Bölgenin istikrarı çözüme bağlı

Olaylar
Uluslararası Ortadoğu Barış Araştırmaları Merkezi (IMPR) tarafından düzenlenen “Kürtler Barış, Demokrasi ve Çözüm Modellerini Tartışıyor” konferansı, Ankara’da başladı. Uluslararası katılımın ol...
EMOJİLE

Uluslararası Ortadoğu Barış Araştırmaları Merkezi (IMPR) tarafından düzenlenen “Kürtler Barış, Demokrasi ve Çözüm Modellerini Tartışıyor” konferansı, Ankara’da başladı.

Uluslararası katılımın olduğu konferansın ilk gününde Kürt siyasetinin temsilcileri, yazarlar ve düşünürler Türkiye’de Kürt sorununun çözümüne yönelik atılan adımları ve çözüm sürecine ilişkin düşüncelerini paylaştılar.

Konferansın açılışında konuşan IMPR Başkanı Dr. Veysel Ayhan, çözüm sürecinin önemine dikkat çekerek “Barış için atılan her adımı kutsal bir adım olarak görüyoruz.” dedi.

Ayhan, bu süreçte üzerlerine düşeni yapmaktan çekinmeyeceklerini belirterek “Yeni bir dönem ve yeni bir kapı açılıyor. Bu dönem tüm toplumsal kesimlerin varlıklarını ortaya koyabileceği bir dönemdir. Bir ülkede toplumsal istikrar yok ise o ülkede huzur da olmaz. Bizler birlikte barışı inşa edebiliriz, kan dökmeden birlikte yaşayabiliriz. Barış adına yapılan her çalışma kutsaldır, biz kutsalın ardından koşmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

IMPR Direktörü Dr. Aziz Barzani ise “Kürt sorununun çözüme evrildiği bir dönemdeyiz. Bu sorun güven ve diyalogla çözülebilir. Hem Türkiye’nin hem de bölgenin istikrarı buna bağlıdır” dedi.

Açılış konuşmalarının ardından, TBMM Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Kemal Kaya başkanlığında, “Kürtlerin Kürt Sorunu, Barış Süreci ve Çözüm Modellerine Yönelik Bakışları” başlıklı oturum gerçekleştirildi.

Oturumda, Irak Kürdistan Demokrasi Partisi (KDP) Dış İlişkiler Ofisi Başkanı Hemin Hewrami, Goran Milletvekili ve Parti Sözcüsü Yusuf Muhammed, Kürdistan Yürtseverler Birliği (KYB) Sözcüsü Azad Cundiyani ve Yekgirtû İslami Partisi Yönetim Kurulu Üyesi Ebubekir Ali, birer sunum geçekleştirdi.

Azar Cundiyani, konferanta PKK’nın temsilcilerinin de olması gerektiğini öne sürerek, bu kişilerin katılımı olmaksızın konferans hedeflerine ulaşmayacağını iddia etti.

Başka bir ülkede başka bir konferans organize ederek, Kürdistan’ın diğer tarafındakilerin de seslerinin duyulmasını sağlamak gerektiğini belirten Cundiyani, ”Kürt sorununun Türkiye’de çözülmesi oldukça önemli. Şu an Türkiye’de tartışmalar sürse bile demokrasi paketi ve barış süreci ile birlikte gözlemciler şunu da kaydetmektedirler ki, Kürt sorunu yeniden tanımlanmalı. Bu olmazsa ne olduğunu tam olarak anlayamayız” diye konuştu.

Cundiyani, Kürt sorununun yeniden tanımlanması için anayasal süreçler başladığını belirterek, ”Bunun devam etmesi gerekir. Ortadoğu’daki Kürtleri düşünecek olursak Kürdistan’ı kucaklayacak ülkelere ihtiyaç var. Kürtlere güvenlik sorunu olarak değil ülkelerinin bir parçası olarak bakılmalıdır” dedi.

IMPR Direktörü Dr. Barzani: “Kürt sorununun çözüme evrildiği bir dönemdeyiz. Bu sorun güven ve diyalogla çözülebilir. Hem Türkiye’nin hem de bölgenin istikrarı buna bağlıdır”

Uluslararası Ortadoğu Barış Araştırmaları Merkezi (IMPR) tarafından düzenlenen “Kürtler Barış, Demokrasi ve Çözüm Modellerini Tartışıyor” konferansı, Ankara’da başladı.

Uluslararası katılımın olduğu konferansın ilk gününde Kürt siyasetinin temsilcileri, yazarlar ve düşünürler Türkiye’de Kürt sorununun çözümüne yönelik atılan adımları ve çözüm sürecine ilişkin düşüncelerini paylaştılar.

