Ajanshaber’e göre Kılıç’ın konuşmasından satır başları:
Biz yasa gereği bir hafta önceden seçimler için duyuru yapılması gerekiyordu. Geçen hafta ertelendi, cumadan sonra da bugün yapılmak üzere ertelenmiş oldu. Bu karar dışarıdan çok talihsiz ve gerçekten üzücü yorumlar neden oldu.
“KONUŞULANLARI HİÇBİR ŞEKİLDE ÖNEMSEMİYORUM, CİDDİYE ALMIYORUM”
Bu erteleme kararı benim kararım değil. Aday olan arkadaşların çalışmaları tamamlayamadığı talepleri sonunda benden süre istediler. Ben de 2 kez erteleme kararı verdim. Buna başka anlamlar yüklemeye gerek yok. Dışarıdan konuşulanları hiçbir şekilde önemsemiyorum, ciddiye de almıyorum. Bazı siyasi arkadaşlar neden bu kadar ilgililer onlar çok iyi biliyordur. Benim hiçbir zaman gizli ajandam olmadı. 42 yıllık hizmetimin sonuna gelmiş bulunuyorum. 25 yılım Anayasa Mahkemesi’nde geçti.
Bugün Anayasa Mahkemesi’nin geçmişte kalan sınırlayıcı, yasaklayıcı anlayışından, hak ve özgürlüklerin önünü açan ve anayasal ilkelerin içini dolduran bir Anayasa Mahkemesi var artık. Hem yurtiçinde hem yurtdışında bunun haklı övgüsünü kazanmıştır Anayasa Mahkemesi.
“FARKLI SALDIRILAR KARŞISINDA KALDIM AMA YILMADIM”
Bu mahkeme temel hak ve özgürlüklerin teminatıdır. Farklı saldırılar karşısında kaldım ama yılmadım. Ben vicdanımda beliren düşünceleri söylemeye gayret eden bir kişilik sergiledim. Haklar ve özgürlüklerin kutsallığına inanıyorum. Emekli olduktan sonra da bu mücadelemi sürdüreceğim. Bundan kim alınırsa alınsın bundan etkilenmeyeceğim.
Ben bugün itibariyle emeklilik kararımı verdim. Bu çerçeve içerisinde aziz milletime veda ediyorum.
Ben 2010 yılında kuruluş törenindeki sözlerimi bugün de tekrarlıyorum. Yargıdaki seçimlerin yeniden değerlendirilmesi lazım. Bu seçimler olduğu sürece kırılmalar ve siyasi çekişmeler devam edecektir. Yargı intikam aracı değildir. Birilerini hedefine ulaşacağı kamu gücü de değildir. Bu nedenle ben yargıdaki seçimlerin, adalet kurultayı ile yeniden görüşülmesi gerektiğine inanıyorum. Aksi halde her seçim yargıçlar arasınki ilişkiyi zedelemektedir. Bu benim 2010 yılındaki konuşmamdaki görüşler. Yargıda bu seçimler çok ciddi çürümelere neden olan sonuç doğurmaktadır. Giderken bu ikazımı tekrar etmek istiyorum.
İfade edeyim, herhangi bir siyasi planım yok. Bu kararımı sakın ola ki siyasi bir proje ile ilişkilendirerek değerlendirmeye kalkmayın.
Ben 2004 yılında anayasanın 90. maddesinde yapılan değikliği bu ülkede yapılan bir devrim olarak görüyorum.
“DEMOKRASİ ANLAYIŞIMDAN EN ÇOK FAYDALANANLAR BANA DARBECİ DEDİ”-
Zor zamanlarda özellikle kamuoyunu ilgilendiren davalarla ilgili siyaset kurumlarının yaptığı eleştiri ve değerlendirmeler bizi çok üzdü. Özellikle şahsıma yönelik, ‘darbeci’ gibi açıklamalar yapıldı. Darbecilik kelimesi beni derinden üzen eleştiri olmuştur. Bu kelimeyi sarf edenlerin vicdan muhasebesi yapmasını istiyorum.
Benim demokrasi anlayışımdan en çok faydalananlar bana darbeci dedi.