessizlik içinde çağlama gurbet
Titrek parmağınla tutup tığını,
Alnıma işleme kırışığını
Duvarda emerek mum ışığını,
Bir veremli rengi bağlama gurbet
Gül büyütenlere mahsus hevesle,
Renk renk dertlerimi gözümde besle
Yalnız annem gibi o ılık sesle,
İçimde dövünüp ağlama gurbet’
-Kardeşlerim sizler çok büyük çileler çektiniz, sabrettiniz. Millet olarak sizlere minnettarız. Her birinizle gurur duyuyor her birinizle iftihar ediyoruz. Sabrınız dirayetiniz için şahsım ülkem ve milletim için sizlere teşekkür ediyorum.
-Geçen hafta Salı günü Manisa’da elim bir kaza yaşadık. 301 kardeşimizi hakka uğurladık. Türkiye’de hissteğimiz acıyı sizler burada hissettiniz. Sizlere Soma faciasının ardından verdiğiniz maddi destekler için özellikle de yaptığınız dualar içinj teşşekür ederim.
-Merkel ile bir telefon görüşmesi yaptık. Merkel’e Soma’Da ne gibi işbirliği yapabiliriz onu konuştuk. Kendisine teşekkür ediyorum.
-Size şu sözü vermek istiyorum; İhmalleri ortaya çıkaracak hesabını mutlaka soracağız. Şu anda hem idari hem adli soruşturmamız devam ediyor.
-Bir gerçek var. Biz orada bu elim faciayı yaşarken bu ızdırabı duyamayanlar da oldu. Bunlar Türkiye’nin büyük bir yekunu değildi. Bunlar azınlık olan ama buradan nemalanmaya çalışan kesimlerdi, illegal örgütlerdi. Baktım ki ana muhalefetin bazı vekilleri de bunlarla beraber bu eyleme ortak oluyordu. Bununla da kalmadı. Şişli Okmeydanı’nda illegal eylemlere girdiler. Bir gencimiz de maalesef orada öldü. Ölenlerden bir tanesinin kız kardeşi ‘siz bu eylemleri yapmasaydınız benim kardeşim ölmeyecekti’ dedi.
-Örgütler ve bir kısım medya Soma faciasını ranta dönüştürmek üzere Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’na hakaret ettiler. Bir tane kendini bilmez derginin attığı başlık manidardı. Şahsımı cehenneme gönderiyordu. İş sadece bu değil. İşin manidar yanı şu; medya ile bunların anından koordine olması. Yarın AP seçimleri var. Tayyip Erdoğan’a saldırmakla buradan farklı yerele oy devşiremezsin.
-Benim ülkemin halkının verdiği kararı bir yerlerin onaylamasına ihtiyacımız yok, sadece milletimizin onayıdır asıl olan. Biz herhangi bir ülkedeki seçim sebebiyle oralara müdahale noktasına gidiyor muyuz? Biz ne napıyoruz, dışarıdan izliyoruz, telefon açıp tebrik ediyoruz. Yapmanız gereken, Türk milletinin o sandıklardan çıkardığı neticeye saygı duymaktır, olay budur.
-Soma’da 301 şehidimizle alakalı bizim içimiz yanıyor birileri de kalıp onu buradan suistimal etmeye çalışıyor aynı ülkemdekiler gibi. Sizin bu oyunlarını tutmaz. Biz dertliyiz be. Bunlar benim o kömür ocaklarına giren kardeşlerime’ bidon kafalı’ dediler. Şu anda Tayyip Erdoğan o kömür ocaklarının havasını bilir. Kömür ocağına indim. Kömür ocağının derinliklerinde 4-5 km gittik kömür çıkardım. Sonra kardeşlerimizle oturduk yemeğimizi de yedik. Bunlar boğazın güzel sularına bakarak demlenenlerden.
-Benim Enerji Bakanım Soma’da ocaklara girdi onlarla iftar yaptı. Batı senin bunu iyi anlaman lazım.
-Referansımız her zaman demokrasi olacak, hukuk olacak, barış olacak. Nefes alıp verdiğimiz her yerde uyumu savunduk, uyumlu bir toplum olduk; bundan sonra da, asimile olmadan, özünden, öz kültüründen, öz dilinden taviz vermeden entegrasyonu teşvik etmeye devam edeceğiz.
-Parlamentoda ne dediler? Unutmayın. Atın şu kadını dediler. Başörtülülere siyasete girme sorunlarına mücadele etme dediler. Adnan Menderes’i idam ettiler. Adnan Menderes unutulmuyor ama o idam kararlarını verenler unutuldu.
