Kandil’de Murat Karayılan tarafından söylenenler, 28 Aralık’ta Sayın Başbakan tarafından yapılan ‘Öcalan ile görüşmeler gerçekleştiriliyor’ açıklaması, olayları takiben 21 Mart’ta Abdullah Öcalan’ın bir barış deklarasyonu diyebileceğimiz mektubu ve son olarak PKK’nın komuta kanadının 8 Mayıs’ta çekilmenin başlayacağını ifade etmesi Türkiye için tarihsel önemi olan bir dönemde olduğumuzu gösteriyor. Meseleyi farklı siyasi görüşlerin, kalıpların, iç politikada iktidar odaklı saray kavgaları içerisinde değerlendirmek doğru değil. Karayılan’ın açıklamaları Öcalan’ın iradesine örgütün iradesinin de katılması, çözüm kararlılığının vurgulanması Türkiye’nin geleceği için çok önemli.
GELİŞMELER ORTADOĞU’YLA BAĞLANTILI
Yaşananlar Türkiye’deki demokratikleşme ve gelişme kadar Ortadoğu’daki olaylarla da ilgili. Çekilme sürecinin başlamasını en önemli risk eşiğinin aşılması olarak değerlendiriyorum. Çekilme yaz sonuna doğru bitince Türkiye’de ikinci döneme yani demokratikleşme döneminin ilerisine geçilecek. Bunlar PKK istedi diye değil, Türkiye dinamiklerinin, toplumun büyük kısmının talepleriyle ortaya çıktı. Tabii bu talepler içinde Kürt meselesi önemli bir başlıktır.
SORUMLULUKLAR YERİNE GELMELİ
Burada siyasi iktidar dahil tüm partilere büyük görevler düşüyor. Bu tarihi sorumluluğu yerine getirmeyenler sorumluluğunu tarihle paylaşmak zorunda kalacak. Cumhurbaşkanı davet yapmalı ve gelişmeleri anlatan bir toplu bilgilendirme, beklentiler konusundaki görüşlerin ifade edileceği bir yapı kurulmalı. CHP çözüm yanlısı demokrat tabanıyla bütünleşmezse sürecin kaybedeni olacak. Artık ön yargıların dışında, AK Parti-Erdoğan aleyhtarlığı dışında Türkiye’ye hizmet bakımından olaylara yaklaşmak gerekli.
PKK HEMEN SİLAH BIRAKMAZ
PKK’nın çekilmesi esasında şeffaflaştırılmış bir şekilde tartışılıyor. Denetim mekanizması olarak Meclis’te komisyon oluşturuldu. Demokratik Toplum Kongresi’nin kendi içinde bir denetim mekanizmasını harekete geçireceği anlaşılıyor ayrıca. PKK’lılar geldikleri gibi çekilecekler. İstihbarat teşkilatı, TSK kendi usullerince önlemler almıştır. Siyasi iktidarın çizdiği çerçevede planlar yapılmıştır. Silah bırakma konusu ancak normalleşme dediğimiz demokratikleşme sürecinde gerçekleşir. Şu an bunları konuşmak doğru değil. Yeni anayasa inşası sırasında silah bırakılır, şu an böyle bir şey beklemiyorum. Demokratikleştirme süreci hızlanırsa silah bırakma erkene çekilebilir.
DAĞDAKİLER NE YAPACAK?
Öcalan zaten açıklamasında silah bırakmaya değindi ve PKK’nın silahla değil, siyaset yaparak sürece katılacağı vurgulandı. Bu ancak hukuki açıdan güçlenmiş, yeni anayasasını yazmış demokratik bir ülkede olur. Bizim Kuzey Irak dediğimiz Güney Kürdistan’daki yapılanmanın demokratik siyasete adaptasyonu konusunda eğitilmeleri gerekecek. Çünkü yıllardır savaşan, dağda yaşayan bir kadronun gelip siyaset yapması için adaptasyon süreci çok önemli.
Akşam