‘ABD ile bahar havasına dönmek zor’

Olaylar
Türkiye 10 Ağustos’ta 12’nci cumhurbaşkanını seçti. Seçim, dünya başkentlerince ve tabii Amerika’nın başkenti Washington tarafından da takip edildi. Seçim öncesindeki tartışmalar şimdi yerini “Türkiye...
EMOJİLE

Türkiye 10 Ağustos’ta 12’nci cumhurbaşkanını seçti. Seçim, dünya başkentlerince ve tabii Amerika’nın başkenti Washington tarafından da takip edildi. Seçim öncesindeki tartışmalar şimdi yerini “Türkiye bundan sonra nasıl bir yol izler? Dış politikasında bir farklılaşma olabilir mi?” sorularına bıraktı. Amerika’nın Sesi’nde yer alan haberde Selin Süer Ünlü’nün konuğu olan Washington Enstitüsü Türkiye Programı Direktörü Soner Çağaptay, Recep Tayyip Erdoğan’ın seçim galibiyetinde rol oynayan en önemli faktörü şöyle değerlendirdi:

“En önemli etken ekonomik istikrar ve büyüme. Bu arada Erdoğan’ın seçmen tabanının doygunluğa ulaştığını görüyoruz. Demek ki kendisine çok sadık ama artık büyümeyen bir kitlesi var. Başbakan, yeni görevinde de AK Parti üzerindeki etkisini muhtemelen devam ettirecek. Ayrıca partisi üzerindeki siyasi etkisi de devam ediyor olacak. Tayyip Erdoğan’ın olmadığı bir parti ilk seçimde olmasa bile daha sonraki seçimde oy oranı yüzde 20’lere kadar düşen bir parti olabilir.” Çağaptay, bu durumun örneklerinin daha önce Türk siyasetinde görüldüğünün de altını çiziyor.

Dış Politikada Değişiklik Beklemeli miyiz?

Çağaptay bu soruyu şöyle yanıtlıyor: “Türkiye’nin dış politika vizyonunda bir takım değişiklikle olması gerekiyor. Türkiye IŞİD’in elindeki rehinelerini kurtarabilirse, bundan sonra IŞİD’e karşı tedbirler alması gerekecek.”

ABD-Türkiye İlişkilerinde Bahar Bitti mi?

Çağaptay’a göre son dönemde ilişkilerde bir sarsılma söz konusuydu. Ancak artık bu süreçten çıkıldı. Çağaptay durumu şöyle açıklıyor: “Eskisi gibi bahar değil bu. 2011-2013 arası böyle bir bahar yaşanmıştı. Oraya dönüş biraz zor. Tekrar o havayı yakalamaları zor. Karşılıklı çıkarlar doğrultusunda bir ilişki oluşması söz konusu.” Uzman, özellikle Irak ve Suriye konularında iki ülkenin siyasetinin çakıştığını söylüyor ve ekliyor: “Amerika’nın Irak ve Suriye siyasetinin gerçekleştirilebilmesi için Türkiye’ye ihtiyacı var. Amerika Irak’ın içine istese de istemese de dahil oldu. İlişkilerde karşılıklı mesai arkadaşlığına dayanan yeni bir dönem olacak.”

‘ABD, Ortadoğu’da Bir Daha Savaşa Girmez’

Obama doktrininin hala bir miktar hayatta olduğunu söylüyor Çağaptay. Bunu Amerika’nın Irak’a muharip kuvvet göndermemesiyle açıklıyor. “Amerika Ortadoğu ülkelerine askeri müdahale politikası izlemeyecek.”

Çağaptay’a Türkiye’de Suriyeli mültecilerle ilgili giderek artan kaygıları da soruyoruz. Yanıtı şöyle oluyor:

“Türkiye her ne kadar mültecilere kapılarını açtıysa da kalıcı olmalarıyla birlikte yarattıkları iktisadi ve demografik baskılar ister istemez orada kamuoyu nezdinde kötü fikirler yaratacak. Ve bu, yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı. Dolayısıyla Türkiye açısından Suriye krizinin, Suriye toprakları dışına çıkmasının önlenmesi için Amerika’yla beraber çalışmak çok önemli.”

Peki Erdoğan’la Obama’nın bir dahaki konuşmasında gündeme gelmesi beklenen öncelikli konu ne olur?

Çağaptay yanıtlıyor: “Muhtemelen Irak olur. Irak’taki IŞİD varlığına ilişkin ortak mücadele konuşulur. Türkiye ile Amerika arasındaki bu işbirliği ilişkilerin temeline oturacak.”