Farklı Kesimler Hrant İçin Buluştu

Olaylar
Bülent Şahin Erdeğer/Haber-İzlenim Acıları Ortak Cellatları Aynıydı Binlerce insan dün saat 13:00’de Taksim Meydanında toplanmaya başlamıştı. Kar soğuğuna karşı çok farklı kesimlerden insanların...
EMOJİLE

Bülent Şahin Erdeğer/Haber-İzlenim

Acıları Ortak Cellatları Aynıydı

Binlerce insan dün saat 13:00’de Taksim Meydanında toplanmaya başlamıştı. Kar soğuğuna karşı çok farklı kesimlerden insanların aynı hassasiyetle biraraya gelmeleri Türkiye’de kurulmak istenen ideolojik barikatların yıkıldığını gösteriyor.

Sosyalist örgütler,  Liberaller, Ermeni azınlığa mensup olan olmayan sıradan vatandaşlar, İslami kesimden yazarlar, başörtülü öğrenciler, sendikalar ve tabiki Hrant Dink’in arkadaşları…

Yürüyüş bugün saat 13.00’te Taksim Meydanı’nın Elmadağ’a doğru olan yönünde buluşan binlerce insan sessizce yürüyüşe geçti. Yürüyüş Osmanbey’deki AGOS binasının önünde Dink’in arkasından vurulduğu noktada tamamlandı.

Hrant’ın Arkadaşları gelen destek çağrısında yürüyüşte slogan atılmayacağını, örgütsel flama ve bayrak taşınmayacağını açıklamıştı. Buna rağmen kimi küçük grupların flama getirmeleri kalabalık içinde rahatsızlığa sebep oldu.

Doğaçlama gelişen sloganlarda da aynı ortak mesaj vardı. Irkçılığa ve ayrımcılığa karşı olmak ve Hrant Dink Davasından çıkan sonuca duyulan öfke

AGOS binası önünde bekleyenler anma toplantısının yapılacağı yere ve Şişli Belediyesi’nin yerleştirdiği tabelanın bulunduğu noktaya çiçekler bıraktı. Çiçek koyanların arasında yazar Adalet Ağaoğlu da bulunuyordu. Ağaoğlu elindeki karanfilleri öperek Hrant Dink’in vurulup düştüğü yere koydu.

Yürüyüş çağrısında sessiz yürüyüş olacağı söylenmişti. Ancak iki gün önce Dink Davası’nda çıkan kararın etkisiyle "Katil devlet hesap verecek" sloganları atıldı. Devlet bir vatandaşını hem de düşünen, üreten bir vatandaşını göz göre göre öldürülmesine göz yummuş ve dava sonucunda ortada bir örgüt olmadığına karar vermişti. Bu sloganı bu öfkenin sonucu olarak görmek gerekiyor. Nitekim Devletin hemen hemen tüm makamları/hükmü veren hakim dahil!/ çıkan dava sonucu hakkında olumsuz bir tutum takınmıştı.

O halde "Devlet"’in katil olmadığını katilin bir örgüt olduğunu açığa çıkartacak olan Devletin kendisidir diyordu katılımcılar…

Neden Hepimiz Ermeniyiz diye sorduğumda çoğu katılımcıdan aynı cevabı alıyordum: "Şayet bu ülkede birileri sırf Ermeni oldukları için horlanıyorlarsa biz de onların yanındayız, onlar gibiyiz demektir" yoksa etnik bir kimlik değişimi gibi bir anlama çekilmesi yanlış olur dediler.

Batman’da askerlik yaparken, Ermeni olaylarının başlangıcının 96. yıldönümünde, 24 Nisan 2011’de kaza kurşunuyla öldüğü açıklanan er Sevag Balıkçı’nın ailesi de kortejdeydi.

