Erbakan, Mısır’da 10 kişiyi nasıl ipten aldı?

Olaylar
HER ŞEYİ HOCAMIZ ORGANİZE ETTİ 1995 yılında yaşananları ilk kez Millî Gazete’ye anlatan Saadet Partisi Genel İdare Kurulu Üyesi Fethullah Erbaş, “Erbakan Hocamız bir anda bizi makamına çağırarak, ‘Mıs...
EMOJİLE

HER ŞEYİ HOCAMIZ ORGANİZE ETTİ

1995 yılında yaşananları ilk kez Millî Gazete’ye anlatan Saadet Partisi Genel İdare Kurulu Üyesi Fethullah Erbaş, “Erbakan Hocamız bir anda bizi makamına çağırarak, ‘Mısır’daki kardeşlerimizi idamla yargılıyorlar. Gideceksiniz orada İhvan (Müslüman Kardeşler)’ın avukatlığını yapacaksınız’ dedi. Daha sonra havaalanına gittik ve gördük ki, Erbakan Hocamız her şeyi ayarlamıştı. Hocamız bize 6 kişilik bir jet uçağı hazırlatmıştı. Ahmet Dökülmez ve Mehmet Elkatmış ile birlikte o uçakla Kahire’ye gittik. Orada bizi Hasan el-Benna’nın oğlu Şeyhülislam el-Benna karşıladı” diyerek sürecin Erbakan’ın talimatıyla ve onun dizayn ettiği şekilde nasıl yürüdüğünü anlattı.

LİDERİMİZ BİZİ DÜŞÜNMÜŞ

Erbaş, Mısır’a ulaşmalarının ardından idamla yargılananların nasıl beraatle salıverildiklerine ilişkin süreci şöyle anlattı:

“Biz Mısır’a gittiğimizde bugünkü gibi daha karar verilmemişti. Tutuklular o günkü Amel Partisi’nden seçimlere girmekle suçlanıyorlardı. Tutukluluk süresinde 3 yıl cezaevinde kalmışlardı. Sivil Mahkemede başlayan yargılama süreci Hüsnü Mübarek’in emriyle Askeri Mahkemeye alınmıştı. Duruşmanın yapılacağı salona gittik. İdamla yargılanan tutuklulardan birine ‘Bizi Erbakan Hoca sizin savunmanızı yapmak için gönderdi’ dedim. Daha sonra tutukluların hepsi hüngür hüngür ağlayarak, ‘Bizim liderimiz bizi düşünmüş ve bize avukat göndermiş. Bizi assalar da umurumuzda değil’ dediler. Daha sonra hâkimler bizim kim olduğumuzu sordular. Mahkeme heyetine Uluslararası Af Örgütü’nün temsilcisi olduğumuzu ve mahkemeyi takip etmek için Türkiye’den geldiğimizi söyledim. Daha sonra duruşmaya geçildi ve mahkeme tutukluların idam edilmesine gerekçe olarak İhvan-ı Müslimin’in binasına girip çıkmalarını gösterdi. Hâkim mahkemeyi karara bağlamadan duruşmayı birkaç ay sonrasına erteledi.

Duruşmanın bitmesinin ardından hâkimlerin odasına giderek, idam için gösterilen gerekçelerin yetersiz olduğundan bahsettim. Bir sonraki duruşmada beraat kararı vermemeleri durumunda, uluslararası kuruluşları mahkemeye getirerek dünyanın gözünü Mısır’a çevireceğimizi söyledim. Bunun üzerine hâkim bizimle ertesi günü tekrar görüşmek istediğini söyledi.

ERBAKAN, DÜNYAYI MISIR’A YIĞACAK

Hâkimlerle ertesi günü buluşmadan önce, hâkimler Hüsnü Mübarek’e “Necmettin Erbakan Türkiye’den heyet göndermiş. Bu heyet aynı zamanda Uluslararası Af Örgütü’nün üyesiymişler. Eğer biz bu tutukluları beraat ettirmezsek, Erbakan dünyayı Mısır’a yığacakmış. Çok büyük siyasi güçleri var” demiş. Mübarek’in de onayını alan hâkimler ertesi günü bize gelerek, bir sonraki duruşmada tutukluları serbest bırakacaklarını söylediler. Bu gelişmenin ardından biz Türkiye’ye döndük ve Erbakan Hocamıza olanları anlattık. Hocamız bundan sonraki süreci de takip etmemiz gerektiğini söyledi. Ardından hâkimler söz verdikleri gibi sonraki duruşmada tutuklu kardeşlerimizi serbest bıraktı.

Aradan yıllar geçtikten sonra Erbakan Hocamızın cenaze törenine o gün idamla yargılananlardan bir tanesi İhvan-ı Müslimin’in temsilcisi olarak katıldı.”