Mavi Marmara Davası’nda “kırmızı bülten” talebi

Olaylar
Mavi Marmara olayını soruşturmak üzere Birleşmiş Milletlerce (BM) kurulan komisyonda Türkiye’yi temsil eden emekli Büyükelçi ve Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu Başkanı Özdem Sanb...
EMOJİLE

Mavi Marmara olayını soruşturmak üzere Birleşmiş Milletlerce (BM) kurulan komisyonda Türkiye’yi temsil eden emekli Büyükelçi ve Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu Başkanı Özdem Sanberk, Mavi Marmara Davası’nda İsrailli komutanlar hakkında kırmızı bülten çıkarılması kararını değerlendirdi. 

Sanberk, emri veren ve olaya katılan İsrailli devlet görevlilerinin, Türkiye’deki yargı sürecinde haklarında kırmızı bülten çıkarılması kararını, çok önemli olarak niteledi.

BM Güvenlik Konseyi kararınca kurulan komisyonda, kendisinin İsrail’e, “uzlaşmaya varılmaması halinde böyle bir sonuçla karşılaşılabileceğini, onun için bu fırsatı iyi değerlendirmeleri gerektiğini” söylediğini aktaran Sanberk, Türkiye-İsrail arasındaki ikili görüşmelerde müzakerelere katılan heyetin de aynı konuları İsrail’e ilettiğini anlattı. Sanberk, “Ama olaydan bu yana 4 yıl geçti. İsrail maalesef söylenenlere itibar etmedi” dedi. 

İsrail’den olayın üzerinden uzun yıllar geçtikten sonra “özür” geldiğini belirten Sanberk, “Bu özrün gereği de yapılamıyor. O kadar geç kalındıktan sonra ve bu karar varken Netenyahu’nun yeniden diplomatik ilişkileri kurmak üzere bir karar alması son derece zor” diye konuştu. 

İstanbul’daki mahkemenin kararı üzerine bundan sonraki süreci de değerlendiren Sanberk, şöyle devam etti: 

“Mahkemenin kırmızı bülten çıkarma talebini interpol karara bağlacak. Uygulama mecburiyeti yok ama uygulabilir de. Uygularsa İsrail Genelkurmay Başkanı diyelim ki İngiltere’ye gitti. İngiltere’deki savcılar veya yönetim interpol kararını uyguladığı takdirde tutuklanabilir. Bu riski göze alamayabileceklerdir. Onun için İsrail’de hapis kalabilecekler. Bir yere çıkamayacaklar. Ama tabii riski göze alıp çıkabilirler.”

Hakkında yakalama kararı çıkarılan Şili Diktatörü Pinochet’in, İngiltere’de bir savcı tarafından tutuklandığını hatırlatan Özdem Sanberk, şunları kaydetti:

“Hakkında kırmızı bülten çıkarılan bir insanın hareketleri ister istemez kısıtlanıyor. Onun için önemli bir karar. Yargı tarafından alınan bu karara kimsenin bir şey söyleme hakkı yok. Netice itibarıyla burada insan hayatlarının kaybolmasına neden olan bir yönetimin temsilcileri var. Onlar hakkında alınıyor bu karar. Kamuoyu haklı olarak, ‘Bu insanlar ölmüş, şehit olmuşlar, bir daha geri gelmeyecekler, bunun bir bedeli olmalı’ diye düşünür. Bunun bedelini de bu kötü yönetim gösteren İsrailli yöneticiler ödüyorlar.” 

İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ersan Şen de mahkemenin kırmızı bülten çıkartılması kararının Adalet Bakanlığı aracılığıyla Interpol’e gönderileceğini, Interpol’ün Türkiye’nin talebini uygun görmesi halinde kırmızı bülten çıkaracağını söyledi.

Ancak Interpol’ün meseleyi siyasi, askeri boyutta görüp, ‘ben buna karışamam’ diyebileceğini de kaydeden Şen, şunları söyledi:

“Burada bir askeri mesele yok. O mimalde inceleyeceğini zannetmiyorum. Bence Interpol, burada İsrail dahil yakalama bülteni çıkaracak. Çıkarmazsa Türkiye Interpol ile ilişkilerini gözden geçirir. Mukabele-i bilmisil deriz, karşılıklılık. O yerine getirilir. Interpol bir uluslararası sözleşmenin sonucudur. Türkiye bu sözleşmenin bütün yükümlülüklerini yerine getirdi bugüne kadar. Arananları yakalıyor, iade ediyor, yargılıyor, tepkisiz kalmıyor.” 

Interpolün yakalama kararı çıkarılmasını kabul etmesi halinde komutanların herhangi bir ülkede yakalabileceğini kaydeden Şen, “Uluslararası polis örgütünün gücü vardır. O güç devreye girer. Her ülke bu taahhüt altındadır. Yakalayıp şartları varsa Türkiye Cumhuriyeti’ne iade etmek zorundadır. Burada İsrail ile arasında polemik yaşanacaktır. İsrail ‘bunu yapamazsınız, benim vatandaşımı bana iade edin’ diyecektir. Burada uluslararası güç konuşur. Burası hukukun bittiği yerdir” diye konuştu.