İnanan kadınların, sırf inançlarını yerine getirmek için taktıkları başörtüsünden ne kadar rahatsız olduğunu ortaya koyan Coşkun, kendisi için hiçbir değer ifade etmeyen helal-haram kavramlarına hassasiyet gösteren insanlara da dil uzattı.
İşte İslam’ı “Orta Çağ” ile özdeşleştiren bir kafanın, asıl kendisinin hâlâ Orta Çağ’da kaldığının kanıtı olabilecek o yazı:
(…) Bak ortak; şimdi sana “Yeni Türkiye” diyorlar ya…
Palavra… Sakın inanma…
Sokaklar; tesettürlere bürünmüş 14’üncü yüzyıl Osmanlısı, gözünü bir kapat aç şehrin otobüs duraklarında, altı asır geri gidersin…
Devlet protokolüne dön bak; Muhteşem Yüzyılın saray kadınları daha zarif, daha görgülü, daha modern, daha zevkli bunların yanında…
Üniversitelerin çıkış saatinde git kapıda dur biraz; manga manga Orta Çağ’dan çıkıp geliyorlar, Orta Çağ’a gidiyorlar gibi…
Orta öğrenimdeki eğitim döndü geriye; imam okulları, badem bıyıklı okul müdürleri ile gittin taa 1600’lere…
Çarşıda pazarda kalite ölçüsüne bakacaksın; TSE yerine; “helal” ile “haram”dır artık…
Devlet şekli; teokrasi…
Referans; İslam…
İster halifelik de, ister sultanlık…
Vezir atandı mesela…
Araplara benzedi Türkiye…
Sorabilirsin bence:
“Bunun neresi yeni ulan?…”