Mümtaz’er Türköne’ye AK Parti’den sert tepki

Olaylar
Mümtaz’er Türköne’nin dün akşam bir televizyon programında AK Parti aleyhine söylediği sözler, AK Parti cephesinde de tepkiye sebep oldu. Türköne’ye en sert tepki ise AK Parti Genel ...
EMOJİLE

Mümtaz’er Türköne’nin dün akşam bir televizyon programında AK Parti aleyhine söylediği sözler, AK Parti cephesinde de tepkiye sebep oldu. Türköne’ye en sert tepki ise AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Salih Kapusuz’dan geldi.

“CEHALET YOKSUNU”

Haber7’de yer alan habere göre, Türköne’nin ‘AK Parti kapatılmalı’ sözlerine değerlendiren Kapusuz, meşru yollarla sonuç alamayan, bazı güçlerin ve paralel yapının çizgisinde bir yazar “AK Parti Kapatılmalı” diyecek kadar cehalet yoksunu olduğunu söyledi.

“TÜRKÖNE’NİN SÖZLERİ ACZİYET VE ÇARESİZLİĞİN İFADESİDİR”

Yüzde 50 ile her iki kişiden birinin oyunu almış bir siyasi partiyi içine sindiremeyen bu zat milli iradeyi ve halkın yarısını da hiçe saymış oluyor, diye açıklama yapan Kapusuz, demokrasi, insan hakları ve özgürlük nidaları atmaları da içi boş bir söylemden öteye geçmemiştir. Bu zatın; “siyasi partiler sandıkta eşit şartlarda rekabet etmiyor” ifadeleri de acziyetin, çaresizliğin, sandık dışına tevessül etmenin ifadesidir, dedi.

“PARTİ KAPATMADAN MEDET UMUYORLAR”

Kapusuz’un Türköne’ye tepkisi bunlarla da sınırlı değildi. Bu düpedüz bürokratik vesayet anlayışının, yetkiyi meşru olmayan yollarla ele geçirme çabasıdır, açıklamasından bulunan Kapusuz, görünen o ki devlet içine sızan çevreler kendini aşmış, parti kapatmadan medet umar hale gelmiştir. Şu çok iyi bilinmeli ki AK Parti gücünü bazı çıkar çevrelerinden değil, milletin bizzat kendisinden almıştır. Sonuçta milletin dediği olur. Söz de, karar da, yetki de milletindir. Milletimizin nihai kararı başımızın tacıdır, dedi.

Mümtaz’er Türköne’nin  sözlerini haber7.com’a değerlendiren diğer isimler olan AK Parti Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner ile AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk de önemli değerlendirmelerde bulundu.

“ÇOK GERİCİ SÖZLER”

Aynı zamanda bir avukat da olan AK Parti İstanbul Milletvekili Bülent Turan, Mümtaz’er Türköne’nin AK Parti’ye yönelik sözlerinin çok gerici olduğunu söyledi. Turan, düşünceyi açıklamanın önündeki engellerin kaldırıldığı, sivil toplumun olabildiğince güçlendirilmeye çalışıldığı çağımızda, siyasi fikirlerin ifade edildiği en önemli kurumlar olan siyasi partileri kapatmayı savunmanın çok gerici bir düşünce olduğu kanaatindeyim. Türkiye’de bu çağ 2010 Referandumu’yla kapanmıştır, hatırlatmasında bulundu. 

“TÜRKÖNE’YE KIZARACAK BİR YÜZ DİLERİM”

Türköne’nin geçmişte söyledikleri ile bugün dile getirdikleri arasında çelişkiler olduğunu savunan Turan, Zaman yazarı ile ilgili de bir göndermede bulundu:”Mümtaz’er Bey, siyasetin birifinglerle yönetildiği, her kısıtlamaya rağmen halkın teveccühünün önüne geçilemediği durumlarda da parti kapatmalarının yaşandığı Türkiye’yi özlediğinden olsa gerek, hala parti kapatmayı savunuyor. Siyaset bilimci(!) Mümtazer Bey’in bu tavrını vatandaşımızın takdirine bırakıyorum. Sayın Türköne’ye, yarın arşivlere baktığında kızaracak bir yüz dilerim!”

