Malatya’da okuyucularıyla buluşan Aslan Değirmenci, Darbeler ve Kürt sorunu başlıklı konferans verdi.
Gazeteci Yazar Aslan Değirmenci Malatya 2. Anadolu Kitap Fuarında okuyucuları ile buluştu. İmza günleri kapsamında kitaplarını imzalayan Değirmenci, daha sonra ‘Darbe ve Kürt Sorunu’ konulu panelde bir döneme damgasını vuran olayları analiz etti.
“Asıl hedef Malatya"
‘28 Şubatın’ ilk uygulama alanın Malatya olduğunu ifade eden Aslan Değirmenci, hedef Malatya grubuydu. Sahte belge ve masa başında üretilen deliller ile Malatya halkına yönelik operasyonlar gerçekleştirildi. Bugün normalleşmeden söz ediliyor, ancak brifingli yargı kararları yüzünden Malatya E Tipi Cezaevinde halen Zekeriya Şengöz ve Fahri Memur tutuklu bulunuyor. İki fikir adamı özgür bırakılmadıkça bu ülkenin tam anlamıyla normalleştiğini söyleyemeyiz. Darbe hukukunun kararttığı hayatlardan özür dilenmeli, brifingli yargı kararları ile mağdur edilenlerin hakları iade edilmelidir” dedi.
“Çözüm sürecini desteklemeliyiz”
Türkiye’deki darbelerin hedefinde dindarlar, emekçiler ve Kürtlerin olduğunu ifade eden Değirmenci, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Bugün hükümet darbecilerin ellerindeki materyalleri bir bir alıyor. Askeri vesayetten sonra PKK vesayetini de sonlandırmak için mücadele ediyor. Bu süreç canı gönülden desteklenmeli. Eğer Oslo süreci derin yapılar tarafından engellenmeseydi. Biz bugün PKK’nın çekilmesini değil çoktan barışı konuşacaktık. Çok sayıda insanımızı tabutlar içinde karşılamayacaktık. Bugüne kadar tüm sorunlarını batıya havale ederek, çözüm yerine çözümsüzlük üreten hükümetlerin dönemi kapanmıştır. Sivil iradenin talepleri doğrultusunda kendi sorunlarına çare arayan bir hükümet ile karşı karşıyayız. O zaman bize düşen çözüm sürecini desteklemek ve iradesi başkalarının elinde olanların oyununu bozmaktır.”
“Fırat’ın ötesi deşifre edilmeli”
Hükümetin, Kürt sorununu tam olarak çözmesi için ucu dışarıda olan Masonik örgütlerin ve Fırat’ın ötesindeki cinayet şebekelerinin üzerine gitmesi gerektiğini vurgulayan Değirmenci, “Kandan beslenen ve Kürt sorununu çıkmaza sürükleyen bu yapıları da deşifre etme zamanı gelmiştir. Bu yüzleşme sağlanırsa Ergenekon’un ana yapısına da ulaşılır. Ayrıca bugüne kadar darbeler ile toplumu birbirine düşüren, ekonomiyi soyup soğana çeviren cuntacıların arka planındaki güçler de ortaya çıkar” dedi.
Haber10.com