Konferansın açılışında konuşan IMPR Başkanı Dr. Veysel Ayhan, çözüm sürecinin önemine dikkat çekerek “Barış için atılan her adımı kutsal bir adım olarak görüyoruz.” dedi.

Ayhan, bu süreçte üzerlerine düşeni yapmaktan çekinmeyeceklerini belirterek “Yeni bir dönem ve yeni bir kapı açılıyor. Bu dönem tüm toplumsal kesimlerin varlıklarını ortaya koyabileceği bir dönemdir. Bir ülkede toplumsal istikrar yok ise o ülkede huzur da olmaz. Bizler birlikte barışı inşa edebiliriz, kan dökmeden birlikte yaşayabiliriz. Barış adına yapılan her çalışma kutsaldır, biz kutsalın ardından koşmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

IMPR Direktörü Dr. Aziz Barzani ise “Kürt sorununun çözüme evrildiği bir dönemdeyiz. Bu sorun güven ve diyalogla çözülebilir. Hem Türkiye’nin hem de bölgenin istikrarı buna bağlıdır” dedi.

Açılış konuşmalarının ardından, TBMM Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Kemal Kaya başkanlığında, “Kürtlerin Kürt Sorunu, Barış Süreci ve Çözüm Modellerine Yönelik Bakışları” başlıklı oturum gerçekleştirildi.

Oturumda, Irak Kürdistan Demokrasi Partisi (KDP) Dış İlişkiler Ofisi Başkanı Hemin Hewrami, Goran Milletvekili ve Parti Sözcüsü Yusuf Muhammed, Kürdistan Yürtseverler Birliği (KYB) Sözcüsü Azad Cundiyani ve Yekgirtû İslami Partisi Yönetim Kurulu Üyesi Ebubekir Ali, birer sunum geçekleştirdi.

Azar Cundiyani, konferanta PKK’nın temsilcilerinin de olması gerektiğini öne sürerek, bu kişilerin katılımı olmaksızın konferans hedeflerine ulaşmayacağını iddia etti.

Başka bir ülkede başka bir konferans organize ederek, Kürdistan’ın diğer tarafındakilerin de seslerinin duyulmasını sağlamak gerektiğini belirten Cundiyani, ”Kürt sorununun Türkiye’de çözülmesi oldukça önemli. Şu an Türkiye’de tartışmalar sürse bile demokrasi paketi ve barış süreci ile birlikte gözlemciler şunu da kaydetmektedirler ki, Kürt sorunu yeniden tanımlanmalı. Bu olmazsa ne olduğunu tam olarak anlayamayız” diye konuştu.

Cundiyani, Kürt sorununun yeniden tanımlanması için anayasal süreçler başladığını belirterek, ”Bunun devam etmesi gerekir. Ortadoğu’daki Kürtleri düşünecek olursak Kürdistan’ı kucaklayacak ülkelere ihtiyaç var. Kürtlere güvenlik sorunu olarak değil ülkelerinin bir parçası olarak bakılmalıdır” dedi.

Talabani, Özal ve Erdoğan ile görüşmüştü

KYB Başkanı Celal Talabani’nin, merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile önemli görüşmeler yaptığını dile getiren Cundiyani, şunları söyledi:

”Kürt meselesi çözülmesi gereken en önemli meseledir bölgede. Kürdistan bölgesel ve uluslararası enerji haritasına eklenmiş durumda. Çevredeki ülkelerin de barış ve istikrar noktasında dahil etmeleri gerekiyor. Altın bir fırsat gözüyle bakacağız demokratikleşme paketine. Çığır açıcı bir strateji olarak karşımıza çıkıyor. Bütün Kürtler ve Türkler çözüm sürecinin başarıya ulaşacağı noktasında hemfikir. Muhalefetten birkaç kişi hariç. Bir kez daha tekrar etmek istiyorum Kürt sorunu bölgesel bir sorundur. Yıllardır bu sorunun hala çözülmediğini görüyoruz. Bir çok zorluklar çekildi. Güven sorunu yaşandı. Bu hepimiz için bir kriz oldu. Türkiye’de Kürt sorununun başarılı bir şekilde çözülmesi bölgede önemli bir örneklik olacaktır. Türk dış siyaseti iyi adımlar atıyor. Kürdistan’a yönelik destekleri önemliydi. Daha kapsamlı daha cesur tavırlar bekliyoruz. Özellikle Suriye Kürdistan’ına yönelik. Suriye Kürdistanı’nın Osmanlı Kürdistanı’nın merkezi olduğunu unutmamalıyız. Kürt sorunu tarihsel ve evrensel bir sorundur ve çözülmek zorundadır.”

