Darbeciler işi yüzüne gözüne bulaştırdı

Olaylar
Engin Dinç’in röportajı Gazeteci-Yazar Abdurrahman Dilipak, geçtiğimiz hafta Darbeler Komisyonu’nda çok önemli açıklamalar yaptı. Özellikle Abdullah Çatlı ve ekibinin kimler tarafından ort...
EMOJİLE

Engin Dinç’in röportajı

Gazeteci-Yazar Abdurrahman Dilipak, geçtiğimiz hafta Darbeler Komisyonu’nda çok önemli açıklamalar yaptı. Özellikle Abdullah Çatlı ve ekibinin kimler tarafından ortadan kaldırıldığına yönelik açıklamaları dikkat çekti. Refahyol Hükümetinin yıkılmasında etkili olan kesimler üzerine de önemli değerlendirmeler yapan Abdurrahman Dilipak’la yaptığı açıklamaların detaylarını konuştuk. 

ÖZEL HARP VE JİTEM’İN VARLIĞI HEP İNKAR EDİLDİ

Siz TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu’nda 28 Şubat’la ilgili verdiğiniz bilgilerde Refahyol Hükümeti döneminde Özel Harp ve JİTEM’in dağıtılıp Ergenekon benzeri bir operasyon yapılmak istendiğini, ancak Abdullah Çatlı ve ekibinin de tasfiye edilmesiyle bu planın işletilemediğini söylediniz. Bu konudaki bilgileriniz somut verilere mi dayanıyor?
"Rüşvetin belgesi mi olur?" Ya da bunun kanıtı olan kaynağa ben nasıl ulaşabilirim? O çevrelerin yorumları, açıklamaları, farklı kesimlerden insanların iddia ve yorumlarından yola çıkarak, parçaları bir araya getirdiğinizde, beliren fotoğrafa ilişkin yorumlardır bunlar.

Sizce neden Abdullah Çatlı ve ekibi, Özel Harp ve JİTEM’i ortadan kaldırmak için seçildi?
Zaten içeride bir savaş vardı. Ve yine zaten ABD, Soğuk Savaş sonrası tüm Avrupa’da bu eski yapıları tasfiye ederek yeni duruma uygun yapılanmalara gitti. Seçilmek değil, bu plana evet diyenler ve hayır diyenler vardı.

Abdullah Çatlı ve ekibi, bu yapıya karşı herhangi bir eylemde bulundu mu yoksa hamle yapılmasına fırsat verilmeden ortadan kaldırıldı mı?
Hesaplaşma çok öncelere dayanıyor. Ama bu iç hesaplaşma yeni bir evreye intikal etme aşamasında olanlar oldu.

Sizce Abdullah Çatlı ve ekibini ortadan kaldırılanlar kimlerdi? Özel Harp veya JİTEM mi? Ya da bu grupların içinden sizin bildiğiniz isimler var mı?
Bu derin yapı içindeki tasfiyeye karşı direnen kesim bu operasyonu gerçekleştirdi. Öte yandan Özel Harp ve JİTEM in varlığı hep inkar edildi. Onlar kendilerini açıklamadan dışarıdakilerinin emin olarak bir şey söylemesi mümkün değil. Ama tahmin edersiniz.

Sizce Refahyol Hükümetine kimler Özel Harp ve JİTEM’in kaldırılması teklifiyle geldi? Refahyol hükümeti neden bu teklifi kabul etmedi?
Böyle bir teklifle gelmek diye bir şey yok. Varlığı kabul edilmiyor ki? Böyle bir teklif olmayınca kim neden karşı çıksın ki. Ama herkes biliyor ki, bu ülke 10 yılda bir darbeler oluyordu ve bu darbeciler devlet içinde, medya, mafya, sermaye, siyaset, bürokrasi ve STK’lar arasında, yargıda, diplomaside hep vardılar.

28 Şubat’ı Refahyol hükümetini tasfiye etmediği bu yapının yaptığını belirtiyorsunuz. Bugün 28 Şubat’taki rolleri nedeniyle tutuklanan o dönemin askerleri de o yapının içerisinde miydi?
28 Şubat’ın o post modern paşaları kimdi? Ya da Batı Çalışma Grubu neyin nesi idi? Kimdi bunlar? Ergenekon ve Balyoz neyin nesi idi? Emekli generallerin batık bankalarda işi neydi?