-Milletin sesi yükselince darbe yaptılar. 12 yıl boyunca mücadele verdik. Güzel ülkemizde darbe senaryoları hazırladılar hepsini alt üst ettik. Çetelerle tehdit ettiler boyun eğmedik. Size cumhurbaşkanı seçtirmeyiz dediler. Mililete gittik güç aldık. Milli iradeyi Abdullah Gül kardeşimizi seçtirmek suretiyle tecelli ettirdik. Yetmedi geçen yıl Gezi olayları dediler. Ağacı, çevereyi bahane ederek Türkiye’nin ekonomisine kardeşliğine kastettiler. Onlara da eyvallah demedik. 17 Aralık yolsuzluk kılıfı altında seçilmiş hükümete darbe yapmak istediler. Geri adım atmadık 30 Mart’ta darbe heveslilerine gereken cevabı milletim verdi. Bu arada karşımıza bir şey çıktı, Pensilvanya. Uluslararası çevrelerin maşası olanlar kendi ülkesine ihanet etti. Onlara fırsat tanımadık.
-Türkiye’ye tepeden bakmayı alışkanlık haline getirmiş olanlar var. Türkiye’ye parmak sallamayı, Türkiye’yi kendince tedip etmeyi, terbiye etmeyi kendisine hak görenler var. İçerdekilere söylediğimizin aynısını, dışardaki bu kibir abidelerine de söylüyorum: Türkiye, artık eski Türkiye değil. Köprünün altından çok sular geçti.
-Hiçbir ülke parmağını sallayarak bize istikamet çizemez. Hiç kimse Türkiye’yi azarlayamaz. Bizim eleştiriden korkumuz yok. Biz AB’ye tam üye olmayı önünde hedef olarak koymuş bunun için samimi olarak çalışan bir ülkeyiz. Dostlarımız bizden korkmasın bizden çekinmesin.
“BAŞBAKANIMIZI ÇOK SEVİYORUZ”
Avrupalı Türk Demokratlar Birliği Başkanı Süleyman Çelik açıklama yaptı. Çelik’in konuşmasından satır başları: Sayın Başbakanım, muhterem hanımefendi, bakanlarım ve belediye başkanlarım, hem Avrupa’dan hem Türkiye’den teşrif eden sivil toplum kuruluşları hepinize Avrupa Türk Demokratlar Birliği adına hoşgeldiniz diyorum. Bilindiği gibi Türkiye’de her birimizi derinden üzen maden faciası yaşandı. 301 şehidimize Allah’tan rahmet diliyor, aziz milletimizin başı sağolsun diyorum. Bizler Almanya’da yabancı muamelesiyle karşılaşmak istemiyoruz. Alman misafirperveliğiyle bağdaşmayan tutumları buradan kınadığımızı ifade etmek isterim. Gereken cevabı vereceğimizi açıkca ilan ediyorum. Bizler Başbakanımızı çok seviyoruz. Hepinize buradan önümüzdeki seçimlere katılmanız için çağrı yapıyorum. Vatandaşlarımızın seçimlere katılması için bir kısım teşviklerde bulunduk. Çocuklarımıza aydınlık gelecekler bırakalım. Bizler Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne bir an önce girmesini istiyoruz. Almanya’daki Türkler olarak varlığımızın değerini biliyoruz. Almanya’ya ve Türkiye’ye muazzam katkı sağlıyoruz.
KÖLN’DE KURAN-I KERİM OKUNDU
Başbakan Erdoğan’ın konuşmasından önce Kur-an’ı Kerim okundu. Köln’de ikindi ezanı vaktinde salonda mukabeleli (karşılıklı) ezan okundu. Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Hasan Kamil Yılmaz, ezanın ardından dua etti.
BAŞBAKAN GÜLLERLE KARŞILANDI
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Köln’de bazı sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle görüşmek üzere geldiği otelin önünde güllerle karşılandı. Başbakan Erdoğan, Köln Askeri Havalimanı’ndan kent merkezindeki bir otele geçti. Burada toplanan bir grup vatandaş, Başbakan Erdoğan’ın makam aracına gül attı.”Dik Dur Eğilme Bu Millet Seninle” sloganları atan grup, Başbakan Erdoğan’a sevgi gösterisinde bulundu.
Erdoğan, bazı Türk STK temsilcileri ile bir araya geldi
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Almanya’daki bazı sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya geldi.
Erdoğan’ın, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle basına kapalı gerçekleşen görüşmesi yaklaşık 1.5 saat sürdü.
Erdoğan, Westerwelle’yi kabul etti
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, eski Almanya Dışişleri Bakanı Gudio Westerwelle’yi kabul etti.
Köln kentindeki temaslarını sürdüren Başbakan Erdoğan, Hyatt Otel’de, Westerwelle ile bir araya geldi.
Basına kapalı gerçekleşen görüşme, yaklaşık yarım saat sürdü.