Kortejde yer alan başörtülü öğrenciler, Hrant Dink’in sadece kendisi için değil kendisinden olmayan mağdurlar için de mücadele ettiğini anlattılar. Şimdi vefa borcu vaktidir diye söze giren başka bir öğrenci, kim olursa olsun zalime karşı kim olursa olsun mazlumdan yana olmak dinimiz gereğidir diye ekledi…
 
Yol boyunca binaların camlarından yürüyüşe destek oldukça yüksekti. Bazı iş yerleri yüksek noktadan görüntü almak isteyen fotoğrafçılara kapılarını açtı.

Yürüyüş esnasında Gençlik hareketlerinin de katılımı olduğunu gözlemledim. Başörtüsü sorunu sebebiyle yola çıkan daha sonra Kürt sorunu, Filistin, vicdani ret gibi bir çok konuda etkinlik yapan "Özgür Açılım Klübü" oradaydı. Mavera Gençlik te oradaydı. Hrant Dink’in İslam medeniyetinin gayrimüslim bir ferdi olduğunu söyleyen 16 Temmuz Gençlik Hareketi de kortejdeydi…

Kamuoyunun,  "Suriye Sınırlarına dayanıyoruz" ve Somali’de Kuyu kampanyalarıyla tanıdığı 16 Temmuz Hareketinden Abdurrahim Boynukalın "Biz sadece kendimize değil başkasına da yapılan zulme karşı çıkıyoruz bugün bunun için buradayız" dedi…

Yürüyüş esnasında sohbet etme imkanı bulduğum Yıldız Ramazanoğlu da benzer duygular içinde yürüyüşe katılma imkanı bulanlardandı. Yıldız ablanın yanında Hilal Kaplan, Emine Uçak Erdoğan ve Alev Erkilet gibi yazarlar da oradaydılar.

BİA’ya konuşan Gülten Kaya ise yürüyüşe katılım hakkında "Buradaki insan sayısı tüm vicdanlı insanları temsil ediyor. Türkiye bir kırılma noktasından geçiyor" yorumunu yaptı.

Agos Binasında asılı dev pankartta "Beş yıl da geçse, 95 yıl da geçse, bu dava böyle bitmez" yazıyordu…

Saat 15.00’de Yirmi bini aşkın katılımcı Hrant Dink’in anısına bir dakikalık saygı duruşunda bulundu.Daha sonra "Katil devlet hesap verecek", "Faşizme inat kardeşimsin Hrant’, ‘Yaşasın halkların kardeşliği’, "Biz bitti demedem bu dava bitmez’ sloganları atılmaya devam etti.

İşin ironik kısmı ise Agos’un hemen karşısında bulunan CHP Binasından "Faşizme İnat Kardeşimizsin Hrant" yazılı bir afişin asılmasıydı. CHP’nin kimliğiyle, yaptıklarıyla ve girdiği ittifaklarla neye ve kime karşı inat edeceğini sordum kendi kendime…

Hrant’ın Arkadaşları adına hazırlanan basın açıklamasını Karin Karakaşlı okudu.
Yürüyüş dağılırken yaklaşık 30 kişilik grup Taksim yönüne ilerlemeye çalışan araçlara saldırdı. Çevik Kuvvet ekiplerinin müdahalesinin ardından gruptakiler Tarlabaşı’nın ara sokaklarına yöneldi. Gruptan gözaltına alınanların oldu.

Hrant Dink’in Arkadaşları tertip komitesinin çağrılarına uymayarak kalabalıktan faydalanmaya çalışan bu tip küçük grupların amaçlarıyla orada bulunan dev kalabalığın amacının aynı olmadığını orada olan herkes gördü…

Toplantıda Hrant’ın arkadaşlarından Karin Karakaşlı, Cinayetin 5. yıldönümünde Agos’tan 40 bin kişiye seslendi: "Sözümüz söz olsun. Bu adaletsizlikle yaşamak hepimize haramdır. Aksi için uğraşan hepimize helal olsun."

on5yirmi5.com