İSLAM’A KARŞI HAVUÇ VE SOPA POLİTİKASI UYGULANIYORDU

ABD’nin artık ordularla değil, liberallerle, ılımlı İslamcılarla, sivil toplum kuruluşlarıyla yoluna devam etmek istediğini söylediniz. Bu yönde size de tekliflerin geldiğini ancak bunları reddettiğinizi ifade ettiniz. Size bu teklifi getirenler kimlerdi? Siz bu teklifi kabul etmeyince, teklifi kabul ettiğini gördüğünüz isimler veya gruplar oldu mu?
Ilımlı İslam tartışmalarına destek veren aktörler kimlerse onlar… İslam’a karşı havuç ve sopa politikası uygulanıyordu. Radikale sopa, ılımlıya havuç dönemi başladı. Kimileri bu çizgiye daha yakın durdu. Liberal İslam, demokrat İslam tartışmalarına kadar vardırıldı bu iş. Müslümanları dinleri konusunda atomize etmek, farklı grupları birbirine karşı kışkırtarak nötralize etmek, İslam konusunda insanların kafasını karıştırarak İslam’ı bilinmez, tanınmaz hale getirmek. İslam toplumunda şüphecilik ve agnoztizmi yaygınlaştırmak. Bu plan hala gündemde. ABD de bu işin içinde, Rusya’da Putin de Çeçenistan’da Kadirov operasyonu ile bu işe el attı.

AK Parti hükümetinin 10 yıllık iktidarı boyunca Balyoz, Sarıkız, Ayışığı gibi darbe planları yapıldı. Ancak bu darbe planları bir türlü gerçekleştirilemeyince, bugün bu işe kalkışan isimlerin pek çoğu suçlu bulundu. Sizce bu isimler 28 Şubat’ta çeşitli roller oynadı mı?
Tabi, zaten o günden sonra AK Parti’nin ortaya çıkması ile tekrar irtica tehdidinin ön aldığını düşünerek, 28 Şubat’ta başlattıkları hareketi hedefine ulaştırmak adına bir şeyler yaptılar. Bu işi yaparken de her şeyi yüzlerine gözlerine bulaştırdılar.

DARBECİLERİN KENDİ ARALARINDA GÖRÜŞ BİRLİĞİ YOK

AK Parti hükümetine karşı yapılan darbe teşebbüslerinin başarıya ulaşmamasının sebepleri nelerdi? 28 Şubat sürecinde Refahyol hükümetinin post modern darbeye karşı başarılı olamamasının sebepleri nelerdi? Bu anlamda 28 Şubat’tan bugüne neler gerçekleşti?
Bir çok sebebi var. Uluslararası sistem bunları deşifre etti. Halk oynanan oyunun farkına vardı. Yargı olayın üzerine gitti. İktidar tasfiye sürecini destekledi vs. Refahyol’da parçalı bir yapı vardı. Koalisyon hükümeti bu kadar şanslı değildi. Halk desteği tam değildi. Gerçekler bu kadar çıplak bir şekilde anlaşılmadı. Basın desteği yoktu vs.
Dünden bu güne çok şey değişti. Artık geri dönüş zor. Deşifre oldular. Dünün güçlü paşaları bu gün sanık sandalyesine oturtuldu. Basın karşılarında, yargı olayın üzerine gitmeye devam ediyor. Meclis bu işleri soruşturuyor. Kendi aralarında bir görüş birliği de yok, darbecilerin.

ABD’nin liberaller, ılımlı İslamcılar ve STK’larla yoluna devam etmek istediğini söylemiştiniz. Bu anlamda darbeciler AK Parti hükümeti döneminde dış destek bulamadı mı? Darbecilerin dış destek bulamamalarının sebepleri nelerdi?
Evet. Dayandıkları kavram ve kurumlar iflas etti. Paradigmaları çöktü. Resmi tarih ve resmi ideoloji topluma umut vermiyor. Sosyolojik tabanlarını kaybettiler. İnandırıcı da değillerdi. Topluma güven de vermiyorlardı, umut da. Değişen dünya şartlarına uyum sağlayamadılar. Ve sonuçta olan oldu. Yabancılar, niye yenilecek ata oynasınlar ki!

28 Şubat sürecinde açılan hukuksuz davalardan ve komşularınızın sizinle ilişkileri yokmuş gibi davranmalarından bahsetmiştiniz. Bugünkü sosyolojik ortamla karşılaştırdığınızda 28 Şubat dönemini nasıl tarif edersiniz? 10-15 yıl gibi kısa sayılacak bir zaman diliminde ne değişti de, insanların hal ve davranışları da değişti?
Artık toplum korku tünelinde yaşamıyor. Bir çok insan güçlüden yana olmayı tercih eder. Şimdi güç ve iktidar barka ellerde. Media artık daha insaflı. İnsanlar kara propagandanın, psikolojik harbin etkisinden, iptonik etkisinden yavaş yavaş kurtuluyorlar. İrtica yalanına artık çoğu kimse inanmıyor.

Son olarak sizin eklemek istedikleriniz nelerdir?
Bizler tarihin yaşayan tanıklarıyız. Bir çok biz yaşarken oluyor. Biz tarihin kavşak noktalarından birinde duruyoruz. Haksızlıklar karşısında susanlar dilsiz şeytanlardır ve hiç kimse dünyada olup bitenleri görmezden, duymazdan, bilmezden gelme hakkına sahip değildir. Bu dünyada yaptığımız ve yapmamız gerekirken yapmadığımız, söylediğimiz ve söylememiz gerekirken söylemediğimiz her sözden hesaba çekileceğiz.

Selam ve dua ile…
 

on5yirmi5.com