Güven oluşturmaya ihtiyacımız var

Irak Kürdistan Demokrasi Partisi (KDP) Dış İlişkiler Ofisi Başkanı Hemin Hewrami, Türkiye’deki Kürt sorununun, Ortadoğu’daki Kürt sorununun bir parçası olduğunu vurgulayarak, ”Kürtler için yaşadıkları bütün topraklarda eşit vatandaş olarak tanımlanma sorunu var” dedi.

Etnik temizlik, inkar ve asimilasyonun, Kürtleri olduğu gibi kabul etmeme fikrinden geldiğini, bu yöntemlerin Kürtleri ortadan kaldıramayacağını ifade eden Hewrami, şunları söyledi:

”Kürt meselesi bir güvenlik ya da askeri sorun değil. Anadilde eğitimin olmaması ve eşit yurttaşlığın olmaması büyük sorundur. Birbirimize yönelik algılarımızı yeniden tanımlamamız gerekiyor. Daha sürdürebilir çözümler bulabilmek için bu önemlidir. Kürt sorununa kısa süreli çözümler bulmak bu sorunu çözmez. Zaman kazanmak için küçük oyunlar oynamamamız gerekiyor. Birtakım siyasi kazanımların olduğunu görüyoruz. Güven oluşturmaya ihtiyacımız var. Bir tarafın kazanması diğer tarafın kaybetmesi demektir. Güven oluşturmak karşılıklı bir süreçtir. Bu süreçte bir taraf bir şey yaparken diğerinin durması söz konusu olamaz.”

”Ortadoğu’nun statükosu değişiyor”

Hewrami kan dökülmesinden yana olmadıklarını belirterek, şunları dile getirdi:

“Ortadoğu’nun statükosu değişiyor. Son yüzyılda ilk kez Kürtler Ortadoğu’da aktif oyuncu oldular. Kürt meselesinde başkalarının karar alma süreci çoktan sona ermiştir. Kürtler artık kendi kararlarını kendileri veriyor. Kan dökmek herkese zarar verir ve biz kan dökülmesini istemiyoruz. Demokratikleşme paketi elbette Kürtlerin tüm taleplerini yerine getirmiyor. Ama bu hiç bir anlama gelmiyor denemez. Ya hep ya hiç diyemeyiz. Doğru yolda ilerlememiz gerekiyor. Demokratikleşme paketinin Türkiye’de bir değişimin habercisidir.”

”PKK süreci kesintiye uğratacak eylemlerden uzak durmalı”

Hewrami, bu dönemde, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın başlatmış olduğu süreçle Kürtleri inkar etme devrinin bittiğini belirterek, ”Bu paketin iyice anlaşılması gerekiyor. Anayasal düzenleme ve köklü değişikliklere ihtiyacımız var. Öcalan’ın durumunun da değişmesi gerekir. Aktif siyasete başlaması gerekir. Barışın sürekli olabilmesi için bu gereklidir. PKK’nin süreci kesintiye uğratacak eylemlerden uzak durması gerekir. Daha iyi bir paket için daha iyi düşünmek gerekir ve üzerinde konuşmak gerekir” diye konuştu.

”Süreci destekliyoruz”

Daha iyi bir barış için iki tarafın da ödün vermesi gerektiğini dile getiren Hewrami, şunları söyledi:

”Biz bu süreci destekliyoruz. Karşılıklı güven ve çalışmalarla halkımıza daha güvenli bir gelecek bırakabiliriz. KDP olarak söyleyebiliriz ki barış sürecinin devam etmesi için elimizden geleni yapmaya hazırız. Bu sürecin parçası olmaya hazırız. Aktif partner olmak için hazırız. Sürecin ileriye gittiğine emin olduğumuz için buradayız. Seçimlerden dolayı ertelenen Kürt Ulusal Kongresi, 25 Kasım’da düzenlenecek.”

Birlikte var olmak istiyoruz

Goran Milletvekili ve Parti Sözcüsü Yusuf Muhammed de çözüm sürecinin sekteye uğramaması gerektiğini vurgulayarak, ”Türkler, Kürtler olmadan hedeflerine kavuşamaz. Komşularında barış olmazsa Türkiye’de de olmaz.” dedi.

Muhammed, barış ve siyaset olmadığında şiddetin ortaya çıkacağını belirterek, ”Geçen yıldan bu yana başlayan barış süreci oldukça umut verici bir olgu. Bunun için süreci destekliyoruz. Biz bu sürecin barış getirmesini istiyoruz. Ne yazık ki şuanda sürecin yavaşladığını görüyoruz. Biz birlikte var olmak istiyoruz. Bu şekilde önümüzdeki küresel sorunlarla daha iyi mücadele edebiliriz” diye konuştu.

