JİTEM’in “babası, anası” şimdi sahip çıkmıyor

Olaylar
ENGİN DİNÇ’in haberi Diyarbakır İçkale’de bulunan JİTEM karargahından çıkan kemik sayısı bugün itibariyle 23’e ulaştı. Diyarbakır’da çıkan bu kemikler, faili meçhul cinaye...
EMOJİLE

ENGİN DİNÇ’in haberi

Diyarbakır İçkale’de bulunan JİTEM karargahından çıkan kemik sayısı bugün itibariyle 23’e ulaştı. Diyarbakır’da çıkan bu kemikler, faili meçhul cinayetleri yeniden gündeme taşıdı. Bölge insanın hala taze olan acılarını yeniden depreştiren bu olayı AK Parti Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu ile konuştuk.

KEMİKLER İSTİKLAL MAHKEMESİ DÖNEMİNE AİT

Galip Ensarioğlu, Diyarbakır İçkale’de hala süren kazılarda ceset çıkıp çıkmamasının bölge insanın faili meçhullerle ilgili kanaatini değiştirmediğini belirterek, şunları söyledi:
“Diyarbakır’da kemik çıkıp çıkmaması sonucu, milletin kanaatini ve olup biteni değiştirmiyor. Kayıp yakınlarının henüz cesetlere ulaşamamış olması sürekli bu yarayı ve acıyı taze bırakıyor. Her gün bu insanlar için ayrı bir acı. Ölülerin kemiklerini bulsalar, bu insanlar onunla da teselli olurlar. Ama bu kemikler bu döneme ait midir, değil midir bunu bilemeyiz. Bu kemikler, şu anda İstanbul Adli Tıpta inceleniyor. Hangi döneme ait olduğu söylendikten sonra belli olur.

Orada JİTEM vardı. JİTEM öncesi Merkez Komutanlığı’nda itirafçılar da, orada aynı tür uygulamaları yapıyorlardı. Benim oradaki gözlemimi söylemiştim, internete düşmüş ama elimizde herhangi bir bulgu, belge yok. Henüz Adli Tıbbın raporu açıklanmadan kesin olarak şu döneme aittir demek yanlış olur. Kemikler biraz eskiye benziyor. Ne kadar eski derseniz, o cezaevi 1880’de yapılmış. 1880 öncesi değil. 1880 sonrasına ait olduğu tahmin ediliyor. Ama kemikler 1990’lara ait gibi de görünmüyor. Bayağı eski gibi görünüyor. Çünkü üzerinde de elbise yok. Kemikler 90’lara ait olsa elbiseler çürümemiş olacak. Ama eskilere ait ise elbiseler de çürümüş olur. Zaten kemikler de çürümüş.

Ama bir mezarlık değil orası. Mezar düzeninde gömülmemiş. Kemikler üst üste atılmış. Olağan dışı bir gömülme şekli. 1880 dönemine ait ise benim aklıma gelen İstiklal Mahkemeleri’nde binlerce insan hesapsız kitapsız öldürüldü ve öyle de gömüldü. Kemikler döneme ait olabilir gibi bir tahminim var. Asıl kararı Adli Tıp verdikten sonra hangi döneme aitse o dönem için fikir yürütmek daha doğru olur. Ama bu kemiklerin 90 yıl öncesine dayanması bir şey değiştirmiyor. Bu faili meçhul cinayetleri, JİTEM’in cinayetlerini hafifletip, ortadan kaldırmıyor.”

SİLOPİ’DEKİ KAZILAR İHBAR ÜZERİNE YAPILIYOR

Diyarbakır’ın ardından Silopi’de devam eden kazılarla ilgili görüşünü sorduğumuz Galip Ensarioğlu; “Silopi’deki yer, ihbar üzerine kazıldı. Hem bir görgü tanığının insanlar öldürüldü ve gömüldü demesi üzerine, hem de ailelerin cesetler üzerindeki elbiseleri teşhirlerine bilerek kazılan bir yer.  O günkü kayıtlara ait olduğu tahmin edilen cesetler.” diye konuştu.

GEÇMİŞTE İNSANLAR KORKUYORDU, BUGÜN BAŞKA BİR TÜRKİYE VAR

Bölge insanın geçmişte yaşananlardan korktuğu için cenazelerine bile sahip çıkamadığını kaydeden Galip Ensarioğlu; “Geçmişte insanlar korkuyordu. Oğlu öldürülen bile karakoldan gidip oğlunun cesedini almaya cesaret edemiyordu. Çoğu kimsesizler mezarına gömülüyordu. Aileler cesetlere çıkma cesaretini gösteremiyordu. Bugün Türkiye başka bir Türkiye ve herkes bu işin üzerine gidiliyor. Herkes bildiği bir takım şeyleri yetkilerle paylaşabiliyor.” dedi. 

BU KARANLIK DÖNEMİ TAMAMEN DEŞİFRE ETMEDEN ÇÖZÜM OLMAZ
 
 “AK Parti Hükümetinin geçmişle yüzleşme anlamında bir bakış açısı ve çabası olmasa bunun olabilmesi mümkün değil” diye konuşan Galip Ensarioğlu;  “Geçmişle yüzleşme Temizöz davasıdır. Geçmişle yüzleşme Diyarbakır’ın cezaevindeki mezalimin bugün sorulabilmesidir. Geçmişle yüzleşme Hayata Dönüş operasyonun, birçok insanın cezaevinde katledilişlerinin bugün hesabının sorulmasıdır. Geçmişle yüzleşme 12 Eylül’ün hesabının sorulmasıdır. Bütün bunlara rağmen, bu yüzleşmeye yasal engel varsa, yasal bir takım düzenlemelerle, yetkilerle donatılmış herhangi bir kurumun bu geçmişle yüzleşmeyi de nihayete erdirmesi gerekir. Geçmişle yüzleşmeyen ve bu karanlık dönemi tamamen deşifre etmeyen bir çözüm de tartışmalara son vermez.” ifadelerini kullandı.

"JİTEM’İN BABALARI, ANALARI ŞİMDİ ONA SAHİP ÇIKMIYOR"

JİTEM’in yıllarca inkar edildiğini ancak hukuk dışı bu yapıyı kuranların, şimdi onu sahiplenmesinin zor olduğunu belirten Galip Ensarioğlu, şunları söyledi:
“JİTEM’in tabi ki inkar edilmesi doğaldır. Birisi çıkıp diyebilir mi ki, “insanları öldürsün, hukuk dışı her türlü yola başvursun” diye ben bu teşkilatı kurdum. JİTEM’in yaptığı işler ortaya çıkınca bugün  “babaları”, “anaları” sahip çıkmıyor bu işe tabi ki… JİTEM de kendiliğinden kurulmadı. Bunu kuranlar, buna müsaade edenler var. Bu insanlar yasa dışı örgüt kurmadı. Hukuk dışı yasal bir örgüt kurdular.”

Bölge halkının bugün atılan adımlardan memnun olduğunu kaydeden Galip Ensarioğlu, “Kafamızın gerisine takılı kalan ve sonuçlandırmadığımız vicdanımızın rahatlamadığı meselelerin konuşulup, ortaya çıkarılması lazım. Bu acıları artık kötü bir geçmiş olarak yad ederiz ama bunun içinde düzgün bir gelecek kurabilmemiz adına geçmişle yüzleşmek lazım.” diyerek sözlerini noktaladı. 

on5yirmi5.com