“Hakan Bey’i Harcamam”

Olaylar
Başta terörle mücadele olmak üzere, internete sızdırılan ‘MİT-PKK görüşme kaydı’ ve dış politik gelişmelere ilişkin önemli açıklamalar yaptı. Terör örgütü ve siyasî uzantılarını, &qu...
EMOJİLE

Başta terörle mücadele olmak üzere, internete sızdırılan ‘MİT-PKK görüşme kaydı’ ve dış politik gelişmelere ilişkin önemli açıklamalar yaptı. Terör örgütü ve siyasî uzantılarını, "Bizden iyi niyet ve anlayış beklemesinler." sözleriyle uyaran Erdoğan, bir grup PKK mensubunun Habur’dan giriş yaparak teslim oldukları süreci hatırlattı ve artık Habur anlayışının bittiğine dikkat çekti. İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in, her an kara harekâtı olabileceğine ilişkin sözlerini, ‘sürçülisan’ olarak değerlendiren Başbakan, "Bugün kendisiyle konuştum, düzeltti. Böyle şeyler söylenmez zaten, yapılır." uyarısında bulundu. Bölgedeki yatırımlara yönelik tehditlere değinirken, PKK’nın bir müteahhide yolladığı mektubu okuyan Erdoğan, "Şehirde ve kırsalda gereken her tedbiri alıyoruz. PKK, Kandil dışında da ağır zayiat veriyor. Bu süreçte medyaya da terör örgütünün propagandası niteliğindeki hususları ademe mahkûm etmek düşüyor." dedi. Erdoğan, bir soru üzerine PKK’ya karşı Türkiye ile İran arasındaki işbirliğinin de iyi gittiğini belirtirken, Kandil’de müşterek bir çalışma yapılabileceğinin altını çizdi.
 
Başbakan Tayyip Erdoğan, Mısır’dan Libya’ya gidiş yolunda gazetecilerin sorularını cevapladı. Erdoğan’ın gündeme ilişkin değerlendirmeleri şöyle:
 
MİT ile PKK arasındaki görüşme bandı olduğu ileri sürülen bir kayıt dün internete düştü. MİT "Sızmanın kaynağını inceleyeceğiz." diyerek açıklama yaptı. Size ulaşan bir bilgi var mı?
 
Kimin yaptığına dair bir bilgim var diyemem. Hakan Bey’e (Fidan) "Tunus ve Libya bölümlerine katılma, sen Ankara’ya dön." dedim. İncelemeleri yapması için.
 
Hakan Fidan göreve geldiği günden itibaren bir ülkenin hedefinde. Aynı ülke sizin Mısır ziyaretinizden rahatsız. Arada bir ilişki görüyor musunuz?
 
Malum çevrelerin geçmişte de Hakan Bey’i hedef aldığı biliniyor. Sızma nasıl olmuş, onu araştırıyoruz. Ama hatası da olsa Hakan Bey’i böyle nedenlerle harcamayız. Biz kolay kolay adam yemeyiz. Bu, sızdıranların içlerindeki art niyeti ortaya koydu. Bu, kimseye bir şey kazandırmaz.
 
Sızma olayının siyasete malzeme yapılmasına ne diyorsunuz?

Siyasete malzeme yapılmasına sıcak bakmıyoruz. Kılıçdaroğlu ve Bahçeli’nin açıklamaları nedeniyle telaş içinde değilim. Emre Bey’i (Taner) de, Hakan Bey’i de gönül rahatlığı içerisinde İmralı’ya gönderdik. Bunlar hükümet tanımı ile devlet tanımını ayırt edemiyorlar. Biz ne dedik; "Hükümet olarak İmralı ile görüşmeyiz. Ama devlet, üzerine düşeni yapar." Şimdi ben bunlarla terörle mücadelede nasıl işbirliği yapayım, siz söyleyin.
 
Bu sızma olayı, süreci etkiler mi?

Hayır, etkilemez. Devlet üzerine düşeni yapmaya devam eder. Süreç etkilenmez. İstedikleri kadar tehdit mekanizmaları oluştursunlar. Devlet karar verdiğini uygular. Bölücü terör örgütü ve siyasî uzantıları geçmişte olduğu gibi bizden iyi niyet ve anlayış beklemesinler.
 
Yani Habur anlayışı bitti mi?

Evet, bitti. Bu tarz anlayış beklememek lazım artık.

İçişleri Bakanı’mız da açıkladı. Bir kara harekâtı söz konusu mu?