Türkiye, birlikte hareket etmek için bir model olacaktır

Muhammed, Ortadoğu’da çok önemli değişimlere şahitlik ettiklerini ifade ederek, şunları söyledi:

”Ülkelerin etkin kültürel sermayeye ihtiyacı vardır. Artık yanlış hareket etmenin zamanı geçmiştir. Türkiye, birlikte hareket etmek için bir model olacaktır. Türkler Kürtler olmadan hedeflerine kavuşamaz. Komşularında barış olmazsa sizde de barış olmaz. AK Parti barış ve kalkınma politikasına devam edecektir. Türk halkı barışa hazır görünmektedir. Muhalefet de destek verecektir. Güneydekilerin beklentilerine de karşılık verilmelidir. Türk ve Kürt sorununu gündeme alacak olursak Türkiye güneyiyle uzun vadeli bir ilişki içinde olacaktır. IKBY Türkiye ile uzun sureli bir ilişki içinde olacaktır. Bu Batı Kürdistan için de geçerlidir. Barış ve medeniyet için birliktelik önemidir. Bırakalım barış gelsin.”

Yekgirtû İslami Partisi Yönetim Kurulu Üyesi Ebubekir Ali ise barışa taktiksel değil, stratejik olarak ele alınması gerektiğine işaret ederek, ”Kürt meselesi, sömürgeci haritalardan kurtarılarak yeniden tanımlanmalı. Halkların özgür iradelerine saygı duyulmamış. Kürt meselesi terör ve geri kalmışlık meselesi değildir, şiddet Kürt meselesinin çözülmemesinden kaynaklanmıştır” diye konuştu.

Kürtler azınlık halk değildir

“Ortadoğu’da yaşayan dördüncü kalabalık halk Kürtlerdir” diyen Ali, şöyle konuştu:

“Kürtler azınlık halk değildir. Kan akışına sebep olan ideolojiler, ilkeler ve siyasi tavırlar terk edilmelidir. Kur’ani ilkelere göre adalet gelirse bu sorun çözülür. Sert milliyetçi dilin azaltılması gerekir. Bunun için eski düşünce ve tavırlarına esir olmamalıdır insanlar. Allah’ın verdiği onura herkes layıktır. İnsan kutsal bir varlıktır. AK Parti zamanında başlayan görüşmeler sorunun çözümünde önemli adımlardır. Kan, zülüm ve şiddet süreci bitmek zorundadır.”

”Federalizm iyi bir çözüm olabilir”e

Ali , Kürt sorununu, sadece AK Parti ve hükümetin meselesi olarak görmemek gerektiğini belirterek, ”Herkes sürece katkı sağlamalıdır. Öcalan’ın durumu düzeltilmeli. Çünkü daha fazla katkı sağlayabilir. BDP’nin daha iyi bir rol alması gerekiyor. Federalizm iyi bir çözüm olabilir. Bu Türkiye’nin tarihine de bölgeye de yabancı olmayan bir yönetim şeklidir” diye konuştu.

KYB Başkanı Celal Talabani’nin, merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile önemli görüşmeler yaptığını dile getiren Cundiyani, şunları söyledi:

”Kürt meselesi çözülmesi gereken en önemli meseledir bölgede. Kürdistan bölgesel ve uluslararası enerji haritasına eklenmiş durumda. Çevredeki ülkelerin de barış ve istikrar noktasında dahil etmeleri gerekiyor. Altın bir fırsat gözüyle bakacağız demokratikleşme paketine. Çığır açıcı bir strateji olarak karşımıza çıkıyor. Bütün Kürtler ve Türkler çözüm sürecinin başarıya ulaşacağı noktasında hemfikir. Muhalefetten birkaç kişi hariç. Bir kez daha tekrar etmek istiyorum Kürt sorunu bölgesel bir sorundur. Yıllardır bu sorunun hala çözülmediğini görüyoruz. Bir çok zorluklar çekildi. Güven sorunu yaşandı. Bu hepimiz için bir kriz oldu. Türkiye’de Kürt sorununun başarılı bir şekilde çözülmesi bölgede önemli bir örneklik olacaktır. Türk dış siyaseti iyi adımlar atıyor. Kürdistan’a yönelik destekleri önemliydi. Daha kapsamlı daha cesur tavırlar bekliyoruz. Özellikle Suriye Kürdistan’ına yönelik. Suriye Kürdistanı’nın Osmanlı Kürdistanı’nın merkezi olduğunu unutmamalıyız. Kürt sorunu tarihsel ve evrensel bir sorundur ve çözülmek zorundadır.”

Memurlar.net