“TÜRKÖNE ZIVANADAN ÇIKARAK DÜŞMANLIK SERGİLİYOR”

AK Parti’den aday gösterilmeyen Mümtaz’er Türköne, Başbakan Erdoğan’dan da beklenen itibarı görmeyince, bir bilim adamına yakışmayacak şekilde ‘zıvana’dan çıkarak bir düşmanlık sergilediğine dikkat çeken Metiner’in, Türköne’ye karşı tepkisi oldukça sertti.

“ZAVALLI BİR BİLİM ADAMI…”

Başbakan Erdoğan ve AK Parti’den intikam almaya çalışan Türköne bu kinini cemaati kullanarak dışarıya vuruyor, ifadelerini kullanan Metiner, zavallı bir bilim adamı olan Türköne, AK Parti’nin kapatılmasını isteyebilir, bu onun demokratlığının ne seviyede olduğunu gösterir, dedi.

“ELİNDEKİ GÜCÜYLE KARŞIMIZA ÇIKMAZSA NAMERTTİR”

Türköne’ye bir çağrıda bulunan Metiner sözlerini şöyle sürdürdü:

Türköne, kendine o kadar güveniyorsa, yüreği yetiyorsa bir siyasi parti çatısı altında karşımıza çıksın. Demek ki, Türköne’nin arkasındaki karanlık güçler iktidarda olsalardı, yargıyı da kullanarak tank ve tüfekle AK Parti’yi kapatacaklardı. Mümtaz’er Türköne elindeki bütün gücüyle karşımıza çıkmazsa namerttir. Mümtaz’er Türköne’nin isminde bulunan ‘Er’ kelimesinin artık silinmesi gerekiyor, onun ‘er’lik vadisinde yeri yok.

“TÜRKÖNE’NİN AÇIKLAMASI SÜRPRİZ DEĞİL”

Mümtaz’er Türköne, kendinden bekleneni gecikmiş olarak söyledi, bu benim için sürpriz olmadı, şeklinde demeç veren Metin Külünk ise, Türköne’nin çıkışı için, 1990 ile 2000 yıllarını kapsayan o karanlık döneminde imzası bulunan ve o döneme akıl ortaklığı yapanların Türkiye’de demokrasi ve özgürlükler bağlamındaki söylemlerinde samimiyet testine her zaman muhtaçtır, ifadelerini kullandı.

Külünk, bugün de o testi yaşıyoruz. Türkiye’deki yakın siyaset tarihinin güncellendiğini bildiğimizden, zaman zaman geçmiş olayların hatırlatılması gerekiyor. Onun için Türköne’nin bu çıkışı bana olağandışı bir olay gibi gelmedi, dedi ve ekledi:

“ÜLKÜCÜLERE DE VEFASIZLIK GÖSTERMİŞTİ”

“Gezi süreci ve 17 Aralık operasyonlarından sonra parti kapatma noktasına gelinmesi Türkiye’nin daha ne kadar yol katetmesi gerektiğinin kanıtıdır. Türkiye’de parti kapatma kararları artık rafa kalkmıştır. Onun için Türkiye’de parti kapatılması fikrini savunan adamın, hangi akıldan beslendiğini görmek mümkün. Bu aklı Menderes’i idam sehpasına gönderen akıldan tanıyoruz. Bu aklı Türkiye’yi yoksullaştırmaya çalışan ve içe kapatmak isteyen akıldan biliyoruz. Geçmişte ülkücü hareketin içerisinde doğup büyümüş, daha sonra da ülkücü harekete karşı vefasızlığını göstermiş, dün Tansu Çiller’in yanında olmuş, bugün de kendine bir yer bulmuş ve sürpriz cümlelerle Türkiye’nin gündeminde kalmayı hedefleyen biridir. Tarih bu tip kalemleri, yazarları affetmez ve hak ettiği değeri verecektir. “