İçişleri Bakanı’mızın bir sürç-ü lisanı oldu. Bugün kendisiyle konuştum, düzeltti. Böyle şeyler söylenmez zaten, yapılır. Genelkurmay Başkanı’m, kuvvet komutanlarıyla birlikte bölgede incelemelerini tamamladı. İçişleri ve Orman bakanları da yatırımları inceliyor. Malum yatırımlara bir tehdit söz konusu (PKK’nın bir müteahhide yolladığı "HPG" damgalı bir tehdit mektubunu okudu). Şehirde ve kırsalda gereken her tedbiri alıyoruz. PKK, Kandil dışında da ağır zayiat veriyor. Bu süreçte medyaya da terör örgütünün propagandası niteliğindeki hususları ademe mahkûm etmek düşüyor.
 
İran’la bir gerginlik söz konusu mu?

İran’la bir gerginlik var diyemem. Ama Suriye konusunda kendilerine "Sizden aldıkları cesaretle Esed yönetimi şımarıyor." uyarısını yaptık. Ahmedinejad’la telefonla bu hususu görüştük. Sonra özel temsilcisini gönderdi. Onunla da konuştuk. Tavırlarında değişiklik oldu. Yakında Hakan Bey’i göndereceğim. BM toplantısında da muhtemelen kendisiyle görüşeceğim. Daha sonra benim de gitme durumum olabilir.
 
PKK’ya karşı bir işbirliği nasıl gidiyor?

İyi gidiyor. Kandil’de müşterek bir çalışma yapabiliriz.

Malum çevrelerin Hakan Fidan’ı hedef aldığı biliniyor, onu harcamayız

Başbakan Erdoğan, MİT-PKK görüşmesinin sızdırılmasına ilişkin de açıklamalarda bulundu: "Kimin yaptığına dair bir bilgim var, diyemem." ifadesini kullanan Erdoğan, bir soru üzerine "Malum çevrelerin geçmişte de Hakan Bey’i (Fidan) hedef aldığı biliniyor. Hatası da olsa onu harcamayız. Kolay kolay adam yemeyiz." dedi. Eski MİT Müsteşarı Emre Taner’i ve Fidan’ı gönül rahatlığı içinde İmralı’ya gönderdiklerini anlatan Başbakan, hükümet ile devlet tanımları arasındaki farka işaret etti. Sızma olayının süreci etkilemeyeceğine dikkat çekti: "İstedikleri kadar tehdit mekanizmaları oluştursunlar. Devlet üzerine düşeni yapar, karar verdiğini uygular."

Habur anlayışı bitti

 EKREM DUMANLI TUNUS   –   16.09.2011

 

 Başbakan Tayyip Erdoğan, ‘Arap Baharı turu’nun ikinci durağı Tunus’a giderken, beraberindeki gazetecilerin sorularını cevapladı.

 

Başta terörle mücadele olmak üzere, internete sızdırılan ‘MİT-PKK görüşme kaydı’ ve dış politik gelişmelere ilişkin önemli açıklamalar yaptı. Terör örgütü ve siyasî uzantılarını, "Bizden iyi niyet ve anlayış beklemesinler." sözleriyle uyaran Erdoğan, bir grup PKK mensubunun Habur’dan giriş yaparak teslim oldukları süreci hatırlattı ve artık Habur anlayışının bittiğine dikkat çekti. İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in, her an kara harekâtı olabileceğine ilişkin sözlerini, ‘sürçülisan’ olarak değerlendiren Başbakan, "Bugün kendisiyle konuştum, düzeltti. Böyle şeyler söylenmez zaten, yapılır." uyarısında bulundu. Bölgedeki yatırımlara yönelik tehditlere değinirken, PKK’nın bir müteahhide yolladığı mektubu okuyan Erdoğan, "Şehirde ve kırsalda gereken her tedbiri alıyoruz. PKK, Kandil dışında da ağır zayiat veriyor. Bu süreçte medyaya da terör örgütünün propagandası niteliğindeki hususları ademe mahkûm etmek düşüyor." dedi. Erdoğan, bir soru üzerine PKK’ya karşı Türkiye ile İran arasındaki işbirliğinin de iyi gittiğini belirtirken, Kandil’de müşterek bir çalışma yapılabileceğinin altını çizdi.
 
Başbakan Tayyip Erdoğan, Mısır’dan Libya’ya gidiş yolunda gazetecilerin sorularını cevapladı. Erdoğan’ın gündeme ilişkin değerlendirmeleri şöyle:
 
MİT ile PKK arasındaki görüşme bandı olduğu ileri sürülen bir kayıt dün internete düştü. MİT "Sızmanın kaynağını inceleyeceğiz." diyerek açıklama yaptı. Size ulaşan bir bilgi var mı?
 
