Kılıç’ın sözleri demokratik iradeyi aşağı görüyor

Olaylar
Prof. Dr. Osman Can’ın açıklamalarından bazı satır başları:  Haşim Kılıç’ın ifade tarzı sorunlu Haşim Kılıç’ın konuşması bir bütün olarak bakıldığında oldukça politik bir konuşm...
EMOJİLE

Prof. Dr. Osman Can’ın açıklamalarından bazı satır başları: 

Haşim Kılıç’ın ifade tarzı sorunlu

Haşim Kılıç’ın konuşması bir bütün olarak bakıldığında oldukça politik bir konuşma. Tabi ki mensubu bulunduğu, temsil yetkisine haiz olduğu kurumun kararlarını savunma dürtüsü görüyoruz ki bu doğal bir şeydir ama siyasilerle olan ilişkisindeki tonu oldukça sorunlu geliyor. Kendisine yöneltilmiş olan eleştirileri önemli ölçüde sığ eleştiriler olarak nitelendiriyor ki çok açık bir ifade ile karşısında bulunan Başbakan’a hitap eder tarzda bu ifadeyi kullanması bence oldukça sorunlu.

Eski dönem konuşmalarını andırıyor

Bu bir yargı kurumu tabi. Anayasa Mahkemesi Başkanını eleştirirken de dikkatli bir dil kullanmakta yarar var elbette ama açıkçası ben oradaki ifadeleri yadırgadım. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’na karşı bu şekilde ifadeler kullanmak daha önceleri ortaya çıkan parlamentodaki demokratik iradeleri aşağı görme refleksine benzer bir refleksti. Tabi ki Haşim Kılıç’ın o dönemki gibi bir zihniyete sahip olmadığını biliyoruz ama bu tarz bir konuşma o dönem konuşmalarını andırıyor. Dolayısıyla böyle bir konuşmanın 2010 sonrası Anayasa Mahkemesi açısından bir sorundur. 

Bundan sonra ne olacak

Haşim Kılıç’ın bu konuşması nedeniyle Anayasa Mahkemesinin saygınlığını zedelemek gibi bir şey olamaz. Anayasa Mahkemesi özgürlüklerin korunması için Türkiye’ye lazım olan bir kurum. Türkiye Cumhuriyeti’ne gerekli olan her kurumu bu konuşmalardan bağımsız olarak değerlendirmek zorundayız. Dolayısıyla emekliliğine çok kısa bir süre kalmış olan Haşim Kılıç’ın bu konuşmalarını bireysel bir inisiyatif olarak değerlendirip geçmemiz gerekiyor. Türkiye Cumhuriyeti’nde çok daha önemli şeyler vardır. 23 Nisan’da yapılan konuşmalara dikkat ederseniz 1920 ruhu ve toplumsal sözleşmeden söz edildi. Yeni bir Türkiye’ye doğru gidiyoruz. Hemen ardından, 1 gün sonra yayınlanan 1915 olayları ile ilgili taziye mesajı yeni bir paradigma değişimine yol açıyor. Bu kadar önemli şeyleri, bir Anayasa Mahkemesi başkanının kendi kişisel açıklamalarının gölgesinde yok saymak çok doğru değildir.