“Gelsin şimdi efendileriniz sizi kurtarsın”

Olaylar
Toplantıya katılmak için aralarında Akşam gazetesi yazarı Turgay Güler, Star gazetesi yazarları Ahmet Kekeç, Yusuf Ziya Cömert, Osman Can, Hakan Albayrak ve Ahmet Taşgetiren, Hürriyet gazetesi yazarı ...
EMOJİLE

Toplantıya katılmak için aralarında Akşam gazetesi yazarı Turgay Güler, Star gazetesi yazarları Ahmet Kekeç, Yusuf Ziya Cömert, Osman Can, Hakan Albayrak ve Ahmet Taşgetiren, Hürriyet gazetesi yazarı Akif Beki, Sabah gazetesi yazarları Sevilay Yükselir, Mahmut Övür ve Mehmet Barlas, Milliyet gazetesi yazarı Fikret Bila, Yeni Şafak gazetesi yazarları Abdülkadir Selvi, Ali Bayramoğlu ve Salih Tuna, Radikal gazetesi yazarı Avni Özgürel, Bugün gazetesi yazarı Gülay Göktürk, Zaman gazetesi yazarları Ali Bulaç ve Etyen Mahçupyan, Türkiye gazetesi Yayın Yönetmeni Nuh Albayrak, Yeni Akit gazetesi yazarı Abdurrahman Dilipak’ın da aralarında bulunduğu gazeteci ve yazarlar, Dolmabahçe Ofis’e geldi.
      
Toplantıya, Başbakan Yardımcıları Bülent Arınç, Beşir Atalay ve Ali Babacan, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, İçişleri Bakanı Efkan Ala, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfü Elvan, AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Başbakan Erdoğan’ın Siyasi Başdanışmanı ve AK Parti Ankara Milletvekili Yalçın Akdoğan, eski Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı, İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım katılıyor.

30 Mart seçimlerinde zaferle çıkacağımızı şimdiden söylemek isterim. Büyüyen ekonomimizin enerji ihtiyacı ve attığımız adımlar bu çevrelerde rahatsızlık oluşturdu. Bunun yanında içerde gerçekleştirdiğimiz reformlar, çözüm sürecinin başarıyla ilerlemesi içeride ve dışarıda bazılarını rahatsız etti. Çıkarları zedelenenle Türkiye’yi ve hükümetimizi hedef aldılar.

17 ARALIK KOMPLOSU SEÇİM ÖNCESİ BAŞARIMIZI KIRMAK İÇİN

Medyanın, sermayenin ve pek çok grupların 1946’dan beri neler yapmaya çalıştığını biliyoruz. En son 28 Şubat’ta sadece silahlı güçler değil, bazı medya kuruluşları, STK’lar siyaseti istedikleri gibi dizayn ettiler. AK Parti’nin başa gelmesiyle bunlar sona erdi.

Büyük mücadeleler verdik. Yeter sözde karar da milletindir diye hareket ettik çok sayıda reform yaptık. Milli iradenin tüm süreçlere egemen olması için ne gerekiyorsa onları yaptık. Süreci durdurmaya yönelik çok sayıda komploya maruz kaldık. Hiçbiri bizi yolumuzdan döndüremedi. Hızımızı kesmeye çalıştılar, vazgeçmedik. 17 Aralık komplosu seçimler öncesi reform başarılarımızı kırmaya çalışmak için kuruldu. Çok farklı hedefler konulmuştur.

“TARİHİN EN BÜYÜK YOLSUZLUK OPERASYONU” DEDİLER

Operasyon ilk anından itibaren medyanın eşliğinde ilerlemeye başladı. Operasyon dosyalarının gizlilik kararı olması rağmen yargının bunu servis etmesi çok anlamlıdır. Bu operasyona konulan isim de manidardır. Yapılan iş tarihin en büyük yolsuzluk operasyonu olarak konuldu. Bir algı oluşturuldu. Ardından yine hukuksuz şekilde mutlaka gizli tutulması gereken belgeler gazetelerde yer aldı, basına sızdırıldı. Sabah operasyon yapıldı akşam sorgu süreci bitti ve adeta infaz yapıldı.

SAVCI  ‘İKİ DAKİKA SÜREN VAR, ANLAT VE ÇIK’ DEDİ

Bir savcı eli cebinde “İki dakika süren var, anlat ve çık” dedi. Böyle bir mantık olabilir mi? Ne yazık ki ülkemiz bunları yaşadı yaşıyor. “Gelsin şimdi efendileriniz sizi kurtarsın” deniliyor zanlılara. Bu insanlar yaşadıklarını, muhattap oldukları konuları zamanla medyayla paylaşacaklar. Hukuka aykırı şekilde yürütüldü

“OPERASYONUN ARKASINDA ÜLKEMİN GELECEĞİ VAR”

Adı yolsuzluk operasyonu olarak konulan bu operasyonun arkasında ülkemin geleceği vardır. Burada ülkemin büyümesine yönelik bir suikast vardır. Bir çok dev yatırımlar girmiş ve girecek olan yatırımcılar burada isimleri geçmek suretiyle lekelenmişlerdir.

“OLAYIN OLUMLU YANI DA VAR”

Bu olayın olumlu bir yanı varsa devletin içine sızmış bir çetenin neler yapabileceğiniz milletim gördü. Siz atamayla geldiniz. Bir tarafta atamayla gelenler var, bir tarafta milletin atamasıyla gelenler var. Bu millet adına nasıl bir karar olacaktır. Eğer bu süreçte örgütsel mantık içinde Türkiye’de bir yargı darbesi yapılmak istendi. Egemenlik milletten alınıp yargıya devredilmek istendi. Biz buna karşı çıktık.

“HÜKÜMETLER SADECE SANDIKLA GÖREVE GELİRLER”

Türkiye’de hükümetler sadece sandıkla göreve gelirler. Hiçbir gücün hükümet değiştirmesine biz izin vermeyeceğiz. Karşı karşıya olduğumuz durum Türkiye’nin istiklalini, istikbalini ciddi olarak tehdit eden bir hadisedir. Sorularınızla meseleyi daha da aydınlatacağımıza inanıyorum. Yaptığımız reformlarla pek çok şeyi ortadan kaldırdık, yine kaldıracağız. Her gelen talebi değerlendirdik. Türkiye’de bugün hiçbir siyasi parti bizim yaptığımız çalışmalarımızı kendi bünyelerinde yapmazlar.