Kimin yaptığına dair bir bilgim var diyemem. Hakan Bey’e (Fidan) "Tunus ve Libya bölümlerine katılma, sen Ankara’ya dön." dedim. İncelemeleri yapması için.
 
Hakan Fidan göreve geldiği günden itibaren bir ülkenin hedefinde. Aynı ülke sizin Mısır ziyaretinizden rahatsız. Arada bir ilişki görüyor musunuz?
 
Malum çevrelerin geçmişte de Hakan Bey’i hedef aldığı biliniyor. Sızma nasıl olmuş, onu araştırıyoruz. Ama hatası da olsa Hakan Bey’i böyle nedenlerle harcamayız. Biz kolay kolay adam yemeyiz. Bu, sızdıranların içlerindeki art niyeti ortaya koydu. Bu, kimseye bir şey kazandırmaz.
 
Sızma olayının siyasete malzeme yapılmasına ne diyorsunuz?

Siyasete malzeme yapılmasına sıcak bakmıyoruz. Kılıçdaroğlu ve Bahçeli’nin açıklamaları nedeniyle telaş içinde değilim. Emre Bey’i (Taner) de, Hakan Bey’i de gönül rahatlığı içerisinde İmralı’ya gönderdik. Bunlar hükümet tanımı ile devlet tanımını ayırt edemiyorlar. Biz ne dedik; "Hükümet olarak İmralı ile görüşmeyiz. Ama devlet, üzerine düşeni yapar." Şimdi ben bunlarla terörle mücadelede nasıl işbirliği yapayım, siz söyleyin.
 
Bu sızma olayı, süreci etkiler mi?

Hayır, etkilemez. Devlet üzerine düşeni yapmaya devam eder. Süreç etkilenmez. İstedikleri kadar tehdit mekanizmaları oluştursunlar. Devlet karar verdiğini uygular. Bölücü terör örgütü ve siyasî uzantıları geçmişte olduğu gibi bizden iyi niyet ve anlayış beklemesinler.
 
Yani Habur anlayışı bitti mi?

Evet, bitti. Bu tarz anlayış beklememek lazım artık.

İçişleri Bakanı’mız da açıkladı. Bir kara harekâtı söz konusu mu?

İçişleri Bakanı’mızın bir sürç-ü lisanı oldu. Bugün kendisiyle konuştum, düzeltti. Böyle şeyler söylenmez zaten, yapılır. Genelkurmay Başkanı’m, kuvvet komutanlarıyla birlikte bölgede incelemelerini tamamladı. İçişleri ve Orman bakanları da yatırımları inceliyor. Malum yatırımlara bir tehdit söz konusu (PKK’nın bir müteahhide yolladığı "HPG" damgalı bir tehdit mektubunu okudu). Şehirde ve kırsalda gereken her tedbiri alıyoruz. PKK, Kandil dışında da ağır zayiat veriyor. Bu süreçte medyaya da terör örgütünün propagandası niteliğindeki hususları ademe mahkûm etmek düşüyor.
 
İran’la bir gerginlik söz konusu mu?

İran’la bir gerginlik var diyemem. Ama Suriye konusunda kendilerine "Sizden aldıkları cesaretle Esed yönetimi şımarıyor." uyarısını yaptık. Ahmedinejad’la telefonla bu hususu görüştük. Sonra özel temsilcisini gönderdi. Onunla da konuştuk. Tavırlarında değişiklik oldu. Yakında Hakan Bey’i göndereceğim. BM toplantısında da muhtemelen kendisiyle görüşeceğim. Daha sonra benim de gitme durumum olabilir.
 
PKK’ya karşı bir işbirliği nasıl gidiyor?

İyi gidiyor. Kandil’de müşterek bir çalışma yapabiliriz.

Malum çevrelerin Hakan Fidan’ı hedef aldığı biliniyor, onu harcamayız

Başbakan Erdoğan, MİT-PKK görüşmesinin sızdırılmasına ilişkin de açıklamalarda bulundu: "Kimin yaptığına dair bir bilgim var, diyemem." ifadesini kullanan Erdoğan, bir soru üzerine "Malum çevrelerin geçmişte de Hakan Bey’i (Fidan) hedef aldığı biliniyor. Hatası da olsa onu harcamayız. Kolay kolay adam yemeyiz." dedi. Eski MİT Müsteşarı Emre Taner’i ve Fidan’ı gönül rahatlığı içinde İmralı’ya gönderdiklerini anlatan Başbakan, hükümet ile devlet tanımları arasındaki farka işaret etti. Sızma olayının süreci etkilemeyeceğine dikkat çekti: "İstedikleri kadar tehdit mekanizmaları oluştursunlar. Devlet üzerine düşeni yapar, karar verdiğini uygular."

Habur anlayışı bitti

 EKREM DUMANLI TUNUS   –   16.09.2011

Başbakan Tayyip Erdoğan, ‘Arap Baharı turu’nun ikinci durağı Tunus’a giderken, beraberindeki gazetecilerin sorularını cevapladı.

Başta terörle mücadele olmak üzere, internete sızdırılan ‘MİT-PKK görüşme kaydı’ ve dış politik gelişmelere ilişkin önemli açıklamalar yaptı. Terör örgütü ve siyasî uzantılarını, "Bizden iyi niyet ve anlayış beklemesinler." sözleriyle uyaran Erdoğan, bir grup PKK mensubunun Habur’dan giriş yaparak teslim oldukları süreci hatırlattı ve artık Habur anlayışının bittiğine dikkat çekti. İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in, her an kara harekâtı olabileceğine ilişkin sözlerini, ‘sürçülisan’ olarak değerlendiren Başbakan, "Bugün kendisiyle konuştum, düzeltti. Böyle şeyler söylenmez zaten, yapılır." uyarısında bulundu. Bölgedeki yatırımlara yönelik tehditlere değinirken, PKK’nın bir müteahhide yolladığı mektubu okuyan Erdoğan, "Şehirde ve kırsalda gereken her tedbiri alıyoruz. PKK, Kandil dışında da ağır zayiat veriyor. Bu süreçte medyaya da terör örgütünün propagandası niteliğindeki hususları ademe mahkûm etmek düşüyor." dedi. Erdoğan, bir soru üzerine PKK’ya karşı Türkiye ile İran arasındaki işbirliğinin de iyi gittiğini belirtirken, Kandil’de müşterek bir çalışma yapılabileceğinin altını çizdi.
 
Başbakan Tayyip Erdoğan, Mısır’dan Libya’ya gidiş yolunda gazetecilerin sorularını cevapladı. Erdoğan’ın gündeme ilişkin değerlendirmeleri şöyle:
 
MİT ile PKK arasındaki görüşme bandı olduğu ileri sürülen bir kayıt dün internete düştü. MİT "Sızmanın kaynağını inceleyeceğiz." diyerek açıklama yaptı. Size ulaşan bir bilgi var mı?
 
Kimin yaptığına dair bir bilgim var diyemem. Hakan Bey’e (Fidan) "Tunus ve Libya bölümlerine katılma, sen Ankara’ya dön." dedim. İncelemeleri yapması için.
 
Hakan Fidan göreve geldiği günden itibaren bir ülkenin hedefinde. Aynı ülke sizin Mısır ziyaretinizden rahatsız. Arada bir ilişki görüyor musunuz?
 
Malum çevrelerin geçmişte de Hakan Bey’i hedef aldığı biliniyor. Sızma nasıl olmuş, onu araştırıyoruz. Ama hatası da olsa Hakan Bey’i böyle nedenlerle harcamayız. Biz kolay kolay adam yemeyiz. Bu, sızdıranların içlerindeki art niyeti ortaya koydu. Bu, kimseye bir şey kazandırmaz.
 
Sızma olayının siyasete malzeme yapılmasına ne diyorsunuz?

Siyasete malzeme yapılmasına sıcak bakmıyoruz. Kılıçdaroğlu ve Bahçeli’nin açıklamaları nedeniyle telaş içinde değilim. Emre Bey’i (Taner) de, Hakan Bey’i de gönül rahatlığı içerisinde İmralı’ya gönderdik. Bunlar hükümet tanımı ile devlet tanımını ayırt edemiyorlar. Biz ne dedik; "Hükümet olarak İmralı ile görüşmeyiz. Ama devlet, üzerine düşeni yapar." Şimdi ben bunlarla terörle mücadelede nasıl işbirliği yapayım, siz söyleyin.
 
Bu sızma olayı, süreci etkiler mi?

Hayır, etkilemez. Devlet üzerine düşeni yapmaya devam eder. Süreç etkilenmez. İstedikleri kadar tehdit mekanizmaları oluştursunlar. Devlet karar verdiğini uygular. Bölücü terör örgütü ve siyasî uzantıları geçmişte olduğu gibi bizden iyi niyet ve anlayış beklemesinler.
 
Yani Habur anlayışı bitti mi?

Evet, bitti. Bu tarz anlayış beklememek lazım artık.

İçişleri Bakanı’mız da açıkladı. Bir kara harekâtı söz konusu mu?

İçişleri Bakanı’mızın bir sürç-ü lisanı oldu. Bugün kendisiyle konuştum, düzeltti. Böyle şeyler söylenmez zaten, yapılır. Genelkurmay Başkanı’m, kuvvet komutanlarıyla birlikte bölgede incelemelerini tamamladı. İçişleri ve Orman bakanları da yatırımları inceliyor. Malum yatırımlara bir tehdit söz konusu (PKK’nın bir müteahhide yolladığı "HPG" damgalı bir tehdit mektubunu okudu). Şehirde ve kırsalda gereken her tedbiri alıyoruz. PKK, Kandil dışında da ağır zayiat veriyor. Bu süreçte medyaya da terör örgütünün propagandası niteliğindeki hususları ademe mahkûm etmek düşüyor.
 
İran’la bir gerginlik söz konusu mu?

İran’la bir gerginlik var diyemem. Ama Suriye konusunda kendilerine "Sizden aldıkları cesaretle Esed yönetimi şımarıyor." uyarısını yaptık. Ahmedinejad’la telefonla bu hususu görüştük. Sonra özel temsilcisini gönderdi. Onunla da konuştuk. Tavırlarında değişiklik oldu. Yakında Hakan Bey’i göndereceğim. BM toplantısında da muhtemelen kendisiyle görüşeceğim. Daha sonra benim de gitme durumum olabilir.
 
PKK’ya karşı bir işbirliği nasıl gidiyor?

İyi gidiyor. Kandil’de müşterek bir çalışma yapabiliriz.

Malum çevrelerin Hakan Fidan’ı hedef aldığı biliniyor, onu harcamayız

Başbakan Erdoğan, MİT-PKK görüşmesinin sızdırılmasına ilişkin de açıklamalarda bulundu: "Kimin yaptığına dair bir bilgim var, diyemem." ifadesini kullanan Erdoğan, bir soru üzerine "Malum çevrelerin geçmişte de Hakan Bey’i (Fidan) hedef aldığı biliniyor. Hatası da olsa onu harcamayız. Kolay kolay adam yemeyiz." dedi. Eski MİT Müsteşarı Emre Taner’i ve Fidan’ı gönül rahatlığı içinde İmralı’ya gönderdiklerini anlatan Başbakan, hükümet ile devlet tanımları arasındaki farka işaret etti. Sızma olayının süreci etkilemeyeceğine dikkat çekti: "İstedikleri kadar tehdit mekanizmaları oluştursunlar. Devlet üzerine düşeni yapar, karar verdiğini uygular."

Çeviri hatası Mısır’da yanlış anlamaya yol açtı

Müslüman Kardeşler’in "laiklikten korkmayın" açıklamanıza tepki gösterdiği söyleniyor, ne dersiniz?
 
Bir çeviri hatasıyla, benim sözlerim yanlış anlamaya yol açtı. Çünkü Arapçada "dinsizlik" anlamına gelen bir kelime var. Laiklik terimi olarak o seçilince tepki oldu. Halbuki laiklik, din düşmanlığı demek değildir. Devlet bütün inançlara eşit mesafededir. Onların inançlarının da garantörüdür. Laiklikten korkmayın derken de bunu kastediyoruz. Ama açıklamayı yapan kişi yeni bir açıklama ile düzeltmeye gidecek. Açıklamayı yapan, Müslüman Kardeşler’in başkan adayı değil. Bu da yanlış. Müslüman Kardeşler’in başkan adayı yok. Bu zat, Müslüman Kardeşler’den ayrılan bir kişi. Zaten Müslüman Kardeşler’in bir sorunu olsaydı, bizimle görüşmelerinde açıkça söylerlerdi. İma bile olmadı.
 
Mısır nasıl bir sisteme gidiyor? Parlamenter mi, başkanlık sistemi mi?

Mısır’da ilk demokrasi sınavı kasımdaki parlamento seçimleri olacak. Bu sınavı başarıyla geçerlerse ya yeni bir anayasa ya da kısmî bir anayasa yaparak, cumhurbaşkanı ya da başkanlık seçimine gidebilirler. Ama kasımda dört ayrı sandık konuluyor seçmenin önüne. Bir güne sığdıramamaktan korkuyorlar. Bir de teşkilatlanma şartı yok. Başbakana göre beş bin üye yazan 50’den fazla parti seçime girecek. Önemli olan seçimi yapmak. Bu, Tahrir Meydanı’nın gücünü gösterir. Aksi halde Tahrir Meydanı’nın farklı tepkileri olabilir.