MİT 2007’den sonra neden hedef alındı?

Olaylar
Kenan Adem Kızıldağ’ın haberi Hakan Fidan ve MİT’in hedefe alınmasının perde arkasını anlatan SDE Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Alper Tan, “Yeni devlet yapılanması ile MİT kendi içind...
EMOJİLE

Kenan Adem Kızıldağ’ın haberi

Hakan Fidan ve MİT’in hedefe alınmasının perde arkasını anlatan SDE Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Alper Tan, “Yeni devlet yapılanması ile MİT kendi içindeki zararlı grupları atmıştır. Bu temizlik belli bazı grupları rahatsız etmiştir” dedi. Tan, doğrudan devlete saldıramayanların devletin kurumlarına saldırarak, yeni yapıyı yıpratmaya çalıştığını söyledi.

Oslo görüşmeleri, gündemdeki yerini korumaya devam ediyor. Oslo görüşmelerinin sızdırılması ile MİT’in ve Hakan Fidan’ın hedef olarak gösterilmesinde önemli noktalar olduğunu dikkat çeken Stratejik Düşünce Enstitüsü (SDE) Yüksek İstişare Kurulu Üyesi ve Kanal A Genel Yayın Yönetmeni Alper Tan, MİT’in hedefe konulmasının sebebi, Türkiye’de oluşan demokratik yeni devlet yapılanmasının hedef alınarak bu yapıya zarar vermek olduğunu vurguladı.

Oslo sürecinin barışa katkısı olacaksa yapılmasının haklı olduğunu belirten Tan, ikili görüşmelerin iyi niyetle yapılması durumunda, çözümün olacağına dikkat çekti. Tan, 2007 yılından sonra eleştirilerin odak noktası haline gelen MİT’in kendi iç temizliğini yaptığına da değindi.

“MİT KARANLIK OLAYLARDA ROL ALDI”

Son yıllara kadar Türkiye’de dokunulamayan üç kurum olduğunu söyleyen Tan, “TSK, MGK Genel Sekreterliği ve MİT devletin dokunulmayan yapılardır. Bu kurumların dışındakiler konuşuldu, tartışıldı ve eleştirildi. Ama bu kurumların pek üzerine gidilmedi. TSK’nın darbeci bir gelenekten geliyor olmasıyla, eleştirilmesi gecikmiş bir şey oldu. Aynı şekilde MGK Genel Sekreterliği de birçok karanlık olayların arka planında yer almıştır. Bununda eleştirilmesini normal buluyorum. Eleştirilmeyen bir kurum kendini yenileyemez” diye konuştu.

Tan, MİT’in de birçok karanlık olay içerisinde rol aldığını belirterek, “MİT bu saydığımız kurumlarla birlikte (MGK Genel Sekreterliği, TSK) kirli işlerde rolü vardır. Ve hep askerin yanında olmuştur. Son yıllara gelince yeni devlet yapılanması ile bu durum değişmeye başladı. MİT’i eleştirmeyenlerin, hatta MİT’in bir takım karanlık işlerine alet olanların, kurumun, kendine çeki düzen vermesinden sonra eleştirmelerini gayet anlamalı buluyorum. Çünkü artık bu kötü yapılar kurum içerisinden tasfiye edildiğini görüyoruz” dedi.

“2007 YILI ÇOK ÖNEMLİ” 

MİT’in 2007 yılına kadar karanlık senaryolarda yer aldığını bu yıldan sonra kendi iç temizliğini yapmaya başladığını söyleyen Tan, “Bu yıldan sonra yeni devlet yapılanması ile müsteşar Emre Taner ile başlayan süreçte MİT kendisini yeniledi. MİT Müsteşarı Emre Taner, kuruluş yıl dönümü münasebetiyle çok önemli bir yazı yayınladı. Baktığımızda bu ülkede yaşanan karanlık olayların, yapılan yanlış işlerin geride kaldığını ve devletin yeniden yapılanması gerektiğini vurgulayarak, Türkiye’nin yeni döneme kendini adapte etmesi gerektiğini söylediğini görüyoruz” şeklinde konuştu.

MİT’e yönelik saldırıların 2007 yılından itibaren başladığına dikkat çeken Tan, şunları söyledi: “MİT Müsteşarı Emre Taner’in açıklamayı yaptığı tarihe gelinceye kadar, MİT sesiz bir şekilde kendi kendini sorgulamış, kendi iç temizliğini yapmıştır. Bundan altı ay sonrada Ergenekon süreci başlamıştır. Bu sebeple ocak ayında MİT müsteşarının açıklamasını önemli buluyorum. Bu açıklamayı anlamadan MİT’e yönelik saldırıları anlamak çok zor olur. Bu saldırıların arkasında MİT’in yeni devlet yapısına adapte olarak, kendi içindeki temizliği yapmış olması yatmaktadır. Şu çok önemli MİT’teki düzenleme, demokratik yapıyı oluşturma Emre Taner’in müsteşarlığı döneminde başlamıştır. Şimdiki müsteşar Hakan Fidan ise bu yeni anlayışı devam ettiren bir devlet adamıdır. Dikkat ederseniz Emre Taner öncesindeki müsteşarlara bir şey demiyorlar. Yeni yapıyı temsil eden MİT müsteşarlarına açık bir saldırı söz konusudur.”

“HEDEF YENİ DEVLET YAPISI”

Eleştirilerin hedefinde yeni devlet yapısının olduğunu vurgulayan Tan, “2009 yılında Hakan Fidan müsteşar olduğunda ilk tepki, İsrail’den gelmiştir. Hakan Fidan’ın İran’la irtibatı olduğu söylenmiştir. Böyle bir şey yok ama diyelim ki MİT Müsteşarının İran’la irtibatı var. İsrail’i ne ilgilendirir. Teoman Koman’ın İsrail’le irtibatı vardı niye bunu söylemiyor. Buradaki amaç tamamen Hakan Fidan üzerinden yeni devlet yapısına saldırılar düzenleyerek bu yapıyı zarara uğratmaktır” dedi.

UMULMADIK KESİMLERDEN SALDIRI

Ülke içerisinden Hakan Fidan’a yapılan saldırıların hiç umulmadık kesimler geldiğini söyleyen Tan, doğrudan devlete saldırmak söz konusu olmayacağı için devletin kurumlarına bu tür saldırılar yaparak, devletteki demokratik yeni yapının yıpratılmaya çalışıldığının altını çizdi.

Çözüm için görüşmelerin önemli olduğuna değinen Tan, “İki kişi görüşüyorsa, görüşen iki tarafın niyeti çok önemlidir. İki taraf da iyi niyetliyse görüşmeden güzel sonuçlar çıkar. Oslo görüşmelerine gelince, devlet son yıllara kadar Kürtlere ve diğer vatandaşlara karşı, baskıcı, inkarcı ve asimilasyoncu bir zihniyetle gelmiştir. Ancak son yıllarda devlette bir anlayış değişikliği var bu anlayış değişikliği kendi halkını merkeze alan, demokratikleşmeyi insan haklarını koruyan bir yapıyı benimsemiştir. Bu çerçevede Kürt sorunu çözülmeye çalışılmaktadır” şeklinde konuştu.

Tan, Türkiye’nin, çözüm için iyi niyetini ortaya koyduğunu, bu tutumuyla herkese, amacının barıştan ve silahsız çözümden yana olduğunu göstermiş olduğunun da altını çizdi.

Milat