Arda Yavuz’un haberi
Ağustos’taki YAŞ toplantısında Deniz Kuvvetleri Komutanı olması beklenen Oramiral Nusret Güner’in sürpriz istifası tartışılırken, İzmir’deki casusluk ve şantaj davasında Güner’in mağdur ve müşteki (şikayetçi) olarak yer alması dikkat çekti.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı casusluk şebekesi iddianamesinde, örgütün eylemlerinden dolayı müşteki ve mağdur olanlar arasında, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na atanması beklenirken istifa eden Donanma Komutanı Oramiral Nusret Güner de yer alıyor. Çetenin, amacına ulaşmak için hedef seçtikleri kişiler hakkında ‘gizli kamera’ kayıtlarıyla bilgi topladığının belirtildiği iddianamede, davanın 18 numaralı sanığı Astsubay Sunay A’dan elde edilen ‘Sunay’ isimli dijital materyal içerisinde, Nusret Güner ve bir yakını hakkında bilgilerin yer aldığı belgeye de yer veriliyor. Belge dökümünde, Oramiral Güner’in, kullanılabilmesi için hedef seçildiği ve bunun için de “Nusret paşanın yakını konusunda çok hassas olduğunu unutmayın” denilerek öncelikle yakının odasına kamera yerleştirilerek görüntülendiği belirtiliyor.
4 Nisan 2011’de rapor olarak çeteye sunulduğu ileri sürülen ve örgüt mensubu şüpheli Sunay A’dan elde edilen “SUNAY” isimli dijital materyal içerisinde “\CENGİZ C.E.HAKİM MURAT A. – MUSTAFA K.” klasöründeki “Nusret Güner Hakkında.doc” isimli belgede Nusret Güner’in birliklere yaptığı denetimlerin ayrıntıları, konuşmaları, dönemin Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül ile görüşmesi yer alıyor.
Odasına kamera yerleştirildi
Aynı belgede, Güner’in bir yakını konusunda çok hassas olduğu vurgulanarak, “A’nın okuldaki erkek arkadaşları ile muhabbeti çok iyiymiş. Samimiyeti ilerlettiği bir çocuk var bu çocukla çok kısa zamanda bunlar kesin Nusret paşayı kızdıracak pozlar verir. Ben nereye takılacaklarını bildiririm siz fotoğraflarsınız” ifadeleri yer alıyor. Belgede ayrıca “Mustafa K. astsubay Nusret paşanın lojmanına girdiği anlardan birinde A’nın odasına gönderdiğiniz kamerayı yerleştirmiş. ‘Çok iyi oldu’ diyor, dediğiniz süre kaldıktan sonra alacak” satırları görülüyor.
4 Nisan 2011 tarihli bu belgedeki Hakim Murat A. tarafından hazırlandığı ileri sürülen notta ise “Mustafa K, A’nın odasına yerleştirdiği kamerayı almış. Kullanılabilecek iyi görüntüler var. Ekte gönderiyorum. Yalnız Mustafa görüntüleri izlemiş iyice sapıtmış. Abuk subuk konuşuyor. Nusret paşa, bir şeyden şüphelenirse, onu yemekle bırakmaz beni de yer” satırlarının yer aldığı da iddianamede belirtiliyor.
Bu belgeyle birlikte Nusret Güner, iddianamede örgütün eylemlerinden dolayı müşteki ve mağdur olanlar arasında yer alıyor.
İSTİFANIN ZAMANLAMASI DİKKAT ÇEKTİ
“Tutuklu askerlerle ilgili olarak elimizden hiçbir şey gelmiyor” diyerek istifasını sunacağı kulislerde konuşulan Oramiral Güner, dün Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel’i ziyaret ederek istifasını sundu ve istifa kabul edildi. Nusret Güner’in istifası zamanlamasıyla, Güner’in adının casusluk iddianamesinde mağdur ve müşteki olarak yer alması dikkat çekti.
Casusluk iddianamesinde çete liderlerinden Narin Korkmaz’ın üniformayla fotoğrafları yer aldı. İddianamede şebekenin liderinin işadamı Bilgin Özkaynak olduğu öne sürüldü. İddianamede eski Donanma Komutanı Güner mağdur ve müşteki olarak yer aldı.
TSK’YA EYLEM YAPACAK KAPASİTEYE SAHİP
CASUSLUK davasının 357 sanığı hakkında hazırlanan iddianamede, savcılık, şebekenin Balıkesir’de gömülü mühimmatı olduğunu, şifrelenen dosyalar kırılamadığı için yerinin tespit edilemediğini belirtti. İddianamede örgüt için “TSK’ya silahlı operasyon yapabilir”, “Belgeleri PKK’ya sızdırmak için arşivliyor” ifadelerine yer verildi. Bin 961 sayfalık iddianamede, örgüt üyelerinin devletin gizli bilgi ve belgelerini nasıl ele geçirdiği en ince ayrıntısına kadar anlatıldı. TMK 10. maddeyle görevli Savcı Zafer Kılınç’irn hazırladığı iddianamede şüpheli Bilgin Özkaynak liderliğindeki suç örgütünün, koordinatör adını verdiği yöneticileri ve üyeleri aracılığıyla özellikle TSK bünyesinde çok ciddi bir şekilde yapılandığına dikkat çekildi.
‘CİNSEL ŞANTAJ’LA BELGE-BİLGİ TOPLADI
Örgütün, bilgi ve belge elde edebilmek için önce TSK’da bunlara erişebilecek kişileri belirlediği, hedef kişilerin öncelikle kişisel özelliklerini tespit ederek hedefe ulaştığı tespiti yapıldı. Suç örgütünün kara kutusu olarak görünen Pandora isimli veri tabanında örgütün hedef kişilere “cinsel şantaj” yaparak bilgi ve belgeleri ele geçirdiği anlatılan iddianamede şebekenin, elde ettiği “bilgi ve belgelerin” satışının kaydını tuttuğu, hem hükümeti hem TSK’yı uluslararası arenada zor durumda bırakmak ve olası bir savaş durumunda “düşmanın işine yarayacak tüm bilgileri” topladığı belirtildi.
ORDU İÇİNDE GİZLİ ORDU GİBİ ÖRGÜTLENMİŞ
Şebekenin gerektiğinde TSK’ya karşı silahlı eylem düzenleyebilecek ve her türlü sabotaj eylemi gerçekleştirebilecek imkân ve kabiliyette örgütlendiği, ayrıca TSK’nın Kara, Deniz, Hava ve Jandarma Genel Komutanlığı ile GATA ve Askeri Yargı’ya ait önemli birimlerinde kendine bağlı bir yapı oluşturduğu tespiti yapıldı. Örgütün her dalının faaliyetlerinin tek tek anlatıldığı iddianamede şebekenin general ve amirallerin sağlık bilgilerini temin ettiğine dikkat çekildi. Balıkesir’de gömülü cephanelik İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edilen iddianamede, örgütün Balıkesir’de toprağa gömülü mühimmatının bulunduğu öne sürüldü.
BALIKESİR’DE GÖMÜLÜ CEPHANELİĞİ VAR
Suç örgütü lideri Bilgin Özkaynak’tan ele geçirilen Pandora veri tabanında yer alan Ö.B. ile ilgili bölümde, Balıkesir’deki bir üssün içinde toprağa gömülü mühimmatın bulunduğu anlatılıyor. Dosyada şu ifadeler yer alıyor: “Gömülü mühimmatın R.T. tarafından istediğimiz zaman getirebileceğini, extra mühimmat için denetlemelerin geçmesini beklediğini söyledi” Suç örgütünün hedeflerine ulaşma adına her türlü eylemi gerçekleştirebilecek bir potansiyele sahip olduğu tespitini yapan savcılık, gömülü mühimmatlara ilişkin PANDORA veri tabanı içerisinde şifreli dosyaların henüz şifrelerinin kırılalamadığına da vurgu yaptı.
DHKP/C VE PKK/KCK İLE BAĞLANTILILAR
Pandora veri tabanı içerisinde yer alan Veri_1 bölümünde şüpheliler arasında bulunan kadınlardan sivil memur A.A. hakkında ilginç açıklamalar bulunuyor. Memur A.A’nın DHKP/C ile irtibatları arkadaşları sayesinde köprü görevi yaptığına vurgu yapılıyor. Örgütün santajlarda kullanmak üzere hedef kişilerin spermlerini alarak DNA testi yaptığı da iddianamede yer aldı. Savcılık, örgütün PKK/KCK terör örgütüne bilgi ve belgeleri aktarmak amacıyla arşivlediğini belirtti.
Star