Azer Bülbül, İlker Paşa’ya fark attı

Olaylar
Prof. Dr. Osman Özsoy’un yazısı  Haber 7’den mülhem, her ayın yedisinde olduğu gibi, 7 Ocak Cumartesi sabahı da artık geleneksel hale gelmiş olan ve hiç aksamadan süren Haber 7 Yazarl...
EMOJİLE

Prof. Dr. Osman Özsoy’un yazısı 

Haber 7’den mülhem, her ayın yedisinde olduğu gibi, 7 Ocak Cumartesi sabahı da artık geleneksel hale gelmiş olan ve hiç aksamadan süren Haber 7 Yazarları Kahvaltı Programı vardı.

Katılım çok yüksekti. 20’yi aşkın yazar arkadaşla beraberdik.

Kahvaltının ev sahibi Genel Yayın Yönetmeni Yaşar İliksiz Bey’in, medya dünyası içinde internet medyasının yerine ilave olarak, bir önceki güne ait en çok okunan haberlerle ilgili değerlendirmeleri ilginçti.

Şuradan başlayalım…

Türk halkı perşembeyi cumayı bağlayan gecenin ilerleyen saatlerinde istirahat etmek için yataklarına çekildiğinde, tutuklanması istemiyle mahkemeye sevk edilen Genelkurmay Eski Başkanı İlker Başbuğ’la ilgili son gelişmelerden haberdar değildi.

Sabah uyanıp da televizyon ve bilgisayarlar açıldığında görüldü ki, İlker Paşa tutuklanmış.

Hiç kuşkusuz bu gelişme medya diliyle söylemek gerekirse bomba gibi haberdi.

O kadar ki, “Ordu bu sabah yönetime el koydu” başlıklı bir haberden daha çok ilgi görmesi beklenebilirdi.

Çünkü ordunun yönetime el koyması bu ülkede adettendi. Ama Genelkurmay Başkanlığı yapmışı bir ismin tutuklanması alışık durum değildi.

Üstelik bu isim kameralar karşısında güç ve tehdit gösterilerinde bulunan İlker Paşa olunca, durum doğal olarak daha medyatik bir mahiyet arz ediyordu.

Bu nedenle, ben sabah 10 gibi bilgisayarı açtığımda ve “İlker Paşa tutuklandı ve cezaevine gönderildi” haberini okuduğumda, o vakte kadar en az 150 Bin kişi bu haberi okumuştur diye düşünmüştüm.

Kaldı ki, dünyanın dört bir yanında bu gelişmeyi yakından takip eden gurbetçilerin, saat farkı nedeniyle biz uyurken onların haberin okunma sayısını patlatması ihtimal dahilindeydi.

Sözü uzatmayalım…

İlker Paşa’nın tutuklandığı haberi, ne timsahı yutan piton haberi, ne güvercini avlayan kedi, ne de MOBESE kameralarına yakalanmış kaza görüntüleri kadar ilgi görmedi sosyal medyada…

Hele Cuma günü akşam saatlerinde gelen sanatçı Azer Bülbül’ün bir otel odasında ölü bulunduğu haberi, 2-3 saat içinde ikiye katladı İlker Paşa’nın tutuklandığı haberini…

Kamuoyu, Azer Bülbül’ün ölüm haberini İlker Paşa’nın cezaevine atılmasından daha çok önemsedi.

Demek istediğimiz şu;

Bu ülkeye ait yeni bir sosyal gerçeklikle karşı karşıyayız.

Sadece bu örnek bile, ülkede yaşanan değişim ve dönüşümle ilgili sosyologların esaslı bir değerlendirme yapmasını gerektiren çok ciddi bir mahiyet arz etmektedir.

Geçtiğimiz Cuma sabahı İlker Paşa’nın tutuklandığı haberini heyecanlı bir şekilde aktaran televizyonların haber ağırlıklı sabah kuşağı programları bittiğinde, haber kanalları, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nda ‘Para Politikaları’ konulu konferansta konuşmak üzere kürsüye çıkan Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı’nın konuşmasına canlı bağlandılar.

Erdem Başçı, Merkez Bankası kararlarının piyasalar üzerinde etkili olması için, alınan kararların sürpriz olması gerektiğini, yoksa piyasaların bu beklentileri daha önce satın alması nedeniyle alınan kararların hiçbir etkisi olmadığını anlattı.

Erdem Başçı’nın bu analizini dinler dinlemez, İlker Paşa’nın tutuklandığı haberinin neden sosyal medyayı ayağa kaldırmadığını ve tıpkı dövizin fırlaması gibi okunma sayılarını neden patlatmadığını daha iyi anladım.

Türk kamuoyu, İlker Paşa’nın tutuklanma ihtimalini öncesinde satın almıştı.

Yani bu gelişmeyi süpriz görmüyordu. O kadar ki, neden tutuklandığı değil, şimdiye kadar neden tutuklanmadığı daha dikkate değer bulunuyordu. Gecikmiş bir adım gibi algılanmıştı.

Bu gelişmeye şaşıranların, hatta itiraz edenlerin, ekranlarda dünkü Ankara ağzıyla konuşmaları, lafı gevelemeleri bile yeterince ilgi görmedi kamuoyunda. Cezaevlerine atılan ünlü isimlerin kısa süre sonra unutulup gitmeleri de, altını çizmeye çalıştığımız yeni algılar ve beklentilerle doğru orantılı.

İlginç gelişmeler oluyor ülkede…

İnanın bu gelişme, İlker Paşa’nın ya da beraberindeki çok sayıda orgeneralin tutuklanması falan değil…

Bir dönem kapanıyor ülke de. O kadar ki kamuoyu, dünkü Türkiye’ye ait kapanma seromonisini izleme bağlamında bile zerre kadar ilgili değil düne ait gelişmelere. Yüzler ve beklentiler tamamen yarınlara dönük…

Öncelikler bağlamında, düşünsel ve sosyal trendler değişti ülkede.

Belli konularda duyarlı çevrelerin gündemi ile genel kamuoyu gündemi çok farklı artık.

Bu yeni tabloyu okuyamayan hiçbir kitle hareketi başarılı olamaz.

Ayrıntılarını daha sonra açmak üzere şu kadarını söyleyeyim.

AK Parti’nin birinci parti olamadığı 10 ilin dokuzu, Facebook’un en çok kullanıldığı iller aynı zamanda…

Yeni bir dönem derken neyi kasdettiğimi az da olsa bilmem anlatabildim mi